Eğitim İş İskenderun Temsilcilik Başkanı Hasan Kuş; “Eğitim Emekçileri Baskılara Boyun Eğmeyecek”
Eğitim İş İskenderun Temsilcilik Başkanı Hasan Kuş, içerisinde bulunduğumuz öğretmenler haftasında yaptığı açıklamada, eğitimin birikmiş sorunlarını sırtında taşıyan 800 binin üzerindeki eğitim emekçisinin Öğretmenler Günü’nü umutsuz ve mutsuz geçirdiğini öne sürdü.
Ak Parti iktidarının eğitim politikasını eleştiren Kuş; “Bilindiği gibi siyasi iktidar planlı ve bilinçli bir şekilde gerici ve piyasacı eğitim sistemini gerçekleştirmek için; 12 Eylül 2010 referandumu ile yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmış, 652 sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilat yapısını değiştirerek Bakanlığın görevleri arasından, Atatürk İlke ve devrimlerine uygun programlar hazırlama görevini çıkarmış, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla da Öğretim Birliğine son darbeyi vurmuştur. Bu çerçevede okullarımız medreseye dönüştürülürken yasanın getirdiği yeni uygulamalarla, eğitim çalışanları üzerinde baskılar oluşturulmaktadır.
İktidarda bulunduğu 11 yıllık sürede Milli Eğitimin rotasını değiştiren AKP, en önemli kadrolaşmayı da Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirmiştir. Bir taraftan yandaşlarını idari kadrolara yerleştiren AKP, bir taraftan da ilk atamalarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, İmam Hatip Lisesi meslek dersi ve Arapça branşlarına diğer branşlardan fazla kontenjan ayırarak eğitimde uyguladığı ayrımcı politikayı gözler önüne sermiştir.
AKP hükümetinin 11 yıldır benimsediği emek düşmanı politikalar sonucunda eğitim emekçileri açlık sınırına yakın bir ücrete mahkum edilmiştir. Dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırı, Ekim 2013’te 3741 TL olarak açıklanırken, bugün ortalama öğretmen maaşı 1.951 liradır. Ancak Başbakan ve onun Milli Eğitim Bakanları her fırsatta öğretmenleri aşağılamış, yaptıkları işi küçümsemiş, öğretmenlerin aldığı ücretin fazlalığından, çalışma saatlerinin de azlığından şikayet etmişlerdir” dedi.
Eğitimciler olarak taleplerini de sıralayan Kuş; “Eğitim-İş olarak; Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınmasını, son 11 yıl içinde satın alım gücündeki azalmayı telafi edecek adaletli bir ücret artışı sağlanmasını, 666 sayılı KHK’da unutulan eğitim emekçilerinin hak kayıplarının giderilmesini ve ek göstergelerinin yükseltilmesini; Eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmesini, performans değerlendirme ve rotasyon uygulamalarından vazgeçilmesini; Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesini, Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınmasını, Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının gerçekçi bir biçimde belirlenerek, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini, Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesini, Eğitimde etnik kimlik ve mezhep-tarikat gibi kimlikleri öne çıkartacak ithal müfredat programları yerine, ulusal, laik, bilimsel ve halktan yana programlar uygulanmasını, Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmasını istiyoruz” dedi.