Değerli okurlarım, futbol kurallarına göre oynanan bir spordur. Bunun dışına çıkmak hem futbolu ve hem de futbolcuya zarar verir. Nedense var oluşlardan gelenler özellikle rakibe karşı sert futbolu tercih etmektedirler. Topa sert olmanın bir sakıncası olamaz. Zaten meşin yuvarlak da sesini çıkarmıyor.
Futbolun kendine has kültürünü hazmedemediğimiz sürece; futbolun bir spor ve aynı zamanda bir takım oyunu olduğunu özümleyemediğimiz de, o iki boyut arasında sıkışıp kalırız. O zaman da Kasımpaşalılar gibi yengeçlerde olduğu gibi yan-yan yürümeye başlarız.
Çevremizde de, ülkemiz genelinde de futbol oynayanların büyük bölümü varoşlardan gelmektedir. Futbolu meslek edinmek isteyenler, sert futbolla kalıcı olmaya çalışıyorlar. Varoşlardan gelmek yüz karası değildir ve bizler de nereden geldik ki? Her konuda olduğu gibi, yukarıda da söylediğim gibi bu ayak oyununun kuralları vardır. Kurallara uyulmazsa işçin içinden çıkılmıyor.
Sahada başarılı olabilmek adına sertliğe başvurulursa şiddete davetiye çıkarılmış olur. Futbol adına en büyük tehlike de budur. Varoşlara kafayı takmış değilim. Önemli sporcular oralarda yetişmektedir. Ve de güneş de doğudan doğuyor.
Yıllardan beri sizler için yazıyorum ve sporla özellikle futbolla ilgili geniş bilgiler sunduğumu düşünüyorum. Spor makalelerimin bir çoğunda sizleri yarım asır gerilere götürdüğüm de muhtelif yerlerde karşılaştığım okurlarım mutluluklarını şu şekilde dile getiriyorlar. Ayrıntıya girmeden söylemek istiyorum.
“…Hocam, bizler o günleri yaşamadık, büyüklerimizin de bizleri bilgilendirme şansları yok. Çünkü sporla ilgileri bulunmuyor. Sana teşekkür ederiz…”
Efendim, zaman-zaman amatörleri ve alt yapıları gündeminize getiriyorum. Bildiğimiz kadarıyla futbol oralarda öğrenildi. Spor ahlakı altyapılarda özümlenir. Söylediklerim herkes için geçerli olmayabilir ama. Genellikle böyledir. Çocukların seviyesine inebilmek kolay olmayabilir ama anlatılanları can kulağıyla dinleyenlerle çalışmanın fazla bir zorluğu olmasa gerek.
Futbol ekonomileştikten sonra altyapılar daha bir önem kazandı. Yıldız sporcular devamlı altyapılardan çıkmaktadır. Bunun getirisini söylememe gerek var mı bilmiyorum. Bu oyunları takımda oynattığınızda başarı oranı bellidir. Bu oyuncuların aldıkları da belli! Yani o mevkie büyük paralar vererek transfer yapmak söz konusu değil. Spor ahlakını ve futbol oyunu özümlemiş o sporculara büyük kulüplerden transfer teklifi geldiğinde ne oluyor biliyor musunuz? O kulüp ihya oluyor.
Aklını kullanan kulüp yöneticileri altyapılarına özen gösteriyorlar. Avrupa’yı söylemiyorum. Oranın alt yapıları kulüplerin göz bebeği… Bundan dolayıda genel olarak Avrupa takımlarının borçları fazla değil. Bizde öyle mi? Gencecik ve kabiliyetli bir sporcuyu bir kulübe götüremezsiniz. Alacağınız yanıt belli; “Kadromuz Dolu!” Allah ıslah etsin.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA