Dış İşleri Bakanlığı da, CHP Hatay Milletvekili ve PM üyesi Mevlüt Dudu’nun Frankfurt Havalimanı’nda Alman yetkililerce maruz bırakıldığı muameleyle ilgili “TBMM üyesi, Türk halkının temsilcisi ve diplomatik pasaport hamili bir kimsenin maruz kaldığı söz konusu kötü muamelenin kabulü mümkün değildir. Konunun tarafımızdan takip edilmesine devam olunacaktır. Alman makamlarından bu konuda tatminkâr bir açıklama beklenmektedir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı, CHP’li Mevlüt Dudu’nun Frankfurt Havalimanı’ndaki polis merkezinde kısa bir süre alıkonulmasının ve Alman yetkililerin Dudu’ya yönelik tavrının kabul edilemez olduğunu bildirdi. Dışişleri’nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Alman yetkili makamlarıyla temasların devam ettiği ve Alman makamlarından bu konuda tatminkâr bir açıklama beklendiği vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle:
“CHP Hatay Milletvekili ve PM üyesi Sayın Mevlüt Dudu dün, Almanya seyahati çerçevesinde bulunduğu Frankfurt Havalimanında, Alman pasaport polisinin, en hafif tabiriyle kabul edilemez muamelesine maruz kalmıştır. Sayın Milletvekilimiz, kendisine yöneltilen, esasen birçoğu anlamsız ve gereksiz soruları yanıtlamasına, gerekli açıklamalarda bulunmasına ve en önemlisi diplomatik pasaport hamili olmasına rağmen, pasaport polisinin, diplomatik nezaketten uzak, uluslararası uygulama ve geleneklere aykırı, kaba tutumu ile karşılaşmıştır. Sayın Dudu, havalimanındaki Polis Merkezinde de kısa bir süre alıkonulmuştur. Konu, gelişmeden Bakanlığımızın haberdar edilmesinin hemen akabinde ivedilikle Frankfurt Başkonsolosluğumuzun ve Berlin Büyükelçiliğimizin dikkatlerine getirilmiştir.
Başkonsolosumuzdan, yerel makamlardan kapsamlı ve tatminkâr bir açıklama talep etmesi istenmiştir. Başkonsolosumuzun girişimlerine, Alman yetkili makamlarından henüz resmi ve tatmin edici bir yanıt alınamamış olup temaslarımız sürmektedir. TBMM üyesi, Türk halkının temsilcisi ve diplomatik pasaport hamili bir kimsenin maruz kaldığı söz konusu kötü muamelenin kabulü mümkün değildir. Konunun tarafımızdan takip edilmesine devam olunacaktır. Alman makamlarından bu konuda tatminkâr bir açıklama beklenmektedir.”
