Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Av. Suzan Şahin, Hatay’ın en büyük ilçelerinden olan Arsuz’da bir hastane olmamasını eleştirerek, hastaların çevre ilçelere nakledilmesinden kaynaklı olarak yaşanan geç müdahale ve ölüm vakalarını meclis gündemine taşıdı.
CHP Hatay Milletvekili ve KEFEK üyesi Suzan Şahin, Arsuz’da meydana gelen iş kazalarında ve trafik kazalarında hastaların yaklaşık 35 km uzaklıktaki İskenderun’daki hastanelere nakledildiğini belirterek, hasta ve yaralılara hızlı müdahalede yapılamadığı için, 2018 yılı ve öncesinde birçok insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Şahin, Anayasa’nın 98. ve TBMM içtüzüğü’nün 96. ile 99. maddeleri gereğince Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği önergesinde; “Hatay ilinin Arsuz ilçesi 465 kilometre karelik yüz ölçümü ile çok geniş bir alana dağınık olarak yayılan ve 90 bin nüfuslu bir turizm merkezi olarak Hatay’ın en büyük ilçelerinden birisidir. Bu nüfus ve alan yoğunluğuna rağmen Arsuz’da bir hastane bulunmamaktadır. Arsuz ilçesinde devlet hastanesinin eksikliği ciddi şekilde hissedilmektedir. Yaşanan hastalık ve yaralanmalarda müdahalenin gecikmesi neticesinde yaşanan ölüm ve kalıcı hasarlar Arsuz halkını isyan etme noktasına getirmiştir. Vatandaşlar bu konuda, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkili mercileri sorumluluk almaya ve Arsuz’a bir devlet hastanesi yapılması konusunda harekete geçmeye defalarca davet etmiştir. Yaşanan ölümler sonrası Arsuz halkı “Arsuz’a Hastane İstiyoruz” başlığıyla imza kampanyası başlatmış ancak vatandaşların bu başvuruları sonuçsuz kalmıştır. Geç müdahale nedeniyle yaşanan ölümlerden Arsuz halkı bıkmış ve isyan etme noktasına gelmiş durumda. Artık yeter, bu sese AKP yetkilileri kulak vermeli” ifadelerini kullandı.
Arsuz’a Hastane İstiyoruz
Dörtyol’da da Arsuz gibi bir hastane bulunmadığını, konuyu meclis gündemine taşıdıktan sonra AKP milletvekilleri ile yaptıkları görüşmelerle Dörtyol’a yeni bir hastane kazandırdıklarını söyleyen Suzan Şahin, “Anayasa’nın 56. Maddesi “Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlar.” hükmü gereğince vatandaşların sağlık hizmetine erişimini sağlamak Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Buna rağmen, Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından yer tahsisi yapılmasına karşın Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir faaliyete geçmemesi neticesinde Arsuz halkı kan kaybından yitip gitmektedir.
35 km uzaklıktaki İskenderun’a nakledilen hastalar kan kaybından veya erken müdehale edilemediğinden hayatını kaybediyor. Uzun yıllardır atıl ve içler acısı bir durumda bulunan, kamuya ait 105 dönümlük eski Tekel Tesisleri olarak bilinen Arsuz’un Madenli bölgesindeki Hacettepe Üniversitesi Rehabilitasyon Merkezi Tesisleri arazisi şuan boş ve çürümeye terk edilmiş halde. Burada yapılacak bir fizibilite çalışması ardından Hatay’ın en büyük ilçelerinden olan Arsuz’a bir hastane kazandırabiliriz. Gelin iktidar-muhalefet demeden elimizden geleni ortaya koyup Arsuz’da yaşanan ölümleri durduralım” dedi.
Arsuz’a yeni bir devlet hastanesi yapılması yönünde CHP’li Şahin’in, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya tarafından, Anayasa’nın 98. ve TBMM içtüzüğü’nün 96. ile 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği sorular şöyle;
Arsuz’da devlet hastanesi açılması için vatandaşların yapmış olduğu başvurular neden sonuçsuz kalmıştır? Konunun vatandaşlar tarafından bakanlığınıza başvuru ile bildirilmesi ve milletvekillerinin konuyu meclis gündemine defalarca taşımasına rağmen neden somut bir adım atılmamıştır?
Arsuz’da vatandaşların erken müdahale ve sağlık hizmetine erişimi konusunda yaşanan sorunları önlemek ve yaşanan kayıplara son vermek adına devlet hastanesi açılması için bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Var ise bu konudaki tasarrufunuz nedir?
Uzun yıllardır atıl ve içler acısı bir durumda bulunan, kamuya ait 105 dönümlük eski Tekel Tesisleri olarak bilinen Arsuz’un Madenli bölgesindeki Hacettepe Üniversitesi Rehabilitasyon Merkezi Tesisleri arazisinde bir fizibilite çalışması yapılarak buraya kapsamlı ve bölgenin ihtiyaçlarını giderecek bir hastane yapılması düşünülemez m? Atıl durumda çürümeye terk edilmiş kamu arsasının değerlendirilmesi konusunda bakanlığınızın bir tasarrufu olacak mıdır? (Haber: Doğan SÜSLÜ)