Sosyal Haklar Derneği İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay, Arsuz Kale Mahallesinde Krom Ocağı Ve Zenginleştirme Tesisine Dair Kapasite Artırımı İçin ÇED Sürecinin Başlatıldığını Duyurdu…
Sosyal Haklar Derneği İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay, Arsuz Kale mahallesinde Krom Ocağı ve zenginleştirme tesisine dair kapasite artırımı için ÇED sürecinin başlatıldığını ifade ederek, konu hakkında pazartesi günü halka yönelik bilgilendirme toplantısı yapılacağını duyurdu.
İskenderun ve Arsuz ilçelerinin termik santraller, taş ocakları ve ekolojik tahribata yol açan girişimlerle yaşanması zor bir coğrafyaya dönüştüğünü öne süren Akbay; “Arsuz Kale mahallesinde Krom Ocağı ve zenginleştirme tesisine dair kapasite artırımı için ÇED sürecini başlatıldı. 22 Nisan Pazartesi günü saat 14.00’te Kale Mahallesi Kale İlkokulunda Halkın bilgilendirme toplantısı yapılacağı duyuruldu. Adeta cennetten bir parça olan İskenderun ve Arsuz ilçeleri termik santraller, taş ocakları ve ekolojik tahribata yol açan girişimlerle yaşanması zor bir coğrafyaya dönüşüyor. Yetkililerin duyarlılık göstermesi gereken çevre sorunlarına ilgisizliği her geçen gün İskenderun ve Arsuz halkına yönelen tehlikenin büyümesine yol açıyor. Krom ocağı ve zenginleştirme tesisinin bölge halkı ve eşsiz doğası için “ÖLÜMCÜL” sonuçlar doğuracağı bilindiği halde sessizce ÇED sürecinin başlatılması kabul edilemez” şeklinde konuştu.
ÇED Sürecinin Başlatılması Temel Haklara Aykırıdır
Sosyal Haklar Derneği olarak İskenderun ve Arsuz halkını Krom Madeninin ve zenginleştirme tesisinin insan sağlığına, denize, su kaynaklarına, ormana, tarıma ve canlı yaşamına zarar vereceği konusunda uyarma ihtiyacı hissettiklerini belirten Akbay; “Öncelikle her ne kadar Halkın bilgilendirilmesi toplantısı yapılacağı duyurulmuşsa da anılan toplantı özünde halktan bilgi gizleme ve temel insan haklarını gasp etme toplantısıdır. Krom madeninin denize, ormana, yaşam alanlarına, yerleşim yerlerine ve tarım alanlarına büyük zararlar verilecek bir yerde yapılması başta Anayasa olmak üzere temel insan haklarına dair tüm yasaları ihlal etmektedir. ÇED süreci başlatılmadan önce Krom madeni ve zenginleştirme tesisinin yaşam alanlarından uzak ve doğanın tahrip edilmesine yol açmayacak bir yerde olması gerekirdi. En azından yer seçimi konusunda halkın ve uzmanların görüşlerine başvurulmalıydı. Bu konuda kimseye seçme hakkı tanımayan ve sadece bir formaliteyi tamamlamak için yapılması planlanan toplantının hukuki, ahlaki ve insani karşılığı olmadığından “yapılamayacağına dair bir tutanakla sona ermesi” gerektiği aşikârdır” dedi.
Krom madeninin öğütülürken aşırı derecede toz çıkardığını, tıp biliminin yaptığı araştırmalara göre bu durumun akciğer kanserine yakalanma riskini en az 100 kat arttırdığını kaydeden Akbay; “Krom, ciltte alerjik reaksiyon oluşturabilir veya yaraların oluşumuna yol açabilir. Akciğerde biriken krom, bronş kanserine de neden olabiliyor. Anılan krom madeni Kale, Konacık ve Işıklı mahallelerine çok yakın mesafede olup çıkan aşırı tozdan etkilenmemeleri düşünülemez. Bu maden aynı zamanda tarım üretimine zarar verirken yolları tahrip etmekte, ağaçları kurutmaktadır. Maden atıkları denizi ve yeraltı su kaynaklarını kirletmektedir. Bu maden nedeniyle bölgenin turizm alanı olarak kullanılması imkansız hale gelecek ve İskenderun ile Arsuz’un turizm hayallerine veda etmesine yol açacaktır.
Dinamitlerle adeta deprem etkisi yaratan patlamalar ise madenin çevreye ve yaşam alanlarına vereceği bir diğer zarardır. Son olarak Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın dibinde olan bu madenle nesli tükenmekte olan yaban hayvanlarını koruma imkanı da ortadan kalkacaktır. Doğaya ve yaşam alanlarına bu kadar zarar verecek olan bir tesisi kurmak için en hafif değimle insanın deli olması gerekir. Sadece 7 kişiye istihdam planlayan ve üretim artışı ön görülmeyen bu tesisin yapılmasından vazgeçilmesi, orada zarardan başka hiçbir getirisi olmayan krom madeninin kapatılması İskenderun ve Arsuz halkının büyük yararınadır. Pazartesi günü saat 14:00’te Arsuz Kale Mahallesinde bulunan Kale İlkokulunda bulunup ÇED bilgilendirme toplantısının yapılamayacağını anlatmaya çalışacağız. Duyarlı vatandaşları ve yetkilileri İnsana ve Doğaya sahip çıkmaya çağırıyoruz” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)
