Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bu sabahın en güzel haberi sevgili arkadaşımız Ses Gazetesinin çalışkan, sakin, efendi, sanki bütün bu işleri ve ödülleri kendisi almamış gibi alçak gönüllü muhabiri Akın Bodur’un Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği 2015 yerel medya ödülünün haber dalındaki ödülü almış olması. Sevgili arkadaşımız ödül almayı kesinlikle hakkediyor. Arı gibi çalışkan, kendini mesleğine adamış bir arkadaşımız ne yalan söyleyeyim bazen onu bulunduğu ortama üç beş gömlek büyük buluyorum. O uluslar arası bir gazeteci aslında. Üstelik araştırmacı, üstelik yazar, arka arkaya çıkardığı kitaplarla. İskenderun için gerçekten çok önemli bir değer hiç ödülü olmasa da. Çünkü o sağlam bir gazeteci, eğilmeden, bükülmeden, incitmeden, doğrunun arkasında olan bir insan ve inanıyorum ki o ödül için çalışmaz hiçbir zaman. Ne deyim bütün kalbimle kutluyorum. Arkadaşımla onur duyuyorum. Eminim İskenderun da onunla onur duyuyor. Yolun açık olsun arkadaşım ödüller de yoldaşın. Sana yakışıyorrr…
& & & & &
Tayfur Sökmen Anısına
Geçtiğimiz hafta 3 Mart Perşembe günü Hatay devletinin ilk ve tek Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen Hatay’da anıldı. Anma merasimine davetli olduğum halde ne yazık ki elimde olmayan nedenlerden ötürü katılamadım. Ancak Hatay devletinde bir nefer olarak çalışmış olan ailem ve bütün bu davaya omuz vermiş değerli insanları rahmetle, minnetle, sevgiyle ve saygıyla andık.
Rahmetli dedem 21 Ekim 1921 yılında TBMM hükümeti ile Fransa hükümetinin imzaladığı Ankara antlaşmasından sonra İskenderun sancağının Fransız mandası altındaki Suriye’ye bağlaması üzerine direniş hareketi başlatan Tayfur Sökmen’le omuz omuza vermiş, hem Fransızlar hem de kendi cemaatinden bazı Suriye sancağını kabul etmek isteyenlerin kara listesinde olup öldürmek için aranan isim olmuş. Ninem annemlere anlatırmış. Karaağaçta askerler korumuş evlerini karanlık ve korkulu günler yaşamışlar. Rahmetli dedem 15 Mart 1923 yılında Adana sancakları ila görüşmek için gelen Mustafa Kemal Atatürk’le görüşmeye giden heyetin içindeymiş. Kırk yıllık Türk yurdu ecnebi elinde kalmaz deyince, Tayfur Sökmen’le birlikte direnişe devam etmiş. O zamanlar çok genç olan babam ve amcamla. Tayfur Sökmen direniş hareketini İstanbul’da sürdürmüş. Nihayet 5 Temmuz 1938 yılında Türk askeri Hatay İskenderun’a girince dedemde askerlerle birlikte İskenderun’a gelmiş. 12 Eylül’de kurulan Hatay Cumhuriyetinin ilk vekillerinden birde babam olmuş. Babam mektep hocası ve belediye meclisi azalığı yapmıştı. Aynı zamanda sanatçı ve zanaatkârdı. Saatçiliği o yapmıştı İskenderun’da. Direnişe dedemle başlamış Hatay cumhuriyetinde vekillik yapmış ve bir yıl sonra 30 Haziran 1939’da Türkiye’ye ilhak kararında imzası olmuştu. Hepsini rahmetle saygıyla anıyoruz. Mekanları cennet olsun.
Ve rahmetli Tayfur Sökmen’i kısaca tanıyalım…
Tayfur Sökmen, (d. 1892, Adana – ö. 3 Mart 1980, İstanbul). Milletler Cemiyeti’nin 19 Mayıs 1937’de Hatay için kabul ettiği anayasadan sonra kurulan Hatay Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanıdır.
Rüştiyeyi bitirmiş, ayrıca hususi eğitim almıştır. 2. Kolordu emrinde Kuva-yi Milliye komutanlığı, Hatay Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti temsilciliği, İskenderun ve havalisi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruculuğu ve başkanlığı, Antakya-İskenderun muaveneti İçtimaiye cemiyeti başkanlığı, Hatay Erkimlik Cemiyeti Reisliği yapmıştır. Hatay Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığı yapmış, bu görevi, Hatay 29 Haziran 1939’da Millet Meclisi’nin kararıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı alıncaya kadar sürdürmüştür. TBMM V., VI., VII., VIII. dönem Antalya ve IX. dönem Hatay milletvekilliği ile Cumhuriyet Senatosu Cumhurbaşkanınca Seçilen Üyeliği (7 Haziran 1968 – 2 Haziran 1974) yapmıştır. Evli ve 6 çocuk babasıdır.
XVII, XVIII. Dönem Hatay, XXI. Dönem İstanbul milletvekilliği ile TBMM Başkanvekilliği görevinde bulunan Murat Sökmenoğlu oğludur. Ayrıca İstanbul’un Kartal ilçesinde devlete tahsis ettiği bir arsası ve bu arsa üzerinde 2 tane okul bulunmaktadır.
Yeniden nur içinde yatsınlar onların ve zaferle biten direnişlerini hiç unutmayacağız. Sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım ayrımsız gayrımsız. Hep birlikte her zaman… Yase
Günün Şiiri
Güzel Gemi
Ey güzeller güzeli, sana demem o ki,
Binbir ışıkla renk bezemiş gençliğini;
Çizmek isterim resmini tez,
Kucak kucağadır orada ilkyaz ve güz.
Andırır havada savrulan eteklerin,
O ince, upuzun, güzel gemilerin
Vuruşunu açığa, uzak;
Ardından bir uyumun, bezgince, yumuşak.
Üstünde boynunun, omuzlarının, dimdik,
Yükselir başın bir alımla görülmedik;
Taçla süslü bir bakış soğuk,
Yürür gidersin yolunda sen, göksel çocuk.
Ey güzeller güzeli, sana demem o ki,
Binbir ışıkla renk bezemiş gençliğini;
Çizmek isterim resmini tez,
Kucak kucağadır orada ilkyaz ve güz.
Göğsün ki başlar ve yuvarlaklaşır gittikçe,
Göğsün ki görülmedik en eşsiz çekmece,
Aydınlık ve yuvarlak bir düş,
İki kalkan onlar, şimşekler vurmuş;
O çıldırtan göğsün süslü pembe güllerle,
Saklandığı gizlerin, dolu nelerle,
Eskimiş şaraplar ve ıtır,
Orada duymak ve düşünmek sayıklamaktır.
Andırır havada savrulan eteklerin,
O ince, upuzun, güzel gemilerin
Vuruşunu açığa uzak
Ardından bir uyumun, bezgince, yumuşak.
O soylu bacakların senin avlamakta,
Çılgınca istekleri, etekler ardında,
Aranan özsuyudur aşkın,
Süzülmüş tortulardan karanlıkların.
Kolların, yeni yetme erkekleri saran,
Başka mı ki uzun ve parlak yılanlardan,
Sarar âşığını sımsıkı,
Hep sende duracak o iz, çıkartma tıpkı.
Üstünde boynunun, omuzlarının, dimdik,
Yükselir başın bir alımla görülmedik,
Taçla süslü bir bakış soğuk,
Yürür gidersin yolunda sen, göksel çocuk.
Charles BAUDELAIRE-Çeviri: Sabahattin Kudret AKSAL
Günün Sözü
Kırk Yıllık Türk Yurdu Ecnebi Elinde Kalamaz.
Atatürk
Cumhuriyet Düşünce, Beden ve Bilim Bakımından Güçlü Koruyucular İster.
Atatürk
Tek Bir Egemenlik Var, O da Milli Egemenliktir. Ülkeyi Yine Ulusun Kendi Gücü Kurtaracaktır.
Atatürk
