Bu Dış Politika Türkiye’ye Yakışmıyor

0
71

AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından beri Türkiye komşuları ile “Sıfır Sorunlu Politika” takip etmiş ama nedense bütün komşularımız ile sorunlu hale gelmişizdir. Neden böyle oldu? Bir devletin dış politikası bu kadar yanlışlıklarla dolu olabilir mi? Kuzeyde; Ermenistan, Azerbaycan, Güneyde; Irak Suriye, Batıda; Yunanistan ile ilişkilerimiz sorunlar yumağı haline geldi. Biliyorsunuz Azerbaycan ve Ermenistan 1991 yılında bağımsızlıklarını kazandılar. Azerbaycan Ebülfez Elçibey’in cumhurbaşkanı seçilmesiyle şahsiyetli bir politika takip etti ve Rus askerini Azerbaycan hudutları dışına attı. Ermenistan ise tamamen Rus kontrolüne girdi ve Rusların yönlendirmesi ile Azerbaycan’a saldırarak Karabağ’ı işgal etti. Bütün dünya Ermenistan’ı işgalci olarak görmekte ve Azerbaycan topraklarını iade etmesini istemektedir. Ancak Ermenistan işgalden vazgeçmemektedir. Tabii büyük devletlerin, başta Rusya olmak üzere Ermenistan’a gizli destekleri vardır. Dolayısıyla Azerbaycan %100 haklı olmasına rağmen yalnız kalmıştır.

Peki Türkiye bu durumda ne yapmıştır? Maalesef Türkiye Azerbaycan’a destek vereceği yerde Ermenistan’a destek vermiş ve kardeş Azerbaycan’ı küstürmüştür. Türkiye, her tarafı düşman devletlerle çevrili Ermenistan’ın dünyaya açılması için hava köprüsü kurulmasına müsaade etmiştir. Ekonomik sıkıntılar içinde olan bu ülkeye gıda yardımı yapılmış ve 100 bin civarında Ermenistan vatandaşının kaçak olarak Türkiye’de çalışmasına göz yumulmuştur. Daha sonra cumhurbaşkanları nezdinde ilişki kurulmuş ve bizim cumhurbaşkanımız Erivan’a giderek maç seyretmiştir. Tabii Ermenistan cumhurbaşkanı da maç için Türkiye’ye gelmiştir. Hatırlarsanız Bursa stadyumuna, misafir cumhurbaşkanını rahatsız etmemek için Azerbaycan bayrakları sokulmamış, hatta seyircilerin ellerindeki bayraklara el konulmuş ve daha sonra da çöpe atılmıştı.

Bu davranış Azerbaycan’da infial uyandırmış ve Azerbaycan devleti ile aramızda bir soğukluk yaşanmıştı ama Ermenistan’ı da memnun edememiştik. Çünkü Ermenistan cumhurbaşkanı Sarkisyan birkaç yıl sonra şunları söylemişti; “Biz Karabağ’ı aldık, bizden sonraki nesilde Ağrı dağını alsın…” Türkiye’nin bu kadar olumlu yaklaşmasına rağmen Ermenistan’ın bu küstah ve kindar davranışını neyle izah edebiliriz? Ermenistan 3 milyonluk küçük bir ülke. Denize kapısı yok. Kıymetli madenleri, petrolü yok ve bütün komşuları ile kavgalı. Yani tamamen sana muhtaç bir halde iken sana kafa tutabiliyorsa bu işte bir yanlışlık var demektir. Yani Türk dış politikası ehil ellerde değil demektir. Veya şöyle de söyleyebiliriz; Türk dış politikası büyük ülkelerin telkinleri ile ve onların menfaatine göre yürütülmektedir. Bunun başka izahı olamaz. Bize peşinen düşmanlığını ilan etmiş 3 milyonluk Ermenistan’ı, 10 milyonluk dost ve kardeş Azerbaycan’a tercih etmenin akıl, mantık ve izanla izahı mümkün değildir.

Irak ve Suriye’de ki yapılan yanlışları anlatmaya ise sayfalar yetmez. Amerika ve Avrupa Birliğinin planlarını uygulayan bir taşeron durumundayız. ABD ve İsrail’in başını çektiği, AB’nin de açık destek verdiği bir plana göre; Fas’tan İran’a kadar bütün ülkelerin sınırları yeniden çizilecekti. “Büyük Ortadoğu Projesi” adı verilen bu projede T.C. Başbakanı “Eş Başkan” olmuştu. Uygulama başlayınca İslam coğrafyası kan revan içinde kaldı. Her gün İslam ülkelerinin başkentleri savaş meydanı gibi yürüyüşlere, olaylara sahne oldu. Sonuçta İslam ülkeleri tam bir kaos içine düştü. Binlerce insan öldü, binlerce kadına, çocuğa tecavüz edildi. Türkiye kendisine yakışan lider olma vasfını terk etmiş ve ABD’nin, İsrail’in ve AB’nin politikalarını takip eden küçük ülke konumuna düşmüştür. Suriye devlet başkanı Hafız Esat ile ailece görüşecek kadar dostluk kurduktan sonra birdenbire bu dostluğu bitirip, hiç kimsenin ne olduğunu anlamasına fırsat bile bulamadan Hafız Esat’ı düşman ilan etmek hangi politika kitabında yazıyor? Şu anda sınırlarımızda içeri girmiş 500 binden fazla Suriyeli var. Bunların beslenmesi, barınması, ısınması hep Türkiye’nin üzerinde! Bir de asayiş sorunu var. Bu kadar insanın asayişini nasıl sağlayacaksınız. Zaten asayiş olmadığından Suriye sınırı kevgire döndü.

Batıda ise işler bundan iyi değil. Fırsatçı Yunanistan Ege’deki küçük adalara el koydu. Türkiye’den ses yok. Kıbrıs’ta bugüne kadar uygulanan politikaları beğenmemişler ve kendi icatları “Kazan Kazan” politikası ile çözüme gideceklerini iddia etmişlerdi ama orada da yanıldılar. Rauf Denktaş gibi meseleleri bilen değerli bir devlet adamını görevden uzaklaştırdılar. Sonuçta Kıbrıs meselesini çözmedikleri gibi başımıza başka gaileler açtılar. Kıbrıs Rumları, Kıbrıs’ın güneyinde denizde büyük şirketlerle birlikte doğalgaz aramaya başladı. Türkiye önce itiraz edecek oldu ama ABD’nin baskısı ile sesini çıkarmadı.

Sonuç olarak diyebiliriz ki AKP’nin “Sıfır sorun” dış politikası iflas etmiştir. Dışişleri bakanının süratle istifa etmesi ve yeni seçilecek dış işleri bakanının da ABD’ye bağlı “uydu” “politikalarını terk etmesi lazımdır. Suriye ve Irak’la hemen yeni politikalar üretmeliyiz. Azerbaycan’ı haklı davası “Karabağ” konusunda desteklemeli ve Ermenistan’a bu konuda baskı yapmalıyız. Tabii ki bunlar akılcı dış politikaları ülkemize yerleştirmekle olur. Bugün sizin yaptığınızı yarın bir başkası bozarsa orada sonuç alınamaz. Her zaman söylediğimiz gibi “Akıl için yol birdir…”

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here