24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının 111. yıldönümü dün çeşitli tartışmalarla anlamına tam uygun olmamasına karşın buruk bir şekilde kutlandı.
CHP Hatay Milletvekili Av. Suzan Şahin de, gazetecilerin üzerindeki baskı ve sansürün tam kalkması temennisiyle bir mesaj yayınladı. Milletvekili Şahin mesajında; “Bugün ülkemizde mesleklerini yaptığı için 134 gazeteci hapis, yüzlercesi de yargı kıskacında. Basın emekçisi gazetecilerin üzerindeki sansür, yargı kıskacı, işsizlik ve hükümet baskısının kalktığı, dürüst, yandaş olmayan, yalandan uzak haberlerin özgürce yapıldığı nice Basın Bayramların olması dileğiyle; 24 Temmuz Basın Bayramı Kutlu Olsun” ifadelerine yer verdi.
24 Temmuz Bayram Değil Mücadele Günü
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık da “Umudumuzu kaybetmek istemiyoruz ama, bir ışık da göremiyoruz” diyerek Türk basınında sansürün ilk kez kaldırılmasının yıl dönümü olan 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle açıklama yaptı. Türkiye’nin tarihi boyunca basın ve düşünceyi ifade konusunda sorunlar yaşadığını belirten Cıncık; “Tüm olumsuzluklara rağmen halkın haber alma hakkının korunması için gazeteciler olarak görevimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi.
24 Temmuz’u ‘Bayram değil, dayanışma ve mücadele günü’ olarak nitelendiren İGC Başkanı Veysel Cıncık, Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yargı reformunu da tepki göstererek; “Yerel basın yıllardır var olma mücadelesi verirken, yeni Yargı Reformu kapsamında icra ilanlarının gazetelerde yayınlanma zorunluluğunun kaldırılması ile, Anadolu’da yüzlerce gazete, tarihin sarı sayfalarındaki yerini almak zorunda kalacak” şeklinde konuştu.
“Tarafsız, Özgür Ve İlkeli Bir Gazetecilik Anlayışını Hakim Kılmalıyız”
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ise, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında tarafsız, özgür ve ilkeli bir gazetecilik anlayışını hakim kılmanın önemine vurgu yaptı.
24 Temmuz’un gerçek gazeteciliğin başladığı gün olduğunu kaydeden Dim; “Bugünü anlamlı kılan olay, Abdülhamit’in 30 yıllık baskı rejiminin son bulduğu 1908 yılında, o dönemin aydın gazetecilerinin, padişahın adamlarına baskı kalıplarını vermeyi reddederek, sansüre ilk direnişi gerçekleştirmeleridir. Yani bu açıdan 24 Temmuz gerçek gazeteciliğin başladığı gündür. Bu vesileyle günümüzde de tarafsız, özgür ve ilkeli bir gazetecilik anlayışını hakim kılmak durumundayız. Ancak üzülerek ifade etmeliyiz ki gelişen demokrasimize rağmen, sansürün değişik biçimleri Türk basınında varlığını sürdürmektedir.
Türk Ceza Yasası da (TCK) gazetecileri, hapis cezası ile otosansür kıskacında tutmaktadır. Meslek ilkeleri çerçevesinde yapılan haber, eleştiri ve yorumların bile suç sayılabileceği hükümler içeren, ifade özgürlüğünü kısıtlayan, gazeteciyi hapis cezasıyla tehdit eden TCK hükümleri mutlaka değiştirilmelidir. Gazeteciler, kendilerine suç işleme ayrıcalığı istemiyor, sadece halkın haber alma hakkını ve bireylerin ifade özgürlüğünü kullanmasına aracılık etme işlevinin teminat altına alınmasını bekliyor. Ayrıca 24 Temmuz’lar, bizler açısından bir iç muhasebe ve meslektaşlarımızla birlikte olmak açısından da önem taşımaktadır. Bu vesileyle tüm meslektaşlarımın bayramlarını kutlar, başarılarının devamını dilerim” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)