Emek Partisinden Grevdeki İşçilere Tam Destek!

0
13

Karaca; “Mücadeleniz Bu Bölgenin İşçi Sınıfının Tarihine Altın Harflerle Şimdiden Yazılmıştır”

Hatay’da düşük ücrete karşı 69 gündür direnen Özçelik-İş üyesi Yolbulan metal işçilerini Emek Partisi Gaziantep Milletvekili ve Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca ziyaret etti. Emek Partisi GYK üyesi Halil İmrek, Hatay il başkanı, yöneticileri ve ilçe yöneticilerinin de olduğu dayanışma ziyaretinde mücadele vurgusu yapıldı.

Özçelik-İş Şube Başkanı Güngör: “Alnımızda Tufal Karasından Başka Kara Yok”

Dayanışma ziyaretinde konuşan Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör; “50 derece sıcağın altında emekle hakkımızı savunurken onlar iki defa grev kırıcılığı yapmışlardır. Asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Her şey yasalara göre yapılacak, herkes haddini bilecek diye her zaman söyledim. Nasıl ki işçi ve emekçi burada yasalar çerçevesinde mücadelesini sürdürüyorsa, aynı karşılığı da işverenden bekliyoruz ve beklemeye devam edeceğiz. Aksi takdirde gereken yapılacak.

Tufal karası var alnımızda, başka hiçbir kara da yok. Olmayacak. Kazanırsa sadece Yolbulan değil, bu bölge kazanacak” diye konuşmasını sonlandırırken Milletvekili Sevda Karaca’ya da mecliste seslerini duyurdukları için özellikle teşekkür etti. Ayrıca Güngör, Befesa grevindeki işçilere de selam gönderirken, işçiler “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları attı.

“69 Gün Bu Çadırın Altında Direnmek Kolay Değil”

Grev çadırında işçilere seslenen Sevda Karaca ise, bütün dirençle 69 gün boyunca grevi kararlılıkla sürdüren işçileri selamlayarak sözlerine başladı. Karaca; “69 gün dile kolay. Çalışırken kısa, direnirken uzun. Çalışırken kısa çünkü, ağır koşullarda insan günün ne zaman sabaha, sabahın ne zaman akşama döndüğünü anlamıyor. İşçilere gün yüzü göstermedikleri için bir gün nasıl geçiyor hesap edemiyoruz. Direnirken saniyeleri hesap ediyoruz. Neden? Çünkü bir taraftan da yarın çocuğumun karnını doyurabilir miyim, diye bir kaygımız oluyor. Acaba patron taleplerimiz karşılığında ne diyecek, diye bekliyoruz. Bu kaygı bizi korkutan bir kaygı olmasa bile, bu kaygıyı hepimiz akşam eve gidince eşlerimizin, çocuklarımızın yüzüne bakınca hissediyoruz. 69 gün bu çadırın altında direnmek kolay değil” dedi.

Sendikalı olmanın önemine vurgu yapan Karaca; “Sizin direnişe çıktığınız günden bu yana ülkenin dört bir yanında irili ufaklı pek çok grev ve direniş yaşandı. Kimi iş yerleri sendikalı, kimi değil. Kimi iş yerlerinde işçiler sendikaya üye olmuşlar yetki başvuruları yapılmış ve yıllardır devam eden bir hukuksuzluk var; kimi yerlerde ise patronlar öyle semirmişler ki yetkili sendikayı bile tanımıyorlar. Buna rağmen işçiler ülkenin dört bir tarafında tıpkı sizin gibi temel taleplerle direnmeye devam ediyorlar. Antep’te son 10 gündür Başpınar Organize sanayi bölgesinin göbeğinde 90 işçinin çalıştığı fabrikada bir direniş var. İşçiler haksız vergi düzenine karşı çıkıyoruz diyorlar. Yedili sistem gibi bir sistem var, patron karar veriyor hangi gün izin yapacağına; işçiler öyle şey olmaz diyor. Akcanlar patronu Antep’in en büyük 5 yıldızlı otellerin sahibi ve işçilere öğle yemeği diye o otellerden kalan artık yemekleri gönderiyor. İşçiler o yemeklerden zehirleniyor, aç kalıyor. Akcanlar işçisi sendikalaştı ve sendikalı olarak mücadelesini veriyor. Ama Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde bu havzadaki kadar bile sendikalaşma oranı yok, çok düşük. O yüzden işçiler evden getirdikleri ekmekle suyla direniyor” dedi.

“İşçi İçin Adalet Nerede?”

Grev kırıcılığı yapan Yolbulan işverenine değinen Karaca; “Adı hukuk devleti denilen bu devlette, yasal bir grev devam ederken grev kırıcılar göz göre göre bu fabrikaya sokulurken Çalışma Müdürlüğü sadece seyrediyorsa ve her adalet süreci patronların işine yarıyorsa nerede bu işçinin hakkı, hukuku? İşçi için adalet nerede? Yine söylüyorum her direniş, her grev işçi için okul oluyor. Birbirini tanımak, sendikayı tanımak, örgütlülüğü tanımak ama aynı zamanda devleti tanımak, patronunu bir daha tanımak için de okul oluyor. 69 gündür bu okulda verdiğiniz sınav bu bölgedeki metal fabrikalarının özellikle bu bölgenin işçi sınıfının tarihine altın harflerle şimdiden yazılmıştır” diye konuştu.

Dayanışma çağrısı yapan Karaca; “Gözü kulağı sizin direnişinizde olan, bu havzadaki bütün metal işçilerine, onların sendikalarının, üye olduklarının emek meslek örgütlerinin, siyasi partilerin Yolbulan ve Befesa işçilerine grevine destek olması hayati önem taşımaktadır. Yolbulan işçisi ancak ve ancak diğer metal fabrikalarındaki işçi kardeşlerimizle buluşup onlarla bir güç oluşturduğunda kazanır.

Onlar işçilerin karşısına polisleri dikip CarrefourSA işçilerine yaptıkları gibi, Sabancı’dan selam getirdim, diyebiliyorlar; Akcanlar işçilerine yaptıkları gibi, polisi patronun koruma kalkanı haline getirip eylem yapmayın diyebiliyorlar. Bu patronlar biz direnirken dalga geçer gibi selam gönderme cüretini işçilerin birlik olmamasından alıyor. O yüzden burada her zaman söylediğimizi yineleyelim, direnişiniz işçi sınıfına güç katıyor ama işçi sınıfı ancak birleşirse kazanır” dedi.

İşçiler de; “Fabrikayı çok idare ettik. Uzun saatler mesaiye kaldık. Elimizden geleni yaptık ama emeğimizin karşılığını alamadık. Grev bizim için öğretici oldu. Taleplerimiz karşılanana kadar da mücadelemize devam edeceğiz” dedi. (Haber Merkezi)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here