Dünya yaşam çizgisi ülkelere göre değişir. Ülkemizi üçüncü dünya ülkesi gibi gören sözde ileri devletler Türkiye’nin özellikle son yıllarda sanayi dalında ses getirmesiyle telaşlılar.
Varlık yürekten gelse de kökten sağlam gelmek çok başka… Başarılar bireysellikten toplumsallaşamaya döndüğünde ses verir. Kişiler yaptıkları her işte şayet bugünü kurtarmak gayesiyle çalıştığında yarınlara taşıyacağı bilgi ve becerilerden tamamen yoksun kalır. Her işin kendine özgü özelliklerini kaybetmeden çalışanlar başarıların kökten sahibi olurlar.
İşte öyle kişiler; Toplumda her an içtenlikle gözetilir ve sevilir. Her zaman ve her daim kamuoyu tarafından gurur ve iltifatlarla ödüllendirilir. Devletten başka hiç kimse güçlü olamaz ama devlete yakın olanların gücü de yükseklerde olur.
Türkiye’nin en büyük özelliği birlik ve beraberliktir. Türkiye’de yatırım yapan yerli ve yabancı yatırımcıların çoğu Ülkemizi cennetten bir köşe şeklinde tanır ve sever. Yatırım zamanı kriz denen şeyden asla korkmazlar. Bölgemizin gururu ve iftiharı TOSYALI HOLDİNG işte o korkmayanlardan… Hiç korkmadılar ve hırsla yanan ateşe doğru kavrularak gittiler. Şimdi; Onları canı gönülden tebrik eden topluluk var karşılarında…
Oysa bundan birkaç ay evvel; Türkiye yatırım yapılabilir ülke konumundan çıkartmaya kalkışan şer güçlerin hedefindeydi. Seçim bitti ayrı senaryolara yine hazırlıklı olalım. Son gezi ve grev olayları ister istemez yabancı yatırımcıları ürkütse de sağduyulu kökten vatanını ve milletini sevenler sayesinde çok şükür negatif bir kaosa sürüklenmedik. Allah’tan olaylar kısa müddet sonra sakinleşti. Yatırımcı işinin başında… Biz gerçekten büyük bir milletiz. Ne olursa olsun kendi özümüzü hiçbir zaman kaybetmeyiz. Ülke notumuzun düşmesine sebep olan ufak tefek olaylarla gücümüz sarsılmaz.
Suriye!! Son günlerde yine çekilmez oldu. Yanı başımızda hiç yoktan yanan bu ateş bizi korkutuyor. Nasıl korkmayalım. Halkı per perişan bir dilim ekmeğe muhtaç… Kendi ülkelerinde bulunan evlerini toprağını bırakıp kaçıyorlar. Bir yerlere tutunup kurtulanlar çok şanslı. Kaçanların akrabaları ortalıkta yok. Nereye gittikleri meçhul! Aile bağlarının zincirleri kopmuş kimi toprakta kimi orda burada kayıp. Görüyorum, görüyorsunuz ama onlardan kesinlikle ders almıyoruz. Hükümete ver yansın eden çok! Suriyeli Türkiye’ye gelmemeliymiş… Nereye gitsin bu naçar olmuş insanlar… Ya aynı durum bizim başımıza gelseydi… Bizler Suriye’de olmak zorunda kalsaydık. Şimdi ne olurduk?
Bize değmeyen yılan bin yaşasın misalleri bize göre değil. Komşumuz aç iken tok olmamızın ne faydası var. Yaşadığımız rahatlığın arkasında yüce devletimizin kararlı tutumu var ki rahatız. Evimizde memleketimizde özgürce gezip tozarken, komşu halkın gözlerinden akan kanlı yaşları görmüyoruz. Hepsinin ayrı dünyaları vardı. Tıpkı bizler gibiydiler. Koşuyor oynuyor gülüyorlardı. Orta direkleri kökten kırıldı. Şimdi yaşayan ölü gibiler. Devletimiz onlara karşı her türlü kolaylıkları getirse dahi “Aç ve Perişanlar…”
Demokrasi varsa hür teşebbüste vardır. Ülkemiz varsa biz varız. Bugün devletimiz iktisadi ve ticari devlet haline gelmiştir. Dün Ak Parti aldığı 40.8 oylarla birden bire frenletildi. Bir koalisyonun oluşması kesin… Geçmiş yaşadığımız gibi oluşursa yandık! Allah hayırlısını versin. Ne demeli vatandaş böyle istedi böyle oldu…
Evet, tenekecilikten demir imparatorluğuna gelmek her baba yiğidin karı değil. Tosyalı’ları ben ve biz İskenderunlular çok iyi tanırız. Onların tezgah başında saca vurdukları çekiç hala kulaklarımda… Bugün ulusal ve yerel basında yaptıkları yatırımlarla gündemdeler. Çok hızlı yükselişin var oluşu Allah’ın bir takdiri… Fuat Tosyalı başkanlığında oluşan aile şirketi zerre kadar boş durmadı. Hala Dünya demir sektöründe oluşan son gelişmeleri yakın şekilde takip ediyorlar. Türkiye’nin muhtaç olduğu tüm demir ürünlerini böylelikle de dünyaya açıyorlar.
Allah esirgesin, kem gözlerden korusun. Bir makale yazmıştım ”babayiğit” aranılıyor diye… Türkiye’nin ilk aracını inanıyorum ki onlar yapacak ve başaracak. Fuat Tosyalı telefon ile beni arayıp o an ki heyecan ve gurur dolu ifadelerini hala unutamıyorum. Ona şu sözü söylediğimi hatırlıyorum.
“Sizler bu işi başardığınız gibi her işi başarabilecek şartlardasınız artık…”
Tebrikler TOSYALI!
