Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bu sabah çok heyecanla oturdum yazmaya. Gözlerim dolu, dolu burnumun direği sızlıyor. Dün CHP Hatay adayları açıklandığında ne yalan söyleyeyim önce canım sıkıldı. Ancak CHP İzmir’de çok güzel bir şey yaptı. Ve bu nedenden ötürü, bu sabah neşeliyim duyguluyum. Çünkü ilk kez bir Roman aday var, Sayın ÖZCAN BARUTÇU. CHP bünyesinde!! CHP belki siyasi hayatında en güzel hareketi yaptı. Ve bünyesine Romanları kattı. Nasıl bir güzellik bu! Nasıl bir yeniden umutlanmak için kocaman koskocaman bir neden?
Kendi hesabıma her zaman bunu özlemiştim bunu istemiştim. Ve adaylar açıklandığı zaman ki ağırlığım hemen üzerimden kaydı gitti. Gerçekten hafifledim ve sanıyorum bendeniz gibi düşünen herkeste güzel bir hafiflik var şu an. Güneş yeniden doğdu diye düşünüyorum. Çünkü yalnız Roman değil, Türkiye’yi oluşturan mozaiğin bütün renklerinden adaylar var artık. CHP belki tam dibe vurmuşken (böyle düşünüyorum ne yazık ki) şimdi yepyeni bir hamleyle silkindi kendine geldi ve ileri doğru umutla ilerlemeye başladı… Bizlerde bu yolculuğu canı yürekten destekliyoruz. Ve CHP’ye kızan bazı partililer HDP’ye oy vereceğiz diye tepkilerini gösterenler sanıyorum bu kararla küslüklerini unutacaklardır…
Ve diğer parti adayları gerçekten ilginç; örneğin HDP adayları. Belki ilk kez Öcalan soyadı mecliste olacak. Hayırlısı! Ve HDP listesi baya bir kalabalık ve ilgi çekici isimler var.
Öyle görünüyor ki, bu seçimlerde dengeler değişecek gibi? Ve biz dün saat 17’ye kadar artık umudumuzu yitirmişken heyecanımız falan kalmamışken şimdi yeniden heyecanlandık ve umutlandık. Seçime hazırlanmak için nedenlerimiz var artık. Ancak bu seçimlerde çok değişik olaylar ve akla gelmeyecek oyunlarda olabilir diye düşünüyorum; yaşanmışlıklarım yüzünden? Yani heyecanlı ve hareketli günler bekliyor bizi. Dilerim her şey güzel olsun? Ve biz düşündüklerimizi yaşamayalım. Çünkü düşündüklerimizden korkuyoruz!!! O kadar ayrıştırıldık o kadar sen ben olduk ki adımız kalmadı! Ben Dindarım, Ben Kürdüm ben Aleviyim ben Sünni’yim, ben türbanlıyım ve ben türbana karşıyım; olduk ne yazık ki. Bu yüzden bu seçim çok önemli ve umuyoruz ki ve istiyoruz ki bir koalisyon hükümeti kurulsun. Ve biz olalım artık. Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için olabilelim? Korkularımızdan uzak.
& & & & &
Ve Polis Haftası
Emniyet teşkilatının kuruluşunun 170’inci yıl dönümü kutlu olsun. 4-10 Nisan tarihleri arası polis haftası olarak kutlanıyor. Bizde bu vesile ile bütün polis teşkilatının kuruluş yıl dönümlerini kutluyor başarılar diliyoruz.
Ve şimdilik sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım hep bir arada bütün ayrım gayrımlara inat. Yase
& & & & &
Ve güzel bir hikaye okuyalım…
Ewan 22 yaşına o sene basmıştı, kendinden emin çok zeki ve çok çekici bir genç adam olmanın asaletini taşıyordu. 10 gün sonra Kore’deki bir savaşa katılmak üzere İngiltere’den ayrılacaktı, hiçbir şeyden korkmuyordu ama duygusallığı nedeniyle, ülkesinden ayrılma fikri zor geliyordu ona. Ağır adımlarla büyük kütüphaneden içeriye girdi, bir kitap alıp oturdu ve okumaya koyuldu. Gerçekten de çok güzel temalara değinmiş etkileyici bir kitaptı elindeki, ama daha da güzel olanı kitabı daha önce başkasının da okumuş ve bazı yerlere notlar almış olmasıydı. Okuyanın notlar aldığı bölümler Ewan’i da derinden etkiliyor, notları okudukça sarsılıyordu. Kim olabilirdi bu? Hemen kütüphane memuresine gitti ve daha önce kitabı okuyan kişinin kim olduğunu öğrendi. Holly adında bir kadındı, adresini aldı ve eve varır varmaz bir mektup yazdı: “Büyük Kütüphanede bir kitap okudum. Eklediğiniz notlar karşısında hayranlık duyduğumu belirtmeliyim. 10 gün sonra Kore’ye gidiyorum, sizi tanımak – mektuplaşmak istiyorum. Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum. “Holly’den olumlu cevap geldi ve mektuplar ardı arkasına yazılmaya başlandı.
Her yeni mektupta birbirlerinden biraz daha etkileniyor, yüreklerini birbirlerine biraz daha açıyorlardı. 2 sene bu şekilde geçip gitti. Ewan ve Holly birbirlerine belki binlerce mektup yazmış, her mektuptan ayrı tatlar almışlardı. Ewan’in ülkeye geri dönme zamanı gelmişti, son mektubunda Holly’i görmek istediğini yazdi. “Ancak seni tanıyabilmem için bana bir resmini gönder lütfen” diye ekledi. Holly buluşmayı kabul etti fakat resmi göndermedi. “Resmin ne önemi var ki? Bizi ilgilendiren kalplerimiz değil mi? Yakama kırmızı bir çiçek takacağım.” dedi. Günler birbirini kovaladı ve Ewan ülkeye döndü. Trenden indiği ilk anda gözleri Holly’i aradı. Bir müddet bakındı, sonra kalabalığın arasından şimdiye dek gördüğü en güzel kadın belirdi. Uzunboylu, çok güzel vücutlu, uzun sarı saçlı, masmavi iri gözleri ve mavi elbisesiyle muhteşem bir kadındı. Kadına doğru bir adım attı, ama yakasında hiçbir şey yoktu. Kadın gözlerine baktı ve “Merhaba denizci, benimle gelmek ister misin?” diye sordu.
Tam o sırada güzel kadının omuzunun üzerinden, yakasında kırmızı çiçek olan kadını gördü. Kısa boylu, şişman sayılacak kiloda, gri kısa saçlı, tozlu uzun pardisesü ve kalın bilekleriyle öylece duruyordu. Ewan şaşkındı, az önce hayatında gördüğü en güzel kadından bir teklif almıştı ancak karşısında da yüreğine aşık olduğu kadın duruyordu. Kendini toparladı ve yanından geçen dünyalar güzeli kadına aldırmadan ilerledi. Elinde Holly’le birbirlerini tanımalarını sağlayan kitap vardı. Elini uzattı, “Merhaba Holly” dedi gözlerinin içi gülerek. “Pardon” dedi kadın.”Ben Holly değilim. Az önce buradan geçen sarı saçlı mavi elbiseli bayan yakama bu çiçeği taktı ve bunun hayatının sınavı olduğunu söyledi. Sizi garın çıkışındaki cafe’ de bekliyormuş…” nasıl beğendiniz mi? Oturup zamanımı çaldırdım diye dövünmekten iyi değilmi? azıcık sevgiyle yoğunlaşıp,yüreğimizi yumuşak tutmağa değmez mi? ben, değer diyorum.
Günün Şiiri
Türk Polisi
Türk polisi, Türk polisi,
Severiz biz hepinizi,
Kim ne derse desin size,
İnanmayın, kanmayın,
Millet sever hepinizi,
Türk polisi, Türk polisi,
Severiz biz hepinizi,
Gece gündüz demeden,
Ekmek yemek yemeden,
Edirne’den Erzurum’a,
Gidersiniz seve seve,
Doyamadan yavrunuza,
Bu vatan, millet uğruna,
Nice canlar verirsiniz,
Türk polisi, Türk polisi,
Severiz biz hepinizi,
Her daim çalışırsınız,
Yakalarsın hırsızı, uğursuzu,
Minnettardır bu millet,
İhtiyarı, genci, yetişkini,
Severiz biz polisimizi.
Münevver Erilmez
Ben Polisim
Cennet Vatanında,
Asayişi sağlamaktır görevim,
Vatandaşım huzurluysa
Ben de huzurluyum.
Ben Polisim,
İnsanımızın güvencesiyim,
Hoşgörülü sevecenim.
Kim ki yasa tanımaz,
Halkımın huzurunu kaçırıyor,
Sorumsuzca saldırıyorsa…
Dikilirim karşısına, dur derim!
Demokratik, özgür ülkemde
Dirlik, düzenlik istedim.
Ben Polisim,
Gecem gündüzüm yok benim,
Yaz ve kış, görevim sorumluluğunu,
Omuzlarımda taşırım.
Vatandaşım huzurluysa,
Budur benim düğünüm, bayramım,
Ben gücümü halkımdan alırım,
Demokrasi ve özgürlük,
Karakterim olmuş benim.
Geleceğe güvenlem bakmak,
Hakkıdır her bireyin.
Ben Polisim,
İnsanım huzuru için yara aldım,
Kimi elimi, kimi ayağımı verdim,
Sakatlandım.
Her zorluga göğüs gerdim,
Dahası canımı verdim.
Ben Polisim,
Yüzelliyedi (157) yıldır,
Barış ve Özğürlük yolunda yürüyorum,
Gururluyum, dimdik başım.
İnsana, insanca davranmak,
Güvenliği sağlamaktır savaşım.
Ben Polisim,
Kırılırsam, kolay olmaz tamirim,
Asayiş berkemaldir amirim.
Bektaş YAVUZ
Günün Sözü
Türk Polisi Atasının İzinde Halkının hizmetindedir. Türk Polisi Atatürk İlke ve İnkılâplarının Yılmaz Savunucusudur. Türk Polisi Kanun Hâkimiyetinin Teminatıdır. Türk Polisi Gücünü yasalardan ve halkından alır. Halkın Huzuru polisin gururudur.