Değerli Okurlarım, her meslek erbabının toplandıkları yerler ya da lokalleri oluyor da, faal spor yaşamlarını noktalayanların lokalleri, sohbet edecekleri mekânları olmaz mı? Başkentin bir semtinde işte böyle bir lokal var, arada bir ıraya uğruyorum. Hepsi emekli sporcular ve hakemler bunlara dâhil.
O tür yerlerde, geçim sıkıntısı, çoluk çocuk derdi konuşulmaz. Hele futboldan emekli ise, yanına yaklaşılmaz, değme keyfine… İster futbolcu, ister hakem eskisi olsun, sandalyeye kıçını koyar koymaz, kendi dönemlerinden söz etmeyi severler. Derin bir ahh çekerek, o anda aldığı nefesi etrafa yayarlar.
Kendi zamanlarının ne kadar müthiş olduğunu, yaptıklarının daha çok kaliteye, estetiğe dayandığını, şimdikilerin delikanlılığa gölge düşürdüklerini, zamandan çalmak, hakemleri kandırmak, puan alabilmek için türlü rezaletleri ortaya döktüklerini ballandıra-ballandıra anlatırlar. Zaten çoğunu yakından tanıyorum. Aslına bakarsanız, “Delikanlılığa gölge düşürüyorlar” ifadesi tamamıyla doğru. O günlerden gelme olduğumuz için dostlara hak veriyorum. Şimdi futbolcuların çoğu artist! Rakibi dokunmadan düşüyor ve yerle bir oluyor.
Orayı hemen geçelim, söylenen bu sözler tamamıyla gerçek ama başka gerçekler de var, onları da söylemeden geçemem. Bu defa da yenilerden ayıp olur. Eskiden, arada bir süper topçular çıkıyor ve futbolun kalitesi yükseliyordu ama bu oyun genelde ağır oynanıyordu. Bizden öncekilerin oyunu mehter marşı gibiydi dersem, mübalağa değil.
Şimdilerde, neden süratli ve kolektif, biraz sonra değineceğim ama daha önce yani bizim kuşağın top oynadığı dönemde, neden belli bir sistem yoktu, neden futbol ağır oynanıyordu? Birazcık bu konuya değinmek istiyorum izninizle! Efendim, genç kuşağın çamurda yürüdüğünü hiç sanmıyorum. Bu işi zevk için yapanlar ya da hasbelkader kendini çamurda bulanlar, o anda başka bir alternatifi olmayanlar konumuzun dışında.
Konumuza dâhil olanlar hangileri diyecek olursanız… Yürümenin bile zor olduğu, sözde alanlarda, futbol oynamaya çalışan ve özellikle tarlayı andıran zeminlerde, faul sonucu zemine düşenlerin, utanma belası hemen yerden kalkan o delikanlı futbolculardan söz ediyorum. Futbol aşkı uğruna (O zaman herkes amatördü) amatörce yüreğini ortaya koyan o vefakâr insanların çoğunu yitirmiş durumdayız ve rahmetle anıyoruz.
Biz onlardan güzellikleri, dürüstlüğü, rakibe saygıyı ve sporu dürüstçe sevmeyi öğrendik. Hilesiz hurdasız sevgi ve saygı! Şimdikiler, yeni yetmeler, daha futbolu öğrenmeden, düşünce yerde kalmayı, hakemi aldatmayı gerçekten iyi beceriyorlar. Futbolumuzda duraklamanın en önemli nedenlerinden birisi de bu olmalı diyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA