CHP Milletvekili Dudu; “Alevilerin Sorunlarının Çözümü İçin Araştırma Komisyonu Kurulsun”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Av. Mevlüt Dudu, Türkiye’de Alevi kesimin sorunlarının tüm boyutlarıyla incelenmesi amacıyla Araştırma Komisyonu kurularak konunun araştırılmasını talep etti.
Türkiye’de Alevi kesimin inanç ve ibadet taleplerinin dikkate alınmadığını, kamu istihdamında ve kamudan hizmet alımında ötekileştirildiklerinin görüldüğünü kaydeden Milletvekili Dudu; “AKP’nin Alevi çalıştayları sonuçsuz bırakılmış, cem evlerine ulusal mevzuatta ibadethane statüsü verilmekten kaçınılmıştır. Cem evleri; cami, kilise ve sinagog gibi ibadethane statüsüne sahip olamadığı için iç hukukta tanınan hak ve imtiyazlardan yararlanamamaktadır. Alevi inancının gereklerinin yerine getirilmesi için Devlet bütçesinden ödenek ayrılmamaktadır. Bu anlayış, devletin tüm din ve inançlara eşit ve objektif olma ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olması ve Sünni inancına göre yapılması, din dersinde Alevi öğretisinin yok sayılması, din ve vicdan hürriyetine aykırıdır. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile de tescillenmiştir” diye konuştu.
Alevi köylerini Sünnileştirme çabalarının yaygınlaştığını öne süren Dudu; “Alevi köylerine zorla cami yapılmasına dönük baskılar, bu çabanın ürünüdür. Yerel yetkililer tarafından Alevi köylerine kamu hizmeti götürülmesi için cami inşasının şart koşulması gibi dayatmalara gidilmesi, Alevilerin kendi rızaları dışında cami talebinde bulunmaya zorlanması din ve vicdan hürriyeti ile bağdaşmamaktadır. Alevi köyleri adeta cami ile hizmet arasında sıkıştırılmaktadır. Ankara’da geçtiğimiz günlerde öldürülen iki IŞİD militanının evinden Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın evinin krokisinin çıkması Alevi kesimine yönelik can ve mal güvenliği endişesini arttırmaktadır. Mezhepsel savaş yaratmaya yönelik bu ve benzeri terör saldırılarına karşı cem evlerinde ve Alevi kesimin vakıf ve derneklerinde özel güvenlik önlemlerinin alınması, istihbaratın geliştirilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından konu hakkında araştırma yapılmasını isteyen Dudu; “Türkiye’de Alevi kesimin sorunlarının tüm boyutlarıyla incelenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Araştırma Komisyonu kurularak konunun araştırılmasını arz ederiz” dedi.
Milletvekili Dudu, konu hakkında yaptığı açıklamasında konuyla ilgili ‘gerekçe’yi ise şu şekilde açıkladı;
“Türkiye genelinde Alevi kesime yönelik baskılar artmakta, en temel gereksinimleri ve talepleri yok sayılmaktadır. AKP iktidarının Haziran 2009 ile Ocak 2010 tarihleri arasında yaptığı 7 Alevi çalıştayı sonuçsuz bırakılmış, cem evlerine yasal statü verilmemesi için çeşitli bahaneler üretilmiştir. Cem evlerine “ibadethane” statüsü verilerek, elektrikte indirim sağlayan düzenlemelerden yararlanmalarına olanak tanınmalıdır. Köy Kanunu’nun 2 inci maddesinde yer alan köy tanımında “cem evleri” ibaresine yer verilerek ortak mallar kapsamına alınması yönünde düzenlemelere gidilmelidir.
Zorunlu din dersine itiraz eden ve çocuklarının Sünni öğretiye göre din eğitimi almasını istemeyen Alevi kesimin beklentileri dikkate alınmalıdır. Devletin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliğini tanımlayan Anayasa’nın 2. Maddesi ile herkesin din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeden kanun önünde eşitliğini tanımlayan 10. Maddesi yok sayılmaktadır. Anayasa’nın 24. Maddesinde yer alan “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz, suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki dini eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunu temsilcisinin talebine bağlıdır” hükmüne rağmen Aleviler din dersine alınarak, Sünni inancı ile eğitime zorlanmaktadır. Mevcut din kültürü ve ahlak bilgisi müfredatında Alevilik inancına yönelik bilgiler yetersiz ve göstermeliktir. Alevi köylerine kamu hizmeti götürülmemektedir. Sivas, Çorum ve Amasya’da onlarca Alevi köyündeki yollara asfalt dökülmemektedir. Yerel yönetimlerin Sünnileştirme dayatması ile karşı karşıya kalan köylere “kamu hizmeti” karşılığında “cami yapılması” şartı getirilmektedir. Amasya’da bu baskı çok daha görünür haldedir. Cemaati olmayan, kimsenin gitmediği camilere imamlar atanmaktadır. Alevilerin cem evi talepleri ise görmezden gelinmektedir. Belediyeler tarafından yaptırılan cem evlerinin Alevi örgütleri tarafından işletilmesi talebi de dikkate alınarak gereği yapılmalıdır. Türkiye’de Alevi kesimin sorunlarının tüm boyutlarıyla araştırılması, dini inanç beklentilerinin karşılanarak, gerekli çözüm yollarının geliştirilmesi gerekmektedir.” (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)