İskenderun’a Gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, Sahil Tahkimatını İnceledi…
“Bu Rezillik İskenderun’a Yakışmıyor!”
Bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere deprem bölgesi olan ilimize gelen CHP Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, sahil tahkimatını da yerinde inceleyerek açıklamalarda bulundu.
Karasu, tahkimatın bilimden uzak bir zihniyetle yapıldığını iddia ederek, yapılan masrafın devleti zarara uğratmaktan başka bir işe yaramadığını söyledi.
Yapılan tahkimatı ‘ucube’ olarak tanımlayan Karasu; “Hiçbir sahil kentinde böyle bir rezilliği, böyle bir ucubeyi göremezsiniz. Kendi yetkililerinin bile bir katliam olarak nitelendirdiği bu çalışma sonucunda hem deniz, hem doğa, çevre resmen katliama uğramış durumda. AKP’nin anlayışı işte tam da budur. Bununla ilgili milletvekillerimiz, örgütümüz defalarca dile getirdiler, bilim insanları dile getirdi ama kimseyi dinlemeden yaptıkları bir uygulama ve bu rezillik, bu ucube ne İskenderunlu ne Hataylı hemşerilerimize yakışmıyor” şeklinde konuştu.
Tahkimatın şehre bakan tarafından biriken suları da göstererek konuşmasını sürdüren Karasu; “Bakın denizin kalan suyu şehir tarafında, balıklar yaşıyor içerisinde ama bu set ne için yapılmış, hangi yaraya merhem olmuş belli değil. Bu kadar bilimsellikten uzak bir iş, görüntü kirliliği, beton kirliliği gerçekleştirilebilir. Bu ülkenin kaynakları bu kadar rezil edilebilir, peşkeş çekilebilir. Tam bir rezillik yaşanıyor İskenderun’da! Bunu hangi akılla, hangi mantıkla yaptılar, hangi yetkili onay verdiyse başta hesap vermesi gerekiyor ve o makamlarda da bir dakika oturmaması gerekiyor” diye konuştu.
Kentteki taş ocaklarının neden olduğu sıkıntılara da değinen CHP’li Karasu; “Gece gündüz fark etmiyor, dinamitler patlatılıyor, taşlar kırılıyor. Orada da aynı şekilde, ne çevreye ne ÇED’e uyguluyor. Herhangi bir izin alınmadan sadece yandaşlara çekilen peşkeşler ile İskenderun’un Hatay’ın tüm dağları taş ocağına çevrilmiş durumda. Bununla ilgili de bir komisyon kurulup bu taş ocaklarının çevreye, doğaya, su kaynaklarına vermiş oldukları zararların tespit edilmesi gerekiyor” dedi. (Haber: Helga TERBİYELİ)
