Reyhanlı’nın vurulmasının ülkemiz için bir kara gün olduğunu savunan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap; “Bu olay aynı zamanda tarihimizin en kanlı terör saldırısıdır” dedi. Matkap günün dayanışma günü olduğuna da vurgu yaptı.
Reyhanlı’da gerçekleşen bombalama olayının, Hatay’la ilgili birçok tereddüdü ve soru işaretlerini de beraberinde getirdiğini öne süren Matkap; “Irak’ın parçalanmasına neden olan ABD askeri müdahalesi ve sonrasında Ortadoğu Coğrafyasında yaşananlar, ardından Arap Baharı diye tanımlanan rejim değişiklikleri amaçlı hareketlenmeler, en son Suriye’deki iç savaşın bir Egemen Güçler projesi, tertibi olduğu konusunda kuşku bırakmamıştır. Bu proje doğrultusunda yeni devletlerin kurulmasının, bazı devletlerin sınırlarının genişletilmesinin, bazı ülkelerin birkaç parçaya bölünmesinin gerçekleşeceği de yazılıp çizilmektedir.
Reyhanlı ilçemizin vurulmasından dakikalar sonra birçok televizyon kanalımız dış politika uzmanlarından değerlendirme almaya başladılar. Bu değerlendirmeler halende devam etmektedir. Bu değerlendirmeleri yapanlar asıl sorgulanması gereken Reyhanlı’nın vurulmasına neden olan politika tercihlerini değerlendirmeyi bırakıp istihbarat emniyet ve adliyenin görevleri üzerinde yani faillerin kim olduğu hakkında değerlendirmelerde bulundular, bu çok dikkat çekici bir durumdur. Siyasetçilerde aynı yöntemi tercih etti, kaldı ki siyasetçilerin görevi yine bu olaya neden olan politik tercihleri sorgulamaktır” dedi.
Neden Engellenemedi?
Matkap konuyla ilgili olarak hükümete bazı sorular da yöneltti. Hükümete; “Hatay’da bir Alevi-Sünni çatışması mı yaratılmak isteniyor? Sınır geçişleri bu nedenle mi kontrol dışı tutuluyor? Hatay Büyükşehir Yasasında, Hatay Merkez İlçe’nin Alevi Sünni kamplaşmasına dönüşecek şekilde Antakya ve Defne İlçeleri şeklinde yeniden yapılanması bu amaçla mı düzenlendi? Uçan kuşu bile dinleme donanımına sahip İstihbarat Örgütü bu olayı neden engellemedi? Sayın Başbakan olayın nedenini emniyet ile istihbarat birimlerinin arasındaki kopukluk ile izah etti. Eğer durum bu ise görevi bakanlıklar ve bağlı kurumlar arasındaki koordinasyonu sağlamak olan Sayın Başbakan’ın konumunu gözden geçirmesi gerekmiyor mu? 25 Nisan 2013 tarihinde Suriye’den bomba yüklü araçların Türkiye’ye giriş yapacağı istihbaratı Valiliğe ve Kaymakamlıklara verildiği halde olay neden engellenmedi? Bu olayın engellenmeme nedeni Türkiye ile Suriye arasında savaş yaratma zemini oluşturmak mıdır? Hatay’ın başka İlçelerinde yakın tarihte başka provokasyonlar da gündeme gelir mi? Genelkurmay’ın biz sorumlu değiliz diye yaptığı açıklama ne anlama gelmektedir?” şeklinde sorular yönelten Matkap; “Bu soruları ancak sorumlu ve kendi ülkesinin çıkarından başka çıkar gözetmeyen iktidar doğru, inandırıcı bir şekilde yanıtlayabilir. Ne yazık ki bu konuda iktidar bize güven vermiyor” diye konuştu.
Reyhanlı Halkı Mültecilerden Daha Kötü Durumda!
Bombalama olayının Reyhanlı ekonomisini tamamen çökerttiğine de değinen CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap; “Reyhanlı ekonomisi Suriye ihtilafı öncesi de kötüydü. Şimdi hepten kötüleşti. Reyhanlı ekonomisi tarıma ve nakliye sektörüne dayanırdı. Ayrıca az da olsa sınır ticareti yapılıyordu. Tarımın durumu ortada… Suriye ihtilafı ile birlikte Cilvegözü sınır kapısının da kapanması ile birlikte nakliye sektörü de çöktü. Sınır ticareti de bitti. Bombalama olayı Reyhanlı halkını Suriye mültecilerinden de daha kötü bir duruma soktu. O nedenle yaraları bir an önce sarmak adına hükümetin yasa tasarıları hazırlaması, TBMM’nin de sadece AKP’den gelecekleri değil, CHP’den gelecek yasa tasarılarını da öncelikle ele alıp değerlendirmesi ve yasalaştırması gerekmektedir.
Öte yandan, Belediye Başkanlarımızın da zaman geçirmeden olanakları dahilinde Reyhanlı mağdurlarına dost ellerini uzatmalarının öncelikli bir ihtiyaç olduğunu hatırlatmak istiyorum. Günümüz teröre karşı kararlı duruş gibi, yaraları sarmak için de el ele verme omuz omuza durma ve dayanışma günüdür” dedi.
Hatay`ın ve dolayısıyla Türkiye`nin huzur, barış ve özgürlük içerisinde yaşayabilmesi için yaptığınız calışmaları her zaman bütün kalbimizle destekliyoruz. Z.K.