Değerli okurlarım, kısaca gazeteci ve gazetecilik ile ilgili bir iki kelam etmek istiyorum. Yazan-Çizenler illa ki olur, ancak kullanılan bazı ifadeler insanı üzüyor. Bazılarının yaptığı iş gazetecilik değil, akşam-sabah elinde kalem defter, reklâm için kapı-kapı dolaşanlara ben “sefil” diyorum. Yerel Basın Neden Aşama Yapamıyor? Yerel Basın, Yerel Sporumuzla Neden İlgilenmiyor? İşte ben bu sorulara cevap verecek bir delikanlı göremiyorum. Neyse bu kadar yeterli herhalde…
Efendim, yayınlanan makalelerimizin büyük bölümünde; futbol adına çok hassas konular gündem oluşturmuştur. Futbol ve Kurallar, Rakiplere ve İcra Edilen Spora Saygı, İnsanlara Saygı, Ahlak ve Centilmenlik… Bu konularla ilgili olarak spor kamuoyunu aydınlatmaya çalışırken, tamamen vicdanımızla baş başa kalıp, yarım asır önce ders aldığımız değerli hocalarımızın iz bırakan sözlerini de sizlere yansıtmaya çalıştık.
Vicdanımızın müsterih olması ne demektir? “…Bu konuyu anlatıyorum. Çıkış yeri şurasıdır ve de müteşebbisleri ise şunlardır veya bunlardır, üstüne alınıp da hazmedemeyenler varsa, mahkeme kapıları ardına kadar açıktır…” Bunun anlamı budur. Futbolun kuralları gibi demir kertiğidir hiç değişmeyecektir.
Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi, ahlak kuralları ve centilmenlik yüreğimizde hep kalıcı olmuştur. Bunu hiç istismar etmedik, etmeyeceğiz de! Eleştirilere gönülden açığız ama şikâyetle bir türlü anlaşamadık. Şikâyet etmek yüreksizlerin, korkakların işidir.
Futbol bir ibadet diyorduk değil mi? Bakın nerelere geldim. Bununda gerekli olduğunu düşünüyorum. İsim vermedim ama onlar kendilerini iyi tanırlar.
Efendim, futbola halk arasında “AYAK TOPU” veya “AYAK OYUNU” da denilmektedir. Bunu hep duyuyoruz ve bu tamamen doğrudur. Eski Türklerin ifadeleri de çok ilginç, futbolu “TEPÜKLEME” olarak değerlendirmişler. Yanlış değil, o da doğru!
Futbola, futbol denilmeden önce, öylense üzüntü verici, müessif olaylar yaşanmış ki, şimdi bizleri rahatsız eden şiddet ve tribün terörü solda sıfır kalır. Düşünün ki, futbol yüzünden iki kasaba halkı, çoluk çocuk, büyük küçük birbirlerini yok etmeye çalışıyorlar. O dönemlerde döner bıçağı olmadığından, delici aletlerle öldürme işini kusursuz icra ediyorlar. Bu iki kasaba halkının ölümüne savaşında, kazanan taraf cennete girmeyecek, her hangi bir dünyalık da kazanamayacak.
Futbol Tutkusu, Futbola Olan Aşırı Sevgi, Futbolda Kazanmanın Önemi… Aslına bakarsanız, kazanmak her konuda, geçerlidir ve de güzeldir. Kazanmak birilerini geride bırakmak demektir. En önde gitmek demektir. Temayüz etmek anlamındadır. Prestij kazanmaktır vesaire.
Ancak, futbolda kazanmak her şeyin üstünde, tüm güzellikleri içeren bir başarı olarak kabul edilmektedir. Onun karizması karşısında kabul etmemek, onun özünü tattıktan sonra saygı duymamak mümkün değil.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
