Devlet, Vatanseverleriyle Güçlüdür

0
43

Yaşam çizgileri, ülkelere göre değişir. Vatan sevgisi yürekten gelse de kökten sağlam gelmek çok başka bir şey. Başarılar, bireysellikten toplumsallaşamaya döndüğünde ses verir. Kişiler yaptıkları her işte şayet bugünü kurtarmak gayesiyle çalışır ise yarınlara taşıyacağı bilgi ve becerilerden tamamen yoksun kalır. Her işin kendine özgü özelliklerini kaybetmeden çalışanlar, başarıların kökten sahibi olurlar. Bu yapıya sahip kişiler toplumda her an içtenlikle gözetilir. Her zaman ve her daim kamuoyu tarafından gurur ve iltifatlarla ödüllendirilir.

Devletten başka hiç kimse güçlü olamaz. Devlet ve millet için çalışanların gücü de yükseklerde olur. Allah böyle kişilerin attığı adımları gözetir ve büyümelerine imkân tanır. Türkiye’nin en büyük özelliği birlik ve beraberliğinde gizlidir. Her afet oluşumlarında siyasi görüşler bir tarafa bırakılır ve acıyı yaşayanların yanında birlik olunur. Büyük bir milletiz. Acıda kederde ve sevinçlerde akıl almaz yumak oluruz.

Tokyo Olimpiyatlarında alınan her başarının ardında göğsümüz kabarıyor. Ne olursa olsun kendi özümüzü hiçbir zaman kaybetmeyiz. Ülke notumuzun düşmesine sebep olan ufak tefek olaylarla; gücümüz sarsılmaz.

Kendi memleketini bırakıp, ülkemizden aman dileyenlere bir noktaya kadar saygımız var. Her şey gelip geçici olmalı. Ülkeleri rahata erişince derhal yurdumuzu terk etmeliler. Kendi ülkelerinden kaçan insanların kendilerine de hayrı olmaz. Misafirperveriz, kimlere karşı; mazlumlara, kadın ve çocuklara, yaşlılara. Sıktığı zaman taşın suyunu çıkartanlara acımam kimse acımaz.

Etrafa bakıyorum her Suriyeli kadın beş altı çocuk doğurmuş ve halen doğuruyorlar. Sanki mübarekler kuluçka makinesi. Bunlar art niyetli, bunları memleketimde istemiyorum. Devlet gerekeni yapmalı. Birde en önemlisi Arsuz yolunda bulunan sitelerde bulunan en şatafatlı evler onların. Nasıl alıyorlar ve yerleşim hakkı istiyorlar, anlamış değilim.

Yanı başımızda yanan bu mülteci ateşi bizi korkutuyor. Nasıl korkmayalım. Kendi ülkelerinde bulunan evlerini toprağını bırakıp kaçan bu insanlardan hayır gelir mi? Bu insanlar yalnız yurdumuzda değil, tüm dünya ülkelerine kapağı atıp kurtulma peşinde. Aile bağlarının zincirleri kopmuş kimi toprakta kimi orda burada kayıp. ‘Komşumuz aç iken tok olmamızın ne faydası var’ diye düşünüyorum ama bu kadar suiistimal yapanlara da dur demek lazım.

Cumhuriyet ve Barbaros Mahalleleri tamamıyla Suriyelilerin Mahallesi olmuş durumda. Çok rahatlar. O mahallelerden geçerken her yer Arapça yazı dükkânlarında. Yusuf Amca, Petek ve Maraş dondurmacıların sesleri çıkmaz oldu. Neyle karıştığı bilinmeyen bir dondurmaya hücum ediyoruz. Tüm şehir sıraya giriyor. Yaşadığımız rahatsızlığın arkasında, yüce devletimizin kararlı tutumu var ki rahatız. Eninde sonunda acil çözüm getirileceğine inanıyorum.

Hepsinin ayrı dünyaları vardı. Tıpkı bizler gibiydiler. Biz vatan için seve-seve ölürken, onlar memleketlerini terk edip başka ülkelerde lale devrini yaşamaya kararlı. Demokrasi varsa hür teşebbüste vardır. Ülkemiz varsa biz varız. Dikkatimi çekiyor. Bundan beş altı yıl evvel Suriyeliler çöpleri karıştırıyordu. Şimdi etrafa bakıyorum da çöpleri benim vatandaşlarım karıştırıyor. Cami önlerinde avuç açan Suriyeli bir kadın görmüyorum. Dilencilerin çoğu başka şehirlerden gelen bu işi meslek haline getirmiş insanlar.

Coronavirüs yeniden hortladı. Bir tarafta çıkan yangınlar ciğerimizi yakıyor. Orman işçileri canla başla mücadele ediyor. Yöre halkı ve tüm Türkiye, yangını söndürmek için kendilerini ateşe atıyorlar. Çam ağacı yazın patlamaya hazır bomba gibi. En ufacık bir kıvılcımda zaten kendisi bir çıra, çıra gibi yanıyor kül oluyor. Aklımız başımıza gelmiyor. Her yangın sonrası çam ağacı yeniden ekiliyor ve onlar bir daha yanıyor.

Yunanistan tüm dağlarına zeytin ağacı dikti. Dünya zeytin rekoltesi onların tekelinde. Biz hiç para etmeyen ve yandığı zaman canlarımızı alan çam ağacını neden yeniden ekmeye uğraş veriyoruz. Anlamış değilim. Anlayan varsa bana anlatsın.!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here