“Beş Yıllık İktidarımızın Sonunda Her İki İşçiden Biri Sendikalı Olacak”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Hatay’da grev yapan Yolbulan Metal Fabrikası işçileriyle bir araya geldi. Özel; “Alnının teriyle, gözünün nuruyla çalışan her işçi, en onurlu şartlarda çalışmak, en iyi maaşı almak ve bunun için örgütlü olma hakkına sahiptir. 1970’lerde CHP iktidardayken işçilerin yüzde 75’i sendikalıyken, bugün bu noktaya gelinmesi siyasi sürecin sonucudur. Türkiye’de emeği ile geçinen herkese şu sözü veriyoruz; Beş yıllık iktidarımızın sonunda önce yüzde 50’lik örgütlenme hedefini yani her iki işçiden birinin sendikalı olmasını sağlayacak, iki dönemin sonunda Ecevit’in bıraktığı yere, yüzde 75 örgütlülük seviyesi ve üzerine işçi sınıfının erişmesini biz sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hatay Dörtyol’da Yolbulan Metal Fabrikası’ndaki işçilerin grev çadırını ziyaret etti. İşçilerin taleplerini ve sorunlarını dinleyen Özel; “Genel başkan yardımcılarımızla birlikte sizi ziyaret etmeyi, mücadelenize destek sunmayı, sizin şahsınızda Yolbulan işçilerinin sorunlarını dinlemeyi arzu ettik, buraya geldik. Bizleri karşıladınız, hepinize teşekkür ediyoruz. Öncelikle sizlerin bu onurlu mücadelesini saygı ile selamlıyorum” dedi.
“Darbe Tüm Demokratik Yapıların Üstünden Tanklarla Geçti”
1980 darbesiyle tüm dengelerin değiştiğini kaydeden CHP Lideri Özel; “Maalesef sorunun özünü biraz önce ifade ettiniz. Türkiye’de 1980 darbesi öncesi her dört işçiden üçü, yüzde 75’i grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklara sahipti. Darbe, tüm demokratik yapıların üstünden tanklarla geçerken emeği ilk başta ezdi. O günden bugüne Türkiye’de sizler gibi sendikal mücadele veren üç konfederasyona bağlı sendikalar ve bağımsız sendikalar var.
Gelebildiğimiz nokta, gerçek anlamda her 10 işçiden ancak birinin bu sendikal mücadelenin içinde yer alabildiği durumdur. Bunun için kamuda, yani devletin sendikalaşma karşısında orantısız birtakım hareketler yapmadığı için sendikalaşmanın kolay olduğu kamu da dahildir. Sizin gibi az sayıda sendikalı işçiler de bu kez sanki sendikalı olmak çok büyük lütuf, tek başına ayrıcalıkmış gibi patron tarafından hak talepleri, ekstra bir şey istiyormuşçasına yani insanca bir yaşam talep etmek suçmuşçasına karşılanıp, bu talepler geri çevriliyor.
Bugün ifade ettiğiniz rakamlar böylesine ağır şartlarda çalışılan bir işyeri için dünyanın herhangi bir yerindeki rakamların üçte biri bile değildir. Ama bu size çok görülüp asgari ücretin hemen üstünde çalışmaya razı edilmeye uğraşılıyor. Tabi deprem bölgesinin kendine özgü zorlukları, özellikle barınma ile ilgili zorluklar göz önüne alındığında size ‘Ya sokakta kal, çoluğunun çocuğunun karnını doyur. Yok bir eve geçmek istiyorsan aç kalmaya mahkumsun’ denen bir ücret teklif ediliyor. Buna direnmeniz, bunun için mücadele etmeniz en doğal insan hakkıdır” şeklinde konuştu.
“Çözümsüzlüğü Değil Çözümü Savunuyoruz”
Bir sendikanın en mutlu gününün, işveren ile üyesinin bir noktada buluştuğu, davulların çalındığı, halayların çekildiği, işbaşı yapıldığı gün olduğunu söyleyen Özel; “Biz çözümsüzlüğü değil çözümü savunuyoruz. Bir kez daha buradan işvereninize, bir kez daha sizin adınıza bir dostluk ve uzlaşma eli uzatıyoruz. Arkadaşlarımız bizim programımız bittikten sonra kendilerinden randevu talep etsinler, görüşsünler, sizin ile onların arasında uzlaşma noktasını arayalım. Eğer bir anlaşma olursa, sizi, işçileri memnun eden bir süreç olursa bundan en çok biz memnun oluruz. Yok size karşı orantısız güç kullanırsa, başka yerlerden fason üretimle İş Kanunu’na aykırı işler yaparsa, grev kırıcılığa kalkarsa mücadeleniz bizim mücadelemizdir, son ana kadar arkanızdayız.
Alnının teriyle, gözünün nuruyla çalışan her işçi, hatta artık bunu dirsek çürüterek çalışan emekçileri yani mavi yakalıların yanında beyaz yakalıları da, ara kademede çalışan gri yakalıları da katarak söylüyorum ki, çoluğunu çocuğunu geçindirmek, onun geleceğinden endişe duymamak için en onurlu şartlarda çalışmak, en iyi maaşı almak ve bunun için de örgütlü olma hakkına sahiptir. Anayasa bu hakkı veriyorken, 1970’lerde CHP iktidardayken işçilerin yüzde 75’i sendikalıyken, bugün bu noktaya gelinmesi politik bir sürecin sonucudur, siyasi sürecin sonucudur” dedi.
“İlk İş Örgütlenmenin Önündeki Bütün Engelleri Kaldıracağız”
CHP iktidarında ilk iş örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldıracaklarını ve devlet olarak işçinin yanında duracaklarını kaydeden Özel; “Türkiye’de 17 bin lira asgari ücret sefalet ücretidir. Geçtiğimiz yıl, ‘Bu ücrete dört kez zam yapacağız’ diyenler, iktidar olunca ikinci zammı bile yapmayıp 17 bin lirada bıraktılar. Siz hakkınızı alsaydınız, bu sözleşme bağıtlandığı gün size verilen maaş, gerçekten bugün asgari ücret hak ettiği zammı alsaydı, 25 bin lira olsaydı zaten hiç greve çıkmadan 30 bin liranın üzerinde taban maaşı almıştınız. Bugün hakkınızı yiyen yerel hak yiyici, bu şirketin, Yolbulan’ın patronuyken, esas hakkınızı yiyen genel hak yiyici, bugün ülkeyi yönetirken 17 bin lirayı 25 bin lira yapmayanlar, hayat pahalılığı, enflasyona göre asgari ücreti yükseltmeyenlerdir. Mücadelenizde, Yolbulan işçilerinin genel olarak emek mücadelesinde Türkiye işçi sınıfının yanındayız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
“Sözleşmeyi İmzalandığınızda Keyif Kahvesi İçeceğiz”
Özel işçilerin kendisine hediye ettiği kahve fincanlarını alarak; “Şimdi bu kahve fincanını alıyoruz. Meclis’teki makam odasına götüreceğiz. Siz mücadeleyi sürdüreceksiniz, milletvekillerimiz destek olacak. Ben bunlarla kahve içmeyeceğim. Ne zaman ki siz sözleşmeyi imzaladınız, başardınız başkan gelecek onunla birlikte birer keyif kahvesi içeceğiz. Hatta bunu size emanet edeyim, bu iş çözüldüğünde fincanlarla birlikte gelin başkanla içelim” diye konuştu. (Haber Merkezi)