Sendikalardan “Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na tepki
Hükümetin bugün TBMM gündemine getireceği, “Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na tepki gösteren Eğitim-İş ve Türk Eğitim-Sen Sendikaları bir karar alarak bugün İskenderun’da ortak iş bırakma eylemi gerçekleştirecekler. Eğitim-Sen’de ayrı bir eylem yapacak
Ülke genelinde üretimden gelen gücünü kullanmaya hazırlanan eğitimciler, bugün iş bırakma eylemi gerçekleştirecekler. İskenderun’da da iş bırakmaya hazırlanan Eğitim-İş, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Sen şube başkanları dün düzenledikleri basın toplantısı ile alanlarda olacaklarını duyurdular.
Konuyla ilgili açıklama yapan Eğitim-İş Sendikası İskenderun Temsilcilik Başkanı Hasa Kuş; “Siyasi iktidarın dershanelerin özel okullara dönüştürme ve özel öğretim kurumlarının kamu kaynakları ile destekleme yasası, eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da arttıracaktır. Tasarıda yeni yönetim kadrolarının valiler aracılığıyla okul ve kurumlarda görevlendirilmesi ön görülerek, kadrolaşmanın yanı sıra eğitimde yerelleşmenin de önü açılmaktadır. Eğitimde yerelleşme ve mülakat uygulamasıyla birlikte öğretmen atamalarında yandaşlığın ve keyfiliğin belirleyici olacağı açıktır. Öte yandan bu yasa tasarısında, Cumhuriyetimizin en önemli kurumlarından biri olan Talim Terbiye Kurulu’nun görev yetkileri, ‘bakanlıkta iki başlılık yarattığı’ gerekçesiyle mili eğitim mevzuatı konusunda ‘karar vermekten’ ‘görüş bildirmeye’ düşürülmüştür. Eğitim-İş olarak; Ulusumuzun geleceğini belirleyen eğitim gibi önemli bir konuda, böyle bir oldubittiyi kabul etmemiz mümkün değildir. Yasa teklifinin TBMM’ye geleceği gün olan yarın (Bugün) üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı ve bir dizi eylem sürecini başlatacağımızı kamuoyuna ve basına duyuruyor ve tüm eğitim emekçilerini bu mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
Yasa Tasarısını Nefretle Kınıyoruz
Tasarının geri çekilmesini isteyen Türk-Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet Akça, intikam hırsı ile hareket edenlerin, eğitimi yerle yeksan ettiğinin artık farkına varması ve bu ucube tasarıyı ivedilikle geri çekmesi gerektiğini belirtti. Akça; “4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul yöneticilerinin kaderinin Valilerin, İl Milli Eğitim Müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatının yeniden değiştirilmesi, stajyer öğretmenlere getirilen uygulamalar ile AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının önünün açılması, eğitimde korkunun hâkim kılınması, okulların siyasallaştırılması, sindirilmiş, baskılanmış, ezilmiş eğitimci ordusunun yaratılması, bakanlık teftiş kuruluna düşmanca yaklaşımlarda bulunulması, il eğitim denetmenlerinin taleplerinin karşılanmaması, insanların sosyal statülerin ellerinden alınması gibi asla kabul edemeyeceğimiz birçok hususu barındıran bu yasa tasarısını şiddetle ve nefretle kınıyoruz” derken, bugün tasarıya karşı alanlarda olacaklarını belirtti.
Öğretmenlik Teknik Bir Meslek Haline Dönüştürüldü
Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal da bugün ülke genelinde hizmet üretilmeyerek 1 günlük greve çıkılacağını duyurarak; “Biz İskenderun Eğitim Sen olarak saat 11.00’de Üst Geçitte toplanarak anıt alanına yürüyeceğiz” dedi.
Ak Parti hükümetinin uygulamalarını eleştiren Ünsal; “Öğretmenlik mesleği AKP iktidarı tarafından tamamen sınava dayalı teknik bir meslek haline dönüştürülmüştür. Adaylıktan asil kadroya geçiş koşulu sınav odaklı değil uygulama ve süreç odaklı olmak zorundadır. Dershanelerin dönüşümü bahanesiyle kamu kaynakları özel okullara aktarılacaktır. AKP hükümetinin geçtiğimiz 12 yıl içinde eğitim sistemi üzerinden hayata geçirdiği bütün icraatlarında olduğu gibi, yine kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak için düzenlemeler yaptığı, sadece bununla yetinmeyip bütün bakanlık teşkilatını tasfiye ederek, piyasacı eğitim politikalarına uygun olarak yeni bir siyasal kadrolaşma operasyonu başlattığını söylemek mümkündür. Eğitim yöneticilerinin valiler tarafından atanması, bütün eğitim yöneticilerinin siyasi iktidara yakın isimlerden oluşması anlamına gelmektedir” diye konuştu.