Değerli okurlarım, yaşanan türlü olumsuzluklardan sonra, eğer başarılı olamadıysak, açıkçası galip gelemediysek, sonucu kamufle edecek, kendimizi teselli edip haklı çıkaracak o kadar çok şeyler var ki… Bunların birisini içimize sindirdiğimizde işlem tamam, hezimete uğrasak bile galip gelmiş gibi oluruz. Geçici bir süre, düşünce olarak rahatlasak bile, kısa süre sonra gerçekler tekrar karşımıza çıkıp “Sağlıklı düşünün, kendinizi aldatmayın” diyecektir.
İnsanlar yine bildiklerinden şaşmazlar, dediğim dedik, çaldığım düdük, derler. Çok ilginç mahlûklarız değil mi? Azıcık düşünecek olursak gerçekle yüz yüze geliriz. Beynimiz bizleri doğruyu bulmaya zorlar ve bunda da çoğu zaman başarılı olmuştur. Aklı başında olanlar için geçerlidir sözlerim!
*Futbolun adaleti yok derler, *Top yuvarlaktır, *Hakem taraf tuttu, *Şans hiç bize gülmez. Yazdığım bu dört maddenin dördü de züğürt tesellisi olsa da, futbolda adaletin fakir oluşu bizlere daha inandırıcı geliyor. Bir kalecinin yakınmaları hala kulaklarımda “…Çoğunlukla meşin yuvarlak, uzaktaki köşeye gitmiş ve beni hayal kırıklığına sürüklemiştir…” Tamamıyla doğru, hiçbir futbolcu genelde topu kalecinin üzerine vuracak kadar acemi değildir. Kalecinin uzanamayacağı köşeye giden topun gol olma oranı çok daha yüksektir. Bunu da bütün futbolcular içlerine sindirmişlerdir.
Her şeye rağmen “Oyun fair olsa, adil kalsa” diye uğraşır dururuz. Hatta bu uğurda tozu dumana da katarız. Ayaklarımız yerden kesilir çoğu zaman. Bunca rekabet, onca para, yüksek tempoda hır orta yere saçılırken bizler futboldan da, insanlardan da adalet isteriz, adalet bekleriz.
Futbol, öylesine ilginç bir oyun ki dağa taşa fair-play yazsak da, yine futbol adaletsizliğini önleyemeyiz. Bu söylediklerim sadece ülkemiz için geçerli değildir. Dünyanın tüm ülkelerinde bu iş böyledir. Demek ki bu işi yapısında bazı şeyler mevcut.
Futbol, her şeyi kendine benzetiyor, bu yetmiyormuş gibi insanlar ona uymak zorunda kalıyorlar. İster istemez, eli mecbur gibi! Efendim, oyunun hızı durmuyor, maçın ritmi yavaşlamıyor, şovun perdesi hiç inmiyor, sporseverlerin kahrı çekilmiyor. Burada gerçek olan nedir biliyor musunuz? Hiç kimse gerçekten adalet istemiyor. Sorun ne? Herkes kendine adil olunsun istiyor!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
