Eğitimde 2023 Vizyonu

0
156

MEB, eğitimde bütüncül bir dönüşümün gerçekleştirilebilinmesine yönelik yapılacak çalışmaları içeren, “Güçlü Yarınlar İçin 2023 Eğitim Vizyonu” adlı bir kitap yayınladı..

Bu yazıda, 134 sayfalık kitabın bazı bölümlerinden cümleler aktararak tasarlanan dönüşümün resmini çerçevelemek istiyorum..

ME Bakanı Sayın Z. Selçuk, kitapçığın “Sözün Önü” bölümünde; temel amacı; “Çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı bireyler yetiştirmek” cümlesiyle tanımlıyor.. Devamında; “Eğitim süreçlerini, sadece biyolojik veya ekonomik tanımlamalara, istatistiksel verilere ve nicel başarılara hapsolmaktan kurtarıp ontolojisi, epistemolojisi ve etik temelleriyle birlikte ele almak zorundayız” diyor ve ekliyor: “Beşerlikten insanlaşmaya doğru bir inşa eylemi olarak gördüğümüz eğitimin, pragmatik değil, paradigmatik bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu savunuyoruz. İnsanın akıl ve kalple çift kanatlı olmasına dair önerdiğimiz paradigma, sadece maddi olana yönelen bir eğitimi reddetmektedir.”

Kitapçığın 16.sayfasında; “Eğitimde başarının yegâne ölçüsü ders notları, sınav sonuçları, zekâ testleri ve mezuniyet sonrası edinilen mesleklerin maaşlarından ibaret olamaz” deniyor ve devam ediyor.. “2023 Eğitim Vizyonu’nun en temel felsefi önermesi, insanın ontolojik birlik ve bütünlüğü içinde yeniden ele alınması gerektiğidir. Medeniyetimizin kutsallık atfettiği insanı tekrar hak ettiği biçimde eğitimin gündemine taşımaktır. 2023 Eğitim Vizyonu, insanı maddi manevi tüm varlık unsurlarıyla bir bütün olarak gören bakışı temsil etmektedir.”

25.sayfada “İçerik Ve Uygulama” başlığı altında şu açıklamalar yapılıyor.. “Müfredatların çocuklarımıza sunacağı imkânlara ilişkin en temel unsur; öğrenilen her türlü bilgi, beceri ve tutumun bir davranış olarak ortaya çıkmasının ötesinde, çocukların kendilerine ve topluma doğrudan hizmet edebilecek bir yetkinlik olarak yerleşmesidir. Dolayısıyla müfredat, çocukların ilgi, yetenek ve mizaçları doğrultusunda esnek, modüler ve uygulamalı olarak iyileştirilecektir. Zorunlu ders saatleri ve çeşitleri, tüm kademelerde azaltılarak temel derslerde derinleşilebilmesi, kişiselleştirme yapılabilmesi ve uygulama etkinliklerinin yürütülebilmesi için gereken zaman sağlanmış olacaktır. Tüm öğretim kademelerinde “Tasarım-Beceri Atölyeleri” kurulacaktır. Bu atölyelerdeki etkinlikler bilim, sanat, spor ve kültür odaklı yapılandırılacaktır. Bilmekten çok tasarlamanın, yapmanın, üretmenin ön plana çıkacağı bu atölyeler çocuğun kendisini, meslekleri, çevresini tanımasına yardımcı olacaktır. Bununla beraber bu atölyeler yeniçağın gerektirdiği problem çözme, eleştirel düşünme, üretkenlik, takım çalışması ve çoklu okuryazarlık becerilerinin kazandırılması için somut mekânlar olarak düzenlenecektir.”

  1. sayfada, “Her çocuk olabileceğinin en iyisi olma yolunda seçeneklere sahip olmalı. Buna sahip olduğunu eğitim hayatının her anında hissetmeli ve seçtiği yolda ilerleyebilmek, potansiyelinin tamamını ortaya çıkarabilmek için yeterli fırsata kavuşmalıdır” açıklaması yapılıyor ve “Kademeler arası geçiş sınavlarının sistemi üzerindeki baskısının azaltılması, Yeterlilik temelli ölçme değerlendirme yapılması” yönlü hedefler sıralanıyor..

84.sayfada, “Temel eğitime gereğinden fazla bir akademik anlam ve içerik yüklemeksizin basit, sade ve çocuğun doğasına saygılı bir yaklaşım benimsenecektir” deniyor ve ilkokula yönelik şu açıklamalar yapılıyor.. “İlkokul çocuklarının gelişimsel özellikleri dikkate alınarak teneffüs süreleri artırılacaktır. İlkokul kademesinin amaçları dikkate alınarak çocukların değerlendirilmesi not yerine beceri temelli etkinlikler doğrultusunda yapılandırılacaktır. İlkokul müfredatları çocukların ilgi, yetenek ve mizaçlarına uygun olarak iyileştirilecektir.”

Son tahlilde paradigmatik dönüşümle ilgili düşüncelere yorum bağlamında, kitabın18.sayfasından cümleleri  aktarmak istiyorum.. “Bir topluma yapılabilecek en büyük kötülük, o toplumu kendi kültüründen mahrum etmektir. Daha büyük bir kötülük ise onu kendi kültürüne mahkûm etmektir. Kültürün uygarlığa dönüşümü evrensel olana bağlantısıyla gerçekleşir. Evrensel bakış, sağlam bir eğitim sistemi için temel şart olan toplumsal mutabakatı kolaylaştırır. Mutabakat olmadan zemin olmaz. Zemin olmadan şekil olmaz. Diğer bir ifadeyle eğitim de dâhil birçok konu, zemin olmadığı takdirde sadece şekilde kalır.”

Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com