İskenderun’un, 1980’li yılların başlarında tek iskelesi vardı. Denizin doldurulmasıyla bu tarihi iskele de tarihe gömüldü. 200 bin nüfuslu, boydan boya sahili olan kentimizde yaklaşık 30 yıldır teknelerin yanaşacağı bir iskele yoktu. İskenderun belki de dünya tarihinde, “iskelesi olmayan” bir kent unvanını almıştı ki denize kıyısı olan beldelerde dahi iskeleler mevcutken! Kent, ihtiyaç karşılayabilecek bir iskeleden yıllarca yoksun bırakılmıştı.
Son yılların “Çılgın Projesi” nihayet İskenderun’da hayata geçirildi. 30 yıl aradan sonra 15 metre genişliğinde, 150 metre uzunluğundaki (2250 m2) iskele, yaklaşık 4 Trilyon TL’lik bir maliyetle bu hasreti bitirdi. Vatandaşlar merakını gidermek için iskeleye akın ederken, İskenderun’un batı yakasına da ihtiyaç duyulan bir iskelenin yapılması değerlendirilmesinde bulunuldu.
Bir sahil kentinin iskelesiz olması düşünülemezken ve öncelikli projeler arasında yer alması gerekirken 30 yıl boyunca hep ihmal edildi. Eski iskele zamanında saat başı deniz turları düzenlenir, iskeleden kalkan teknelerle vatandaş denizle iç içe olurdu.
Şimdi ise yeniden hayat bulan bu iskeleyle vatandaşlar nostaljiyi yeniden yaşama sevinci içerisinde. İskenderun’un Çılgın Projesi diyoruz çünkü yol, su, elektrik gibi projeler hayati ihtiyaçlardır. Ancak Yeni İskele, sahil kentine yakışmayacak şekilde iskelesiz bırakılan İskenderun’un önemli bir eksikliğinin tamamlanmasıdır.
