Çam; “Deprem Bölgelerinde Güvenli Yaşam Açısından Çelik Binalar Kesinlikle Daha Avantajlı”

0
113

mühendislik fakültesi1MKÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürel Çam; “Deprem Bölgelerinde Güvenli Yaşam Açısından Çelik Binalar Kesinlikle Daha Avantajlı”

MKÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürel Çam, özellikle deprem esnasında betonarme yapıların daha fazla hasara yol açmasından dolayı çelik konstrüksiyon yapılara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.

Çam, sosyal sorumluluk ilkesi doğrultusunda tercihinin ticari beklentilerden ziyade çelik yapılardan yana olduğunu ifade etti. Yaşadığımız coğrafyanın depremselliğiyle ön plana çıkan bir bölge olduğunu hatırlatan Çam, uzmanlık alanıyla ilgili açıklamalar yapmadan önce deprem konusuna eğildi ve deprem uzmanı Prof. Dr. Semir Över’in de zikrettiği konuları dile getirdi. Çam; “Herkesin bildiği gibi Hatay’da çok aktif fay hatları var. O yüzden ara sıra düşük şiddette depremler gerçekleşmekte. Ancak uzmanların söylediğine göre yüzyılda bir şiddetli deprem olma potansiyeli oldukça yüksek. Son 90 küsur yıldır böyle bir deprem olmadığı için büyük deprem olma olasılığı da oldukça yüksek” dedi.

Karbon Eşdeğeri Önemli Hale Geldi

Japonya’daki Kobe depreminden sonra bölgede yaygın olarak yapılan inşaat demirlerinde özellikle son yıllarda mekanik özelliklerin çok önemli olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Gürel Çam; “Yani eskiden inşaat demiri imalatında karbon eşdeğerlerine pek bakılmazdı. Ama deprem sonrası bu karbon eşdeğerinin çok önemli olduğu anlaşılmıştır. O yüzden yeni yönetmelikte karbon eşdeğer konusu önemli hale geldi. ‘Bu niye önemli?’ Karbon eş değeri yüksek olursa inşaat demirinin bünyesindeki karbon ve karbon gibi çeliğin gevrekliğini arttıran element miktarı artıyor. Bu da çeliği gevrek yani kırılgan hale getiriyor. O yüzden statik şartlar altında inşaat demiri çekme deneyine tabi tutulduğunda herhangi bir sıkıntı olmasa bile dinamik yükler altında ani kırılmalara yani betonarme yapılarda deprem esnasında binaların hızlı bir şekilde hasara uğramasına yol açabiliyor” dedi.

Depremde İlk Hasarlar Kaynak Kısımlarında Oluştu

Depreme başka bir açıdan da yaklaşan ve özellikle 1994 sonrası ağırlıklı olarak kaynak teknolojileri konusunda uzmanlaştığını kaydeden Çam; “Japonya’daki Kobe depreminin ortaya çıkardığı diğer bir gerçek; çelik konstrüksiyon binalarda bile deprem esnasındaki dinamik şartlarda hasarların büyük bir kısmının kaynak bölgelerinde çatlama başlaması sonucu geliştiğidir. Sanayiyle birlikte özellikle inşaat demiri üreten firmalarla veya çelik konstrüksiyona yönelik çelik üreten firmalarla kaynak performansları kaynaklı çelik konstrüksiyon yapılarının dinamik şartlar altındaki davranışı konularında çalışma yapmanın çok olumlu ve faydalı olacağını düşünüyorum. Bu çalışmanın ülkemizde yaygın olarak yapıldığını söylemek henüz mümkün değil. Eğer bu üniversitemizde yapılırsa da öncü olma özelliği taşıyor. Önümüzdeki süreçte makine mühendisliği bünyesinde uygun doktora öğrencileri ve yardımcı araştırmacılar bulunduğu takdirde kısa bir sürede bu tür konularda çalışma yapılabilir” dedi.

Dünya genelinde çelik konstrüksiyon yapıların daha önce yaygınlaşmasına rağmen Hatay’da yaklaşık olarak 10 yıl önce başladığını belirten Çam, yavaş yavaş ama gittikçe arttığını aktardı.

“Çelik Konstrüksiyon Yapılar Bence Daha Sağlıklı”

Prof. Dr. Gürel Çam açıklamalarında son olarak şunları söyledi: “Özellikle depremselliğin önemli olduğu Hatay’ın belli bölgeleri fay hatlarının üzerinde. O bölgelerde o bölgeye uyumlu bina yapma adı altında prefabrik veya çelik konstrüksiyon yapılar bence daha sağlıklı. Bunun ekonomik getirisinden ziyade sosyal sorumluluk adı altında yapılması gerekiyor. İnsan sağlığı ve güvenli yaşam açısından baktığımızda kesinlikle daha avantajlı. İnşaat konusunda uzman olmadığım için kesin bir şey söyleyemem ama daha hızlı yapılabilir. Özellikle prefabrik binalar çok daha hızlı yapılabilir. Yürütülecek kaynaklı çeliklerin dinamik şartlardaki performanslarıyla ilgili çalışmaların çelik konstrüksiyon binaların deprem bölgelerinde daha emniyetli kullanmasına büyük katkıda bulunacağını düşünüyorum. O yüzden yararlı olacağını söyleyebiliriz.”

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here