Dünyalı; Bayramınız Kutlu Olsun

0
57

Sanat Yazısı (Ramazan Özel)

Değerli okurlarım, sayılı günlerdi Mübarek Ramazan, geldi ve gitti. İnşallah bizlerden memnun ayrılmıştır. Onu seneye tekrar gören canlar sevinsin. Büyüklerimiz; “Zor günlerinde ömrü kısadır” derlerdi. Bunlar güzel sözler, inşallah öyledir.

Bugün bayram… Böyle güzel günlerde sevmeyi de öğrenmeliyiz. Bunu içimize sindirmeliyiz… Evlerimizden kaçmayalım. Kapının zilini severseniz gelenleri, geleni severseniz selamı, selamı severseniz vereni seversiniz.

Sevmek birden bire olmaz… Sevilmese bile bir toz zerresi, onu severseniz toprağı, toprağı severseniz dünyayı, dünyayı severseniz yaşamı seversiniz. Dilerseniz bir tek harfi severek başlayalım. Harfi severseniz kelimeyi, kelimeyi severseniz cümleyi, cümleyi severseniz onu telaffuz eden dudağı, dudağı severseniz sözü, sözü severseniz söyleyeni seversiniz…

Bugün bayram! Bayramlar sevgi günleridir ve sevmeyi denemelisiniz… Bir yerden başlayıp, renkleri sevin. Renkleri severseniz ışığı, ışığı severseniz gözleri, gözleri severseniz görmeyi, görmeyi severseniz gerçeği seversiniz.

Bugün bayram… Sevgi günüdür… Evinizden kaçmayın… Sevmeyi öğrenmeliyiz… Dokunuşu deneyin…

Dokunuşu severseniz teni, teni severseniz bedeni, bedeni severseniz yaradılışı, yaradılışı severseniz, ırkına, dinine, rengine, diline bakmadan bütün insanları seversiniz…

Bir tas çorba ve kuru bir ekmekle, bir dağ başında, yırtık bir hırkayla sadece insanlar için Allah’a yalvaran bir abdalı sevin. Zaten onu severseniz ne mutlu size!

Bugün bayram… Bayram sevgi günleridir… Sevmeyi içinize sindirin… Böyle yaparsanız yani sevgiyi severseniz, sevgiyi öğrenirsiniz ve de son nefesinize kadar. Sevgi orada da geçerlidir.

Bayramınızı en iyi dileklerimle kutlarım. Her gününüz bayram olsun…

Allah’ın selamı üzerinize olsun…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Yüce Yaradan Çok Sabırlıdır!

Değerli Okurlarım, Cenab-ı Allah, peygamberlikle ödüllendirdiği kullarının ümmetlerine de sabırlı olmuştur. Hz. Muhammed’in ümmetine de, İsa Peygamber’in ümmetine de sabırlıdır.

Yüce Yaradan, eğer sabırlı olmasaydı, kulları gibi sabırsız olsaydı ne olurdu biliyor musunuz? Dünyada insan kalmazdı. En başta Kasımpaşalı ve çevresi cehennem ateşine gark olurdu. Keşke biraz sabırsız olsaydı.

Konumuza dönelim… “Es-Sabur” olan Allah, sayısız nimetler ihsan ettiği kullarının isyankarlıklarına karşı çok sabırlıdır, onları cezalandırmada aceleci değildir, kendilerini düzeltmeleri ve adam gibi adam olmaları için mühlet ve fırsat verendir.

Peygamber Efendimizin hadislerinden, Allah Teala’dan daha sabırlı kimse olmadığını, kullarına zaman tanıdığını öğreniyoruz. Anladığım kadarıyla bu millette biraz Allah’a çekmiş ve onlarda sabırlı.

Biz kullar çok aceleciyizdir. Esasında acelecilik insanoğlunun yapısında bulunmaktadır. Zamanı gelmeden bazı şeylerin gerçekleşmesini arzu eder.

Belki de, zamanının gelmediğinin bile farkında olmayarak böyle isteklere sahip olur. Kimileri istekleri kendi arzuladığı zamanda gerçekleşmeyince sabredemez, ümitsizliğe düşer. Oysa ümitsizlik mü’minin sıfatı değildir. Yüce Yaradan Peygamberlerine ve mü’min kullarına sabretmelerini salık vermiştir. Sabır hem selamet ve hem de mükafatı çok büyüktür.

Dini, imanı ve de kendisini istismar edenlere ve bu şekilde kullarını dolandıranlara, hırsızlığın en kralını yapanlara, yaptığı ahlaksızlığı başkalarına yüklemeye kalkanlara iyi sabrediyor. Bu sabır denilen hadise, sadece düşmanlara karşı ayakta durma hususunda değil, günahlara düşmeme, salih amel işlerken karşısına çıkacak engellerden yılmama hususlarında da gösterilmelidir.

Cenab-ı Allah, oruçla birlikte, sabredenlerin mükafatını hesapsız ve de bizzat vereceğini buyurmuştur. Kefenin cebi olmadığını, son nefesimizi verdiğimizde her şeyin dünyada kalacağını bir öğrenebilsek ne kadar iyi olur değil mi?

Duamızı yapalım… “Allah’ım! Cehenneme götüren fitneden, cehennem azabından, zenginliğin ve de fakirliğin şerrinden sana sığınırım…”

Tuttuğunuz oruçlar kabul ve makbul, Allah’ın selamı üzerinize olsun…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Kadın ve Erkeğin Yaradılışı

Kadın da erkek de kolayına yaratılmadı, mutlaka çok zor olmuştur. Cevherleri sıralayalım…

-Tanrı, yaprağın hafifliğini, ceylanın bakışını, güneş ışığının kıvancını serçenin gözyaşını aldı, rüzgarın kararsızlığını, tavşanın ürkekliğini buna ekledi ve onların üzerine taşın sertliğini, maymunun gevezeliğini, ateşin yakıcılığını, kışın soğuğunu, kol bacak ağrılarını da ilave edip harmanladı, kadını yarattı. Bu mahluku erkeklere hediye etti.

-Tanrı, kaplumbağaların yalnızlığını, dilsizlerin sessizliğini, boğanın bakışını, boranın dehşetini, hindinin kabarışını, gergedan derisinin sertliğini, aslanın kükremesini, gökyüzünün gürlemesini katıp harmanladı ve erkeği yarattı. Sonrada korusun diye kadına hediye etti.

Beni de doğuran bir kadın olduğundan fazla ileri gitmiyorum.

Günün Sözü
Bayramların Fazileti Tartışılmaz!

Öcal’dan İnciler
Bayramların Fazileti Düşünceyle Gelişir

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here