Çalışan Gazeteciler ve Sağlık!

0
44

Son günlerdeki ülke gündeminin “ritmini” göz önünde bulundurarak gazetecilerin ve basın mensuplarının ne şartlar altında ve ne kadar yoğun çalıştığını sanırım söylemeye gerek yok. İşte bu manada ’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ biz gazeteciler için önemli bir mana taşımaktadır.

Evet, bugün 10 Ocak. Yani Çalışan Gazeteciler Günü! Çalışan Gazetecileri ilgilendiren bugün 40 yıldan beri kutlanmaktadır. 1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren “212 sayılı yasanın” yürürlüğe girmesi üzerine, dokuz gazete sahibi, yasayı protesto etmek için üç gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldılar. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla sendika binası önünde toplanarak Vilayet’e kadar bir yürüyüş yaptılar. Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise sendikanın öncülüğünde, ‘Basın’ adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar. O tarihten sonra 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başlanmıştır

1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, ‘bayram’ olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başlandı. O günden beri de gazeteciler tarafından kutlanmaktadır.

Demokrasinin ana koşullarından birisi, yani can damarı ‘Basın’dır. Basın olmasaydı demokrasi alanında bazı şeylerin eksik kalabileceğini öngörmek mümkündür. İnsanlara haber ve bilgi akışını kesintisiz bir biçimde sağlamaya çalışan gazeteciler, aslında çok önemli bir görev ifa ediyorlar. Halkı aydınlatarak demokrasinin şeffaflaşmasını sağlıyorlar. Onlar sayesinde kapalı kapılar ardına kadar açılıyor; hiçbir şey gizli kalmıyor.

Medya, demokratik kültürün bir parçasıdır. Onun içindir ki basın; ‘dördüncü kuvvet’ olarak yasama, yürütme ve yargıdan sonra anılmaktadır. Fakat bu kuvvet, tehdit unsuru olarak kullanılmamalıdır. Demokrasinin kökleşmesine hizmet edildikçe kazanan her zaman biz oluruz.

Sağlığa Dikkat!

2009 yılında Amerika’da mesleklerle ilgili olarak yapılan araştırma, gazeteciliğin ‘en stresli’ mesleklerden biri olduğunu gösteriyor. Gazetecilerin iş yaşamlarının stresle dolu olmasının, sağlıklarını da ciddi olarak etkilediği belirtiliyor. Gazetecilerin stresle başa çıkabilmeleri için bazı önerilerde de bulunuluyor. Şimdi dilerseniz bu önerilerden birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum.

Yapılan bilgilendirmelerde stresin yarattığı olumsuz etkinin, kişiden kişiye değiştiği gibi meslekten mesleğe de değiştiği belirtiliyor. Ciddi boyutlarda ve uzun süre devam eden stres en başta kalp sağlığı için zararlı olabiliyor. Bu yüzden stresli işlerde çalışanlar yeterli uyku uyuduklarından da emin olmalıdır. Spor yapmak da stresle baş etmeyi kolaylaştırıyor. Ayrıca strese yol açan beslenme alışkanlıklarından vazgeçilmelidir!

Vitaminlerin eksikliği de strese karşı toleransı ve bunlarla baş etme becerisini düşürüyor. Sürekli stres altında olan kişiler, kan tahlili yaptırarak bu vitaminlerin vücutlarında eksik olup olmadığına baktırmalı, doktora danışmaları ve gerekliyse vitamin desteği almalı.

Sağlıkla kalın sevgili gazeteci dostlarım, gününüz kutlu olsun!

Selam ve Saygılar!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here