15 Temmuz 2016 başarısız darbe girişimin ardından, darbeci hainler gözaltına alınıp, tutuklanmaya başlandı. Ardından OHAL geldi, FETÖ ve Paralel Yapı Örgütlenmesine karşı çok daha sıkı bir tedbirler alınmaya başlandı. 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden daha bir ay bile geçmedi. Bu süre içinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ister istemez yıprandı ve bazı çevrelerce maksatlı olarak yıpratılmaya çalışıldı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, ana muhalefet ve muhalefetin Demokrasiye ve Cumhuriyete bağlı askere sahip çıkmalarıyla askerin yıpranma süreci önemli ölçüde frenlendi…
*Kendi Bildiğimiz Dalı Kesmek Olur
Hain darbe girişimin dışında kalan, rütbeli ve rütbesiz her bir TSK mensubu bu milletin göz bebeğidir. Bu asker bize lazım arkadaşlar. Yaşın yanında kuruyu yakmak, şanıyla, şerefiyle, onuruyla TSK üniforma ve rütbesini giyenleri, hainlerle bir tutup, acımasızca eleştirmek ve gözden düşürmek, sosyal medyada ya da diğer mecralar da itibarsızlaştırmak, kendi bindiğimiz dalı kesmek, kendi ayağımıza sıkmak ve kendi ordumuzu işlevsiz hale getirmek olur.
*Doğal Afetlerde ve Her Zaman Asker Yanımızda Olmuştur
Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensupları bölücü terör, IŞİD ve diğer terör örgütleriyle gerek ülke içinde, gerek sınırda gerekse gerektikçe kısa mesafeli sınır ötesinde ülke ve millet güvenliği için ter dökmekte, şehit ve gazi olmaktadır. Her tür doğal afette, depremde, sel de, salgın hastalıkta, iç karışıklıkta, iyi günde, kötü günde asker her daim yanımızda olmaktadır. Esasen asker dediğin, bu yüce milletin bağrından çıkmış vatan evlatlarıdır, kınalı kuzulardır…
*Dörtyol İlçe Protokolün Ziyaretleri Yerinde Olmuştur
Hain darbe girişimi olmuş, FETÖ örgütüne bağlı askerlerle, demokrasiye, emir, komuta zincirine en önemlisi devletine ve milletine bağlı askerlerin ayıklanmasına hızla başlanmıştır. Bundan sonra askerimize moral gereklidir. Dörtyol ilçemizde ilçe protokolünün, sivil toplum örgüt temsilcileriyle birlikte askeri birlik ya da garnizon ziyaretleri çok yerinde akılcı ve örnek bir ziyaret olmuştur. Ülke genelinde gerçekleştirilen demokrasi nöbetleri, mitingleri ve etkinlikleri yanında, demokrasiye, devlete ve millete bağlı askerlerimize, askeri birliklerimize ve garnizonlarımıza, mülki amirler, belediye başkanları ve sivil toplum temsilcileriyle moral ziyaretleri sürdürülmeli ve askerin ve sivilin eskisi gibi kaynaşması temin edilmelidir.
*Hatay Valisi Ercan Topaca “İçimizdeki Hainleri Tanımış Olduk”
Ülke genelindeki FETÖ temizliği sürerken, elbette ilimiz Hatay’da da, FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanması operasyonları sürmektedir. Konuyla ilgili olarak Hatay Valisi Ercan Topaca’nın açıklamaları özetle şöyle oldu;
‘’Bu teşebbüs bize iyi bir şey gösterdi. İçimizdeki birçok haini tanımış olduk. İçimizdeki irinleri attık ve ülke olarak gençleştik. Bu olay birkaç sene sonra olsaydı bu temizliği belki yapamayacaktık. Bugün bunun ortaya çıkması devletimizi hızla ilerletecektir. Hatay’da görevden uzaklaştırılan 1147 kamu görevlisi bulunmaktadır. Şu an gözaltında kamu görevlisi ve sivil vatandaş olmak üzere 155 kişi var. 22 tane askeri personel, 14 tane polis, 47 hâkim ve savcı, Milli Eğitim’den 3 ve değişik kurumlarımızdan 58 kişi olmak üzere toplam 147 kişi tutuklanmıştır. 168 kişi adli kontrolle serbest bırakılmıştır. 24 kişi ise gözaltına alınıp herhangi bir suç unsuru tespit edilememiş ve serbest bırakılmıştır. 55 kişi de firardır, aranmaktadır. Bu sayılar şu an kesin değil, çalışmalarımız devam ediyor. Bunun değişik ayakları var, bunlar öyle gizli ve sinsi bir yapı ki hemen tespit etmek, hemen ortaya çıkarmak mümkün olmuyor. Kendilerini gizlemek için her türlü faaliyetin içerisine girdiklerini biliyoruz.”
*Ak Parti Teşkilatları da Temizliğe Başlıyor
Öte yandan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı imzasıyla, teşkilatlara gönderilen genelgeyle teşkilatlardaki ve belediyelerdeki FETÖ mensuplarını ayıklama çalışmalarının “ivedilikle ve özenle” yürütülmesi istendiğini biliyoruz. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcıoğlu genelgesinde özetle şunları ifade ediyor;
“Ülkemizde huzur ve güven ortamının yeninden tesis edilebilmesi için Hükümetimizle birlikte yoğun gayret sarf ettiğimiz bu süreçte, FETÖ mensuplarının ayıklanması ile ilgili çalışmalarımızın teşkilatımız içinde dedikodu ve fitneye mahal vermeksizin, titizlikle ve ivedilikle parti tüzüğümüz ve programımızda belirtilen kurucu değerler ve etik ilkeler ışığında yürütülmesinin gerekli olduğu bilinmelidir. Bu kapsamdaki çalışmalar, ivedilikle ve özenle yürütülmelidir.”
*Diğer Siyasi Partiler de Boş Durmamalı
AK Parti’nin FETÖ mensuplarından arınması, ayıklaması, kendilerini gizlemesini iyi bildikleri için CHP, MHP ve diğer siyasi partiler içinde örnek ve geçerli olmalıdır. FETÖ mensupları belki ağırlıklı olarak iktidar partisi AK Parti’nin içine sızmıştır ama aynı örgüt elemanlarının diğer partilere sızmadıklarını göstermez. Dolayısıyla, her siyasi parti ince eleyip, sık dokumalı ve varsa, içlerindeki FETÖ mensuplarını temizlemeyi bilmelidir.
*Gözaltı sonrası serbest bırakılanlar var
Başından beri yazdıklarımla ilintili bir konu daha var. O da şu. 15 Temmuz 2016 sonrası her gözaltına alınıp, sorgulanan insan potansiyel suçlu değildir. Sorgulama sonrası pek çok insanımız serbest kalmıştır. İlk etapta tutuklandıkları halde, ilk yargılama ve duruşmada serbest bırakılan isimler de olacaktır. Bunların yanında ağır hüküm giyen FETÖ mensupları da olabilecektir. Konunun özeti ön yargıdan uzak olup, masum ve suçsuz insanları görebilmemizdir. Güvenlik güçlerince alınan her insan, suçu sabitleşmediği sürece masumdur. Dolayısıyla devletine, milletine, bayrağına ve Cumhuriyetine bağlı insanları mutlaka ayırt etmemiz gerekir…
*Milletine ve Devletine Bağlı Asker, Bize Her Zaman Lazım
Son olarak altını çizerek tekrarlamak isterim. Cumhuriyetine, milletine ve devletine bağlı, Cumhurbaşkanına bağlı, demokrasiye bağlı asker ve askerler, bize her yerde ve her zaman lazım. Sel, heyelan, deprem, salgın hastalık, iç karışıklık, sınır karışıklığı, deniz, hava ve kara güvenliğimiz için en önemlisi, ülke birlik ve beraberliğimiz için askerimizle, polisimizle ve diğer güvenlik güçlerimizle eskisinden çok daha güçlü bir biçimde kaynaşmamız, bir ve beraber olmamız şarttır. Doğuda, Güneydoğu’da ve ülkenin pek çok noktasında bölücü terör, IŞİD ve diğer tehlikelerle mücadele içindeki askere, sadece silah, mühimmat ve lojistik destek yetmez. Onlara moral destekte gereklidir. Ben bu yüce milletin bir ferdi olarak, moral anlamında, devletine ve milletine bağlı her bir şanlı askerimize, minnetimi, saygı ve sevgiyle selamlarımı yolluyorum. Rabbim bizlere tekrardan böyle kötü bir gün ve gece yaşatmasın…