Gündem ve Çağdaş Halk Ozanı Mansur Ekmekçi

0
109

Günaydın sevgili okuyucularım, nasılsınız bu sabah?  Mehmetçik Afrin’de, bugün itibariyle askeri harekâtın 5. günündeyiz. Hepimizin duaları onlarla! Dünya ne derse desin, bizim derdimiz sınırlarımızın güvenliği. Ve ordumuzun başarısı için dullarımız yere göğe  sığmıyor.

Evet, dualarımız hep onlarla, inşallah sağ salim gider ve gelirler. Ancak dün bir askerimizi şehit verdik. İnşallah bu ilk ve son olur, Allah tüm Mehmetçiklerimizin yanında olsun!

Ve gündem kalabalık, askeri harekâtın yanında siyaset çalkalanıyor. Bütün bunların dışında, çocuk anneler  skandalı patladı, tüylerimiz diken-diken. Doğuracağı sonuçları düşünmeden konuşmak, fetva vermek çok kolay! 9 yaşında kız çocuğu evlendirilebilir derseniz olacağı bu! Ancak olan yalnız o çocuklara olmuyor, toplumsal bir çöküntü yaşıyoruz bu tür akıl almaz olaylarla.

Ve merak ediyoruz. Sağlık Meslek Yüksekokulunda okuyan öğrenciler neden devlet hastanelerinde staj yapamıyor?  Özel Hastaneler de lise öğrencilerini istiyor. Tabi ki bendeniz İskenderun’dan söz ediyorum.

Komşumuz kızı pırıl-pırıl bir öğrenci bu yıl okulu bitecek, stajını yapabilirse tabi.  Varlıklı değiller.  Doğal olarak doğduğu, evin olduğu memlekette staj yapmak istiyor, kendisi ve arkadaşları ancak hastaneler kabul etmiyor. Çocuklar para falan istemiyor. Yalnızca çalışıp staj belgesini okullarına iletmek istiyorlar. Soruyorlar: ‘Onlar kabul etmiyorsa kim kabul edecek bizi?’ Valla resmen kara-kara düşünür olduk.

& & & & &

Ve Mansur Ekmekçi

Ve sevgili okuyucularım, bütün bu gri havanın ardından parlayan bir güneş  gibi  bizi aydınlattı  Mansur Ekmekçi! Kitap otağı  sahibi Sayın Aşir Alkoç  her Cumartesi günü ‘Sanat Günleri’ adı altında   kitap otağında toplantılar düzenliyor. Her hafta bir konuk ağırlanıyor. Geçen Cumartesi günü kitap otağının konuğu, gerçekten karanlıklardan sıyrılan güneş misali içimizi aydınlatan, çağdaş halk ozanı Sayın Mansur Ekmekçi idi.

Yalan yok şiirlerinden azıcık tanıyordum onu ama onunla bir arada olmak onu dinlemek felsefesine insani görüşüne, naifliğine, saygısına ve özgüvenle birlikte özverisine, esprili şiir okumasına, hayattan alıntıları kendine has üslubu ile anlatmasına  tanık  olmak bambaşka bir şeydi ve bu zevki Aşir Bey sayesinde elde ettik. Ona gerçekten teşekkür ediyoruz. Sanata, sanatçıya verdiği destek ve yüreğinin güzelliği için. Bir iki saat çok hızlı geçti günlerce konuşasımız vardı. Ancak zaman da herkes için kısıtlıydı.

Peki Çağdaş Halk Ozanı MANSUR EKMEKÇİ Kimdir? 1 Mart 1960 Muş doğumlu olan Mansur Ekmekçi, kendi anlatımı ile çok kültürlü, çok dilli bir ortamda  birçok dili Türkçe hariç  bilerek ilkokulla  Midyat’ta başlamış.  O zaman öğretmeni yanına iki arkadaş vermiş -Mansur arkadaşınız aramıza yeni katıldı ona Türkçeyi öğretin- demiş. Ve o Türkçe bilmeyen Mansur büyüdüğünde şiirleri; yurdun birçok yerinde bulunan kültür ve edebiyat dergilerinde, Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi ile Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi olmak üzere 18 Antolojide, 31 Kültür, Sanat ve Edebiyat dergisinde yayımlanmış.

Bunu anlatırken coşkusu ve çocuk sevincini görmeniz lazımdı. Bütün on yargıları ayrım ve gayrımı bir çırpıda yok ediyordu anlattıkları.  Ortaokulu ve Lise tahsilini Adana’da bitiren  Mansur Ekmekçi, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Türkiye, Cumhuriyet, Zaman, Posta Gazeteleri dâhil Mersin’den Manisa’ya, Kars’tan İstanbul’a kadar yurdun muhtelif yerlerinde çıkan 100’den fazla gazetelerde yazılar yayınlanmıştır. 30’dan fazla televizyon ve radyo programlarına konuk edilip, yurdun birçok şölen ve etkinliklerine katılarak 2 Özendirme, 4 Birincilik, 1 Üçüncülük, 2 şilt, 5 madalya, 9 plaket, 11 katılım, 13 Onur Belgesi ile 28 Teşekkür Belgesi’ne layık görülmüştür.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan imtihan neticesinde Halk Şairi kimliğiyle kayıt altına alınmış. Çukurova Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Prof. Dr. Erman Artun nezdinde Elif Can Altınsoy tarafından Âşık Mansur Ekmekçi Bitirme Tezi hazırlanmıştır. Ahmet Tufan Şentürk Türk Şiirine Hizmet (Onur) Ödülüne ve Bursa Belediyesi 21 Gündem tarafından “Türk Şiirine Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştür. İstanbul Kültür Üniversitesi 4-6 Ağustos 2008 TUDOK 2. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Öğrenci Konseyi’nde Seren Sağlam tarafından Stant tanıtımı yapılmış ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi tarafından araştırma konusu yapılmıştır.

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri sahipleri Meslek Birliği (İLESAM), Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG), Adana Tüm Müzisyenler Derneği (ATM), Çukurova Edebiyatçılar Derneği (ÇED), Çukurova Halk Ozanları Derneği (ÇOKDER), Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği (MEŞYAD), Söke Yazarlar ve Şairler Derneği, Ceyhan Şairler, Ozanlar, Yazarlar Derneği (ŞOY-DER) Hacı Bektaş Veli Derneği, Tunceliler Derneği ile Adana/Muşlular Derneği üyesi olan Ekmekçi’nin 20 kadar şiiri sanatçılar tarafından bestelenmiş kaset ve CD’lerde okunmaktadır. Türkiye genelinde, gerek Çukurova Bölgesinde kültür ve edebiyat adına   verdiği destekler sürmekte olan Mansur Ekmekçi, emeklerinin karşılığını maddi  değil, manevi olarak  alan bir bilge, bir çağdaş insan ve çağdaş halk ozanı… Doğrusu  onu bu güne dek bu şekilde tanımamış  olmak büyük  bir eksiklik ve bunu ona “sizden on tane olmalıydı” diye dile getirdim.

Ve gittikçe yabancılaşan toplumdan, gelenek ve göreneklerin değişmesinden, saygının ve saygısızlığın birbirine karıştığı, selam alıp vermenin bile bir garip olduğu, dilin hızla bozukluğu ve şiir üzerine  konuştuk. Sanki zaman durmuştu, aslında çok çabuk geçmişti. Kendi şiirlerinden okudu, tadı damağımda kalan. Doğrusu  huzur dolu  bir rüzgâr geçip gitti yüreğimizden, serinliğini hapsettik dağarcığımıza her düşündüğümüzde gülümseye dönsün diye.

‘Kadından Korkmam’ şiirini okurken, kırdı geçti bizi, müthiş bir renk ve zevkti, tadı bambaşka olan. Ve en güzel şiiri belki ‘Bayrak’ adlı şiiri idi belki de en güzellerinden. Ve sevgili okuyucularım Mansur Ekmekçi şiirlerinden bir demeti yarın sunacağım sizlere, bugün sadece bir şiirini paylaşacağım…

Sevgili  okuyucularım şimdilik sağlıkla sevgiyle kalalım  ayrımsız gayrımsız, şiir tadında günlerde. Yase

Günün Hikâyesi

Gerçek Yüzler (Dünden Devam )

“Üzülme sevdiğim ben hem seni hem de kendimi kurtaracağım hatta o uğursuz zavallı ihtiyarı da…” Ve kuşkanatlarını çırparak uzaklaşır gider. Dağlar diyarlar aşar. Büyü bozucu bir sihirbaz arar. Ama kuşdili bilen yoktur. Dönüp mağaranın önüne gelir. Üzgündür kırgındır kanatları yara bere içindedir.

“Ey sevdiğim orda mısın sağ mısın sağlıkta mısın ben geldim” diye seslenir. “Buradayım sağım ama sağlıkta değilim her tarafım yara bere oldu yüreğim hasretinden dondu. Söyle bana müjden var mı?”

“Üzgünüm bir şey bulamadım korkarım burada sona erecek ömrümüz.” Yarasa söze gelir etkilemişlerdir aşkların derdinden; “Ey kuş sana yol göstereyim içeri gel. Birlikte düşünelim” Ve uçarak yankılar yaparak mağarada dışarı çıkacak bir delik bulur, beyaz kuş buradan süzülür içeri. Sevdiği kız kendini saklar cadı yüzünü görmesin ister sevdiği. Oysa müsaade etse belki büyü orada çözülecektir.

Kendini şalıyla iyice gizler. Tostoparlak oracığa sinen kızın yanına gelip tüner kuş. Ne kız sevdiğini kuş olarak görür ne de sevdiği sevdiğini cadı haliyle.

Mağara sahipleri ve kuş olan peri padişahı ile sevdiği kız birden uykuya dalar ve hepsi birden aynı rüyayı görmeye başlar. Sakallı ihtiyar adam yine oracıktadır ve yüzünde bir gülümseme vardır.

“Ey mağara halkı” diye seslenir. “Şimdi peçelerinizi açın gösterin birbirinize gerçek yüzünüzü. O zaman büyü bozulacak ben de cenderemden kurtulacağım siz de. Haydi, bakalım var mı cesaretiniz, biliyorum kolay değil ama kurtuluş buna bağlı. Lütfen korkmayın gerçek yüzünüzden.”

Hepsi birden uyanırlar. Cardon korkar yarasaya göstermekten kendini. Kız korkar göstermekten kendini sevdiğine ve bir müddet öylece gizli kapaklı otururlar. İlk büyü bozan jardon olur salınarak çıkar deliğinden duvara sinmiş duran yarasaya dokunur. İkisi bir anda birer insana dönüşür. İhtiyar sakallı ilk önce onların rüyasına girmiş ve onları yıllar önce büyülemiş. Cardon yıllardan beri bu anı beklermiş ama kimse sihir bozacak sözü onlara bildirmezmiş.

Daha sonra Emir kızının rüyasına girmiş ondan umudu çokmuş ama o da unutunca onları cadıyla kuşa çevirmiş Sonra kız üzerinden paltosunu çıkarıp atar ve kuşun yaralı kanadına dokunur. O da birden eski duruma gelir. Mağara birden peri padişahın sarayı oluverir. Ve o sarayın merdivenlerinden birinin çıktığı görülür. Yılarca güneş görmemiş kadar beyaz yüzlü biridir bu. Genç ve çok ama çok yakışıklı biri… Gelir ve peri padişahının elini tutar yıllar önce kaybolduğunu sandıkları ağabeyleri imiş aslında bu yakışıklı genç. Onu uğursuz bir cadı kendisini reddetti diye yaşlı bir adama cevirmiş. Hepsi gerçek yüzlerini gösterdikleri için sonsuz mutluğu yakaladı. Biz de onların yolundan mutluluk arıyoruz aslında yanı başımızda olan şeyi. Onlar erdi muradına biz çıkalım ana sözüne.

Yazan: Yase / Kaynak Kişi: İlmiye Yasemin Tümkaya
İskenderun Gazetesi Köşe Yazarı
Not: Kopyalamak kesinlikle yasaktır.

Günün Şiiri

Şanlı Bayrağım

Al kanlar üstüne düşen ay yıldız

Ecdat şanı sensin şanlı bayrağım.

Cihanın mührüsün, dünyada yalnız

Türk’ün şanı sensin şanlı bayrağım.

 

Anamın, bacımın, namusu sensin

Vatanın kimliği, tapusu sensin

Düşmanın düşünde kâbusu sensin

Türk’ün şanı sensin şanlı bayrağım.

 

Alnımı dayayıp edince secde

Beden zuhur eder bulur bin vecde

Uğrunda yakılsam ateşte, sacda

Türk’ün şanı sensin şanlı bayrağım.

 

Hâk’tan kula geldi imanla seda

Bu uğurda birçok can oldu feda

Mansur sözlerine ederken veda

Türk’ün şanı sensin şanlı bayrağım.

Mansur EKMEKÇİ

Günün Sözü

Sevmemek Elimizde Olmadığı Gibi, Ölünceye Dek Sevmek de Elimizde Değil

LA BRUYERE

Sevmek Keman Çalmak Gibidir, Bilmeyen Kötü Sesler Çıkarır.

BOLİVYA