Dövmelerin Sakalların Esrarı (5)

0
46

Değerli okurlarım, bizim millet olarak belleğimize yerleşmiş ve hatta kazınmış özelliklerimiz vardır. Saygı; Büyüğün küçüğünü sevmesi, küçüğün de büyüğüne saygısı… Bunlar hep ön plandadır. İyi ki öyle! Bir futbolcunun hakemlere “Allah Belanızı Versin” demesinin bedduayla uzaktan yakından bir ilgisi olamaz. Kelimenin tam anlamıyla hakarettir. Bu futbolcunun sakalı da yok. Bu saygısızlığı yaparken güvendiği yerler maalesef var. Bu sporcu Milli Takımımızın da kaptanlığını yaptıysa, artık gerisini siz hesap edin.

Futbolumuz neden düşüşte… Taraftar ve sporseverler statlara neden gelmez? Bunları bilmek için kahin olmamız gerekmez ki! Statlarda olaylara neden olanlar o sakallı futbolcular. Olayları kaşıyan da tahrik edenler de onlar. Bu şekilde olayları önüne geçilemez.

“Futbolumuza bakınca, ülkemizin durumu anlaşılır” demiştim hatırlayacaksınız. Şimdi onu açıklamak istiyorum. Futbolla birlikte ülkemizde kural kaide kalmadı. Evde, sokakta, adalette, maden ocaklarında, trafikte kuralsızlık başını almış gidiyor. O kural dediğimiz var da kağıt üzerinde ve onun içinde kimse iplemiyor, nasılsa falan kişi bana koltuk çıkar deniyor.

Bazı yerlerde örneğin Tünellerde çevre trafiğin ablukasında, bu nedenle de herkes korkudan kurallar uyuyor. Korku belası bile olsa kurallara uyulsa, istismarcılık, yolsuzluk ve de trafik, futbolda bile her şey rayına oturacak. Bir futbolcu küfürden kızarırken, bir diğerine sadece teşekkür edilmiyor. Maalesef ülkemizde gücü yeten yetene… Sanki yukarıda öyle değil mi?

Bir muhterem şöyle nara atıyor. “…Ben kimseye hesap vermem. İstediğim şeyi sarayı yaptırırım, istediğim federasyona istediğimi yaptırırım” diyor. Başkaları da, “Kimse bana karışamaz soyunma odalarını basarım. Kimse bana karışamaz, istediğim gibi küfrederim. Kimse bana karışamaz istediğim yere park ederim. Madenci ölümüyle istifamı olurmuş, koltuğumda oturur istediğimi yaparım. Bu işin fıtratında var…”

Hırsızlar itibar görürse, küfürbaz futbolcular korunursa, hakemler korkutulursa, toplumda huzur, mutluluk, düzen, kural kalır mı? O zaman insanlarımız kimlere, hangi kuruma güvenecek? Futbolda averaj takımı olduğumuz gibi, toplum olarak da pısırık, korkak olduk çıktık.

Neden tribünler boş? Bu saydığım nedenlerden dolayı. Korku belası. Şehrimizde bile belediyenin haberi olmadan simitlere zam yapılıyor. Öncelerden söz ediyorum. Bir yerlere sırtını dayamış ya “Ben İstediğimi Yaparım” diyor. Bu gidiş iyi gidiş değildir, hiç de hayra alamet değildir. Birileri Samsun’a ayak basmalı ama ne zaman…?

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here