Değerli okurlarım, mide bulandıran küfürlü tezahüratlar; aklı başında hiç kimsenin kabulleneceği ve hatta zevk duyacağı bir yaklaşım olamaz. Bayanların maçlara gelmesiyle bunun bir bağlantısı olamaz. Dikkat edecek olursanız, maşallah genç kızlarımız ve bayanlarımız amigoluk yapıyorlar. Bundan daha güzel ne olabilir ki?
Bir an için şöyle düşünelim… Günün birinde, tribünleri dolduran sporseverler, smokin giymeseler bile, oldukça, hatta çok kibarlaşsalar. Herkes birbirine “Efendim… Teşekkür ederim…” diye hitap etse, Lan, Ulan yerine “Beyefendi” diye seslense, acaba nasıl bir ortam oluşur? Ben size söyleyeyim. En başta amigolar söz alır, “Gardaş, tiyatroya mı geldiniz? Maça geldiyseniz, bunun bir raconu var, taraftar olduğunuzu unutmayın…” En azından böyle bir serzenişte bulunurlar.
Daha sonra da, ah-ah, nerede o eski küfürlü tezahüratlar, diyerek tribünleri boykot edip, televizyonların karşısında yerlerini alırlar. Bu söylediklerim kaçınılmaz bir yaklaşımdır. Ancak, futbolla doğrudan alakası olmayan ama bir anlık etki-tepki aracı olarak kabul edilen notalı bestelerin varlığı da fazlaca fena bir şey sayılmamalı diye düşünüyorum.
Üç büyük takımlarımızın arşivlerinde yer almış ve yıllar önce hep gündem oluşturmuş, öyle enteresan küfürler vardır ki, burada yazmaya gerek duymuyorum. Futbolun argo lügatiyle ilgili, rahatlıkla birkaç kitap yazılabilir. Şimdiye kadar neden yazılmadı, bunu da anlamış değilim. Çünkü devamlı futbol maçına gidenlerde, beyinlerinde bu argo sözler çıkmak üzere yerleşiyor ve çoğalarak devam ediyor. Futbol da ona çanak tutuyor.
Çanak tutmasındaki başarısı şuradan kaynaklanıyor… On binlerce sporseverin bulunduğu bir ortamda kimin ne yaptığı belli değil. Futbol çok eğlenceli, mükemmel bir temaşa… Çocuklar şöleni gibi adlandıracağımız formatta yerler ve tribünler. Burada herkes gülüyor ve eğleniyor. Bundan daha yapısal bir ortam bulunabilir mi?
Türlü konulardaki ciddi dünyamızın hiyerarşik her şey alaşağı ediliyor. Korkudan azade ve fütursuzca! Bu çok güzel bir şey, normal koşullarda oradaki hürriyetimizin dörtte birini bulamayız. Bu şekilde tribünlerin faydaları da ortaya çıkıyor. İnsanların hayata olan inancını kuvvetlendiren bir yapıdan öte, bir mabet konumunda tribünler. Olaya pozitif yönünden bakacak olursak, futbol çağımızın karnavalı.
İnsanların tribünleri tercih etmelerinin bir nedeni de, toplumsal, kişisel sıkıntılarını aza indirmek, oralarda birazcık deşarj olmak istiyorlar. Hele tuttukları takım kazanmışsa, bu rahatlık onlara dolu-dolu bir hafta rahatlık sağlıyor. Bu da az bir şey sayılmaz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA