Feyezan Kanalı

0
129

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Geçtiğimiz günlerde yağmur yağdı meydan mahallesi su altında kaldı. Feyezan kanalı sözde iyileştiriliyordu ama ne oldu o acayip köprüler suyun geçişini engelledi ve mahalle su altında kaldı.  Zamanında müdahale edilmeseydi meydan mahallesinde zarar çok daha fazla olurdu. Nitekim geçmişte çok ağır bir fatura ödemek zorunda kalmıştık. Yağmur sele dönüşünce can kaybına da neden olmuştu. Dilerim artık gerçekten Feyezan kanalına gereken önem verilir. Bu manzaralar İskenderun’a yakışmıyor doğrusu.

& & & & &

Bir Anaokulunda iç çamaşırı denetimi? “Nasıl yani, neden yani, niçin yani” demiyoruz.  Yalnızca gözümüzden sakındığımız çocuklarımıza bu yapılanlar affedilir gibi değil. Ve aileler artık nasıl güvensin? Şahsen ben olsam asla güvenmem ve çocuğumu göndermezdim. Zaten son günlerde aldığım duyumlar tüylerimi ürpertmeye yetiyor.

Çocuklar daha minnacık, anne kucağından çıkıp sabahın köründe sıcak yataklarından ana okula gidiyorlar, kimisi itilip kalkılıyor, kimisi zorla uykuya yatırılıyor, yemek yemeğe gelince oda başka bir sorun. Sonra ne yedikleri, ne içtikleri, hijyenleri nedir ne değildir emin olamıyorsunuz. Zaten anaokulları da diğer bütün okullar gibi mantar gibi bitmeye devam ettiğinden ne kadar denetleniyor bilemiyoruz?  Ama bundan sonra sanırım daha dikkatli olurlar. Ve başka bir olaya kadar unutmazlar!

& & & & &

Ve sevgili okuyucularım bazı zamanlar bazı kitapları okuma zamanıdır. Yani bendeniz bu mevsimde nedense Halil Cıbran okumak isterim. Ama bildiğiniz gibi Halil Cıbran’ın kitapları öyle oku geç git değil. Okuyacaksınız, düşüneceksiniz, belki yeniden okuyacaksınız, yeniden düşüneceksiniz. Bazı sözleri bazı kısımları okurken gülümseyecek, bazılarında durup düşüneceksiniz. Ve bu mevsim nedense buna uygun ve eğer benim gibi düşünüyorsanız hemen Halik Cıbran  kitabı okumaya başlayın. Elimde “Gezgin” adlı eseri var şimdi. Birkaç bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ama daha önce Halil Cıbran kimdir? Halil Cibran (d. 1883 – ö. 1931), Lübnan asıllı ABD’li ressam, şair ve filozof. Cibran, 1883 yılında Lübnan’da doğdu. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı biɾ ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde  sergilenmektedir.

Yaşamının yaklaşık son yirmi yılını ABD’de geçiren yazar, ölümüne kadar kaldığı bu ülkede eserlerini İngilizce yazmıştır.

Bazı kitapları; Kırık Kanatlar, Haberci, Gezgin, Deli, Ermiş, Ermişin Bahçesi, İnsanoğlu İsa, Sözler, Dünya Tanrıları, Asi Ruhlar, Kum ve köpük avare, Gönül sırları (derleme), Aforizmalar, Tanrı elçisi, Lazarus ve Aziz Dostu & Haberci.

Ve “gezgin” den bir alıntı..

Gözyaşları Ve Gülüşler

Nil kıyısında, gün batarken, bir sırtlanla bir timsah karşılaştılar. Durup selamlaştılar. Sırtlan dedi ki ;”nasıl gidiyor hayat azizim?” Timsah cevap verdi. ”benim için kötü ..Zaman zaman acı ve hüzünle ağlıyorum  o zaman da öteki hayvanlar bıkıp usanmadan “bunlar timsah gözyaşlarından başka bir şey değil!” diyorlar. Bu da beni öyle yaralıyor ki söyleyecek söz bulamıyorum.”

Bunun üzerine, sırtlan konuştu; ”acınızdan ve hüznünüzden söz ediyorsunuz, ama bir an benim yerimde olduğunuzu düşünün. Dünyanın güzelliğini seyrediyorum; harikalarına, mucizelerine bakıyorum, salt bir neşeyle, tıpkı günün güldüğü gibi bazen kahkahayla gülmeye koyuluyorum. Şu ormanın milleti de bu bir sırtlanın gülüşünden başka bir şey değil… diyor.

Günün Şiiri

Kalbimin Derinlerinden

Kalbimin derinlerinden bir kuş uyandı

ve uçtu gökyüzüne doğru.

Yükseldikçe, daha ve daha,

büyümeye başladı daha da.

Önce bir kırlangıç gibiydi,

sonra tarla kuşu ve kartal,

sonra bir bahar bulutu misali genleşti

en sonunda tüm yıldızlı gökleri kapsadı.

 

Kalbimin derinlerinden bir kuş uyandı,

uçtukça büyüdü, çoğaldı,

oysa yüreğimi hiç terk etmemişti…

Halil Cibran (1883 – 1931)

Acı

Ve bir kadın, “Bize acıdan bahset” dedi.

Ve o cevap verdi:

“Acınız, anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır.

 

Nasıl bir meyvenin çekirdeği,

kalbi güneş’i görebilsin diye

kabuğunu kırmak zorundaysa,

siz de acıyı bilmelisiniz.

 

Ve eğer kalbinizi,

yaşamınızın günlük mucizelerini

hayranlıkla izlemek üzere açarsanız,

acınızın, neşenizden hiç de

daha az harikulade olmadığını göreceksiniz;

 

Ve kırlarınızın üstünden

mevsimlerin geçişini kabul ettiğiniz gibi,

aynı doğallıkla, kalbinizin mevsimlerini de

onaylayacaksınız.

 

Ve kederinizin kışını da,

pencerenizden huzur içinde seyredeceksiniz.

 

Acılarınızın çoğu sizin tarafınızdan seçilmiştir.

 

Acınız, aslında içinizdeki doktorun,

hasta yanınızı iyileştirmek için

sunduğu “acı” ilaçtır.

 

Doktorunuza güvenin

ve verdiği ilacı sessizce ve sakince için;

 

Çünkü size sert ve haşin de gelse,

onun elleri,

“Görülmeyen”in şefkatli elleri

tarafından yönlendirilir.

 

Ve size ilacı sunduğu kadeh

dudaklarınızı yaksa da,

O’nun kutsal gözyaşlarıyla ıslanmış

kilden yapılmıştır.”

Halil Cibran

Günün Fıkrası

Pis Pansiyon

Genç öğrenci çok pis bir pansiyonda oturuyordu. Günün birinde pansiyonun kapısında büyük yazılarla “Ayaklarınızı siliniz” yazılı bir levha gördü. Öğrenci de bu yazının altına şunları ekledi: “Dışarı çıkarken.”

Günün Sözü

Karakter sahibi bir insanın ruhu yaralarla doludur.

Halil Cibran

Bir insanı sustuğu yerlerden tanıyabilirsiniz.

Halil Cibran