Futbol, Sadece Futbol mudur? (1)

0
106

Değerli okurlarım, futbolu sadece yuvarlak bir cismi tekmelemek olarak kabul edemeyiz. Böyle düşünmek bizleri futbolun içeriğinden uzaklaştırır. Bu öylesine bir içerik ki yaklaşmazsak, hakkını vermezsek hayıflanırız, komplekse gireriz.

Geçenlerde Ankara gecelerinin birini yaşadım arkadaşlarımla. Eskileri hatırlatarak ayrıntıya girmeyeceğim, sadece eski zevki bulamadım demekle geçiştireceğim.

Bulunduğumuz mekan üç yıldızlık bir restoran. Bulut renkli lezzetten tat alırken vede yıllar öncesini değerlendirmeye çalışırken arkadaşlarımdan birisi apansız sordu;

“-Öcal Ağabey, romanlarını yayınlattın mı?”

“-Ne romanı?”

“-Bildiğimiz kadarıyla yazılmış sadece tashihi kalmış 3-4 romanın vardı ya, onlardan söz ediyorum. Yoksa bize sürpriz mi yapacaksın?”

“-Sürpriz falan yok. Ne tashih, ne de yayımlama. Hiç birisi yok. İleriki yıllarda mirasçılarım birbirine düşmesin diye hepsini imha ettim…”

“-Şaka yapıyorsun?”

“-Tamamen ciddiyim..!”

Evet, futbol, sadece futbol değildir. Meşin yuvarlak tekmelenir ama ayak oyunu ona sökmez. Ya goldür, ya da değildir. Değil olanı ise, auta gidebilir, kaleci tutabilir falan. Yalan, hile hurda olmaz futbolda. Belli bir yere gelmiş oyuncular, neden bir sezon, iki sezon daha futbol oynayabilirim diye tutturuyorlar ya da neden futbolu bıraktıktan sonra, teknik direktörlükte şanslarını denemeye kalkıyorlar?

Başka bir örnek daha verebilirim. Önemli bir sakatlık geçiren bir oyuncu (istisnaların dışında) neden çabucak iyileşmek istiyor, takımdaki yerini almayı amaçlıyor? Çünkü futbol sizi bıraktığı zaman, sizin onu yeniden yakalamanız mümkün değil de ondan.

Futbolun belli bir dönemi vardır. Hele ünlü bir futbolcu iseniz, o süreyi aşmamayı yeğlersiniz. Madara olmanın bir anlamı yok. Hocası tarafından oyundan alınan oyuncular, neden sinirleniyorlar acaba? Çünkü takımına gereken katkıyı sağlayamamış, arkadaşlarına yeterince yardımcı olamamıştır.

Antrenmanlarda iyi bir çıkış yakalayamaz, performansını yükseltemezse, yani hocasının gözüne giremezse, haftaya da yeri garanti değildir. Özellikle, spor ahlakını, saygı unsurunu ikinci plana itmişse ve birde sağlam karakterli bir hocası varsa, o oyuncunun işi bitiktir. Ağzıyla kuş tutamaz zaten.

 Verdiğim bu örneklerle futbolun sadece topu tekmelemek olmadığını anlatmaya çalıştım. Oysa futbol sevgisi içine işlemiş sporseverler neler yapmıyorlar. Ölmüş babasının ismi dururken, tutuyor sevdiği bir futbolcunun ismini çocuğuna koyuyor. O çılgınlardan biriside nenim. Yarınki sayımızda bu çılgınlıkları aklımda kaldığı kadarıyla anlatmaya çalışacağım. Yarına…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here