Değerli okurlarım, dün Spor Salonlarından bahsediyorduk… Spor salonlarını, kız tavlamak için kullananlar da vardır. Fakat en ilginç olanı, spor salonuna yeni başladığınızda hoşlandığınız birisiyle burun buruna gelmenizdir. Tadına doyum olmuyor canım. Neyse konumuza dönelim.
Doğrusunu isterseniz, hangi egzersizi yapıyorsanız yanınızda uzman bir kişi olmalı. Aksi halde iyi sonuç almak olanaksızdır. Hem paranızı, hem canınızı heba edersiniz. Spora heveslenmek güzel de hakkını vermek daha da güzel. Ben büyüklerimizin sık-sık söylediği şu güzel sözü sizlere sunmak durumundayım; “Sofradan doymadan kalkın, boğazınıza sahip olun” öyle söylemiş muhteremler. Nur içinde yatsınlar!
İnsanın Hayatı Bu Kadar Ucuz mu? Yağlarını aldırıp zayıflamak için resmen operasyon geçiriyor bizim anlı şanlı kadınlarımız. Bıçak altına yatmak kolay bir hadise değildir, her şey olabilir.
Sadece, salatalık ve soda içmek önemli ölçüde kilo verdirir ama bel ve popo bölgesi orantılı olarak kalır. Kadınlarımızı ürküten de bu zaten! Kadınlarımız basen denilen o bölgeye olağanüstü önem veriyorlar. Hem yağlı, salçalı ve baharatlı yemekleri yiyeceksin ve ondan sonra da koşullara uymak yerine bıçak altına yatacaksın. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır ve bu kafayla çok zor.
Beni arayan bayan okurlarıma genel olarak aynı şeyleri söylüyorum. Doğal olarak az yemekte yarar var. Bu şekilde kilonuzu koruyabilirsiniz. Fakat spor yapmadan fiziğinize istediğiniz şekli veremezsiniz diyorum. Ağır sporlar yapmanızı önermiyorum, haftada 3 ya da 4 gün, güneşin tepede olmadığı saatlerde yarım saat normal tempoda yürüyün diyorum. Hemen itiraz ediyorlar. Peki, her gün 800-900 adım atın, yani yürüyün diyorum, itiraz hemen hazır. Müsait yerimiz yok!
Peki, semt pazarları genel olarak evlere yakın ya normal tempoda yürüyerek pazara gidin ve bir şey bahane ederek evinize gelin ve tekrar pazara gidin. En azından bu yapılırsa amaca ulaşılmaz ama yaklaşılır. Bıçak altına yatmak soruna çözüm değildir. Bu kafayla çok zor!
İnsanın midesine ve boğazına sahip olmaması, onların arzularına karşı çıkması, inanın ki kilonun dışında doğabilecek olumsuz şeyleri de defeder.
Unutmadan şunu da söylemek istiyorum. Kadınlarımızın meşhur altın günleri var. Bir defasında uzaktan tanık oldum. Korkmadığımı, ürkmediğimi, tedirgin olmadığımı söyleyemem. Adeta, günlerden beri yemek yemiyorlarmış gibi ya da verdikleri paranın değeri kadar yemeye çalışıyorlar. Görüntüsü de hiç hoş değil.
Yapmayın bayanlar! Bu kafayla çok zor! Her şeyi tadında bırakacaksınız. Daha sonra da rahatsız oluyorsunuz!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA