Ülkemizin “Eğitim Sistemi”ndeki eksikliklerin artmış olması, her köşe başında bir dershane açılmasının nedenlerinden biri olabilir. Ama önemli olan nedenlerden ikincisi, çağın teknolojik gelişmeleri ile çocuklarımızın çalışma gayretinden uzaklaşarak hazıra konma düşüncesinin yerleşmesidir. Daha da önemli neden, eksiklikleri tamamlamak düşüncesi ile Eğitim ve Öğretim gibi çok önemli olan kurumlarda “rant elde etme yarışının” başlamış olmasıdır.
Milli eğitim sistemi o kadar değişmektedir ki değil öğrenciler, bu değişime öğretmenlerimiz dahi yetişememekte ve uyum sağlamakta zorlanmaktadırlar. Her sene kitapların değişmesi aileleri tedirgin etmektedir. Öğrencilere her okuldan verilen kitap listelerini bulmak zorlaşmakta. Kitapçıların “geldi mi gelmedi mi” diye devamlı uğranılan ve kapısı aşındırılan yer olmasını ve zaman israfını ortaya koymaktadır.
Dershaneler yokken, okullarda eğitim en üst düzeyde ve yetişen öğrenciler bilgi yüklü idiler. Öğretmen Liselerinden mezun olanlar dolu-dolu idiler. Şimdi Yüksek Okullardan ve Üniversitelerden mezun olanlar istenilen bilgi düzeyinde değillerdir.
Haliyle öğrenciler yetersiz kalmakta, liseyi bitiren bir öğrenci dört işlemin dahi gerisinde kalmaktadır. Bu öğrenci nasıl sınav kazanabilir, imkân dâhilinde değildir. Okulu bitirince en az bir veya birkaç sene dershaneye gitmesi gereği duyulmaktadır. Hatta daha İlk Öğretimden Liseyi bitirene kadar dershaneye gitme ihtiyacı duyulmaktadır.
Dolayısıyla dershaneler ön plana çıkmakta ve her köşede bir dershaneye rastlanmaktadır. Bu durum öğretmenlerin yüksek ücretlerle okullardan uzaklaşıp, buralara kaymasına neden olmaktadır. Bir başka tarafı da Devlet Okullarının çökmesine neden olmaktadır.
Daha Öğretmenler mezun olur olmaz kapılmaktadır. Dershanelerin tamamlayıcı elzem bir kurum haline gelmesi, özellikle rant kapısı oluşturduğundan Milli Eğitim sisteminin çökmesine de neden olmaktadır. Ayrıca fakir ailelerin kendilerini heba etmesine ve aile düzenini bozulmasına neden olmaktadır. Asgari ücretli bir ailenin çocuğunu dershaneye göndermesi ne demek olur, anlamak zor değildir. Bu durum okumada fırsat eşitliğin ortadan kaldırmakta, sosyal dengeyi de bozmaktadır.
Bu aksaklıkların kaldırılması, bütün dershanelerin kapatılması ve okula dönüşmeleri için, Sayın Başbakanımızın çağrısı çok yerinde ve olumlu idi. Ne hikmetse hiçbir gelişme olmadı ve bu konu gündemden düştü, unutuldu. Öyle sanılır ki çok büyük rant kapısı olmalı ki, dershane sahipleri güçlü çıkmıştır.
Tanrım, ülkeyi ve milletin geleceğini düşünmesi gereken Milli Eğitimcilere aklıselim ve merhametli olmayı nasip etsin diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com
