Dövmelerin Sakalların Esrarı (1)

0
61

Değerli Okurlarım, on beş yıldır sizlerle beraberim ve bu sütunlarda sizlerle (tatil günleri hariç) her gün söyleşiyorum. Öyle bir konudayız ki, benim yazı üslubumu, isim vermesem bile kimden söz ettiğimi hemen anlar hale geldiniz. Örneğin, Kasımpaşalı arkadaşım dediğimde kimden söz ettiğimi hemen anlıyorsunuz. Bana ait olan “BULUT RENKLİ LEZZET” ifadesini kullandığımda, hiç zorlanmadan çakıyorsunuz.

Geçenlerde Hocanın birisi aynen şöyle söyledi; “-Öcal Bey, Bulut Renkli Lezzet demekle rakıdan söz ediyorsunuz, hem haram, hem de günah değil midir?”

Yanıtım aynen şöyle oldu; “-Muhterem bulut renkli lezzetin rakı olduğunu ya da ondan söz ettiğimi nereden anladınız?” Dostça yanıt verdi ve bende yazmayacağı söyledim. O nedenle yazmıyorum. Eskiden kalmak kolay değil. Ne varsa eskilerde var.

Sizlerin bazı isteklerine değinmek istiyorum. Duyup da okumak istediğiniz yayınlanmış bazı makalelerimi okumak arzusunda olduğunuzu bildiriyor ya da söylüyorsunuz. Benim yeni gelinimin ailesi Fenerbahçeli. Merhum Ordinaryüs Lefter’le ilgili yayınlanan makalemi kızlarından duymuşlar ve Lefter’in yaşamı hakkında bilgilenmek istediklerini söylediler, hatta ısrar ettiler de diyebilirim.

Bu mesleğe başladığım günden beri okurlarıma “Yok, Olmaz, Hayır” sözcüklerini prensip olarak hiç kullanmadım. Dokümanı bulmam bir günümü aldı. Kesintisiz yayınlandı ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. Şimdi, bu yazdıklarımın sakalla, dövmelerle ne ilgisi var diyorum ya, sizlerde öyle düşünüyorsunuzdur eminim.

Hiç ilgisi olmaz olur mu? Sizler oldukça yazdıklarımın dirsek temasında olduğunu hemen anlayacaksınız ve görmediğiniz o insanları görmüş gibi olacaksınız. Dilerseniz Sakala ve Dövmeye başlayalım…

Hürriyetin alabildiğine, en yüksek seviyede olmasını istediğimiz, bumu da uygulamaya uğraştığımız dönemlerde, bizimde sakalımız saçımız uzundu. Berbere gitmeyip başımızda ve yüzümüzdeki kılların hürriyetine engel olmak istemezdik. Aynı zamanda, faşist güruhuyla bizi ayıran ve aynı zamanda birbirimizi tanımamıza yardımcı olan bir etkendi sakal-bıyık. Tabi o günler çok gerilerde kaldı. Şimdi ki teknoloji o zaman olsaydı, neler olurdu düşünemezsiniz bile.

Şu aşamada, Lefterli, Metinli yıllara dönmeyeceğim. Onlar hafızalarımızda saklı. Onlar bir çok gençlerin idolü, onlar spor ahlakıyla gençliğe ışık tutanlar. Onlar ve diğerleri, gelmiş geçmiş en iyi sporcular, onlar için bir şeyler yazarken heyecan dorukta. Onlar Türk Futbolunda iyi ki olmuşlar! Çünkü örnek olarak hep onları gösteriyoruz.

Daha sonraları futbol mu çirkinleşti, spor ahlakı mı bozuldu? Sporumuzu kimler bu hale getirdi? Daha sonra ki makalelerimde bunlara ayrıntılı biçimde gireceğim. Yarınki sayımızda sakallar, dövmeler gırla gidecek.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here