Dersimiz Yine Futbol Ama (3)

0
52

Değerli Okurlarım, yeniden sevmek olmasa da, okuduğunuz makalelerimi daktilolarımda yazıyorum. Altı da daktilom var. Her birisiyle bir sayfa yazıp dinlenmeye alıyorum. İltifat etmeyi de ihmal etmiyorum.

Futbolumuzun da kara günleri vardı ve aynı dönemde teknoloji kara günlerini yaşıyordu. Anılarım canlandı ya neyse. Bilgisayar, Televizyon, Cep Telefonu… Bunların adı bile yoktu. Bu teknoloji kırk yıl önce olsaydı devrim de olur, gerçekleşirdi. Onları konuşmaya gerek yok…

Sadece, teknoloji harikası radyo vardı. Elde taşınabilen radyolar ise günün harika olayıydı. Bunları neden yazdım biliyor musunuz? O anlatmaya çalıştığım dönemler teknoloji fukarası, başka bir ifade ile fakr’u zaruret içinde geçen günlerdi. Öyle bile olsa, o günleri yad ederken nedense hiç üzülmüyorum. Aksine ne güzel günlermiş diyebiliyorum.

İnsanların birbirine yaklaşımları, sevgileri, saygıları üst düzeydeydi. Gözle gözükür şekildeydi bu özellikler. Şehrimizde evlerin dış kapıları kilitli olmaz, açık dururdu. Bunlara anlatmak, şimdilerde bu özellikleri görememek insanı kahrediyor. Boş verin…

Bundan sonraki paragraflarda; Televizyondaki sunucular (Kadınlar, Erkekler falan…) Milli Takımın sahibi kim? Yukarının yönlendirdikleri vs… olacak. Geçenlerde, Yeşilçam isimli bir program izledim. Efsane olmuş eski oyunculardan bazıları ve yeni tüylenen günümüz oyuncuları bir aradaydı. Yeniler doğal olarak daha fazlaydı. Göz alıcı bir ortamda Türk Sinemasının akıbeti tartışılıyordu.

Türk Sinemasını ayakta tutan o efsaneler Grant Tuvalet gelmişler ve gülmelerine bile ince ayar veriyorlardı. Çünkü biliyorlardı ki orada yalnız değillerdi, milyonlarca insan onları izliyordu. Onlar bizim kuşaktan olduklarından hiç de yadırgamadım. Olması gerekeni yapıyorlardı. O insanları takdir etmemek, unutmak mümkün mü?

Yeni yetmelere gelince; bazılarını tenzih ederek söylemek istiyorum… Evet, TV kanallarında boy gösteren yeni oyuncular midemi bulandırdılar. Dersiniz ki bir odada yalnız sohbet ediyorlar. Kadınlı erkekli kollar birbirinin omzunda, bazılarının elleri birbirlerinin bacağında, bir alem…

Oysa onları milyonlarca insan izliyor. Kılık kıyafeti söylemeye gerek yok. Hak getire. Fakir çocuklar bile öyle giyinmez, utanır da ondan. Saç sakal birbirine karışmış. Sanırsınız ki zil zurna sarhoş, meyhaneden çıkmış gelmişler oraya. Anlayana bu kadar yeter. Yarın Milli Takımın sahibinden söz edeceğim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here