Sayın Başbakanımızın gündem belirlemede, öne itmede, geriye çekmede ve hitabında, ‘sertliği’ hariç diyecek yoktur. Gündemi, yaptırmış oldukları anketler sonucu, milletimizin tavır ve talepleri doğrultusunda olduğunu belirtmektedirler. Çok doğru bir durum… Gerçekten de olması gereken vaziyet de böyle alınmalıdır. Ancak aynı şartlarda olması gereken bir gündemi de yazımın sonunda belirteceğim.
İdam, bir insanın hayatına son vermedir! Yapılan çok acı ve berbat fiillerin karşılığı olarak caydırıcı bir müeyyidedir. Bu tarih boyu olmuştur, bilim ve teknolojinin tanıdığı imkânlarla işlenen fiillerde, çok bilinçli ve eskiye göre acımasız bir hal almıştır. Devlet ve Topluma ihanet gibi, binlerce insanların katline sebebiyet, yaşam tarzı olan Demokrasi ve Özgürlüklerin katlinin karşılığı elbette verilmelidir. Bu hem insanlık, hem hukuk, hem inançlar, hem de mağduriyetin kaldırılması, adaletin gerçekleşmesi için şarttır.
Geçmişte idam vardı, AB uyum yasaları için kaldırıldı. Buna o dönem DSP, SP, ANAP, DYP ve Saadet Partisinin yarısı olan AKP kaldırılması için oy kullanmıştı. Oylamada ret oyunu sadece MHP vermişti. Tabi aradan 12 yıl geçti, şartlar değişti diye ‘yapılan kamuoyu ile idamın gerekliliği ortaya çıktı’ diyor Sayın Başbakanımız. Yürekten katılıyoruz. Milletimizin tavrı da bu yöndedir. Suçlu cezasının karşılığını almalıdır. Şimdi bu konu gündemde iken, MHP’nin buna hemen evet diyeceği açık, gündem soğumadan tazesinde AKP ve MHP oyları ile idam gelmelidir. Hiç kimse eveleyip gevelemesin. Akıllı durana, sapıklık hariç Allah (cc)’tan başka kimse karışamaz. Sapığın da hak ettiği ceza verilmelidir.
Dokunulmazlıklar konusu da çok güzel, adaletin tecellisi, suçlunun korunmaması açısından çok yerinde bir olaydır. Dokunulmazlık yanlış yapma, suç işleme hakkını veremez. Dokunulmazlık, aslında insanlığa, adalete ve İslam’a olduğu kadar diğer din ve inançlara da aykırıdır, yanlıştır. “…Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur, üstünlük takvadadır…” Allah (cc) herkesi eşit yaratmıştır, dokunulmazlık gibi yanlış ve uydurma çakma sözle ayırım yapılarak kötülükleri kamufle etme hakkı hiçbir ferde verilemez, verilmemelidir. Milletvekili dokunulmazlığı ise milletin yokken, vekilin asla olmamalıdır.
Sayın Başbakanımız, gündem belirlerken yaptırmış olduğu anketi, birde terör ve Öcalan konusunda yaptırsa, Kürt kardeşlerimizin %90’ı dâhil, aziz milletimizden inleten ve sızlatan, yüce meclisimizden beklenen ve yapılması gereken cevap gelecektir. Aynı şekilde dokunulmazlıkların tamamının kaldırılmasında da, aynı cevabı bulacaklardır. Doğru yapanın, yapanların hiçbir zaman dokunulmazlık gibi bir koruma aletine, zırha ihtiyaç yoktur diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com