Köşe yazımı, bugün farklı bir sitille yazmaya çalıştım…
İskenderun 5 Temmuz Ortaokulu’ndan sınıf arkadaşım Şehmus Aslan, farklı bir sitille köşe yazısı yazar. Yine eski gazetecilerden Bahri Yeniçeri ’de benzer bir stili kullanır. 50 veya 80 satır arası, meramlarını anlatır ve köşe yazılarını bitirirler.
Ben ise uzun-uzun ve bol ara başlıklı yazmayı severim. Ancak bugün Şehmus’un ve Bahri’nin stiliyle köşe yazmayı deneyeceğim. Bakalım başarabilecek miyim? Aslında ben bu stile ‘Konuşur gibi yazmak’ adını verdim. Başka bir tanımı varsa onu da öğrenmek isterim.
Önce Ortadoğu. İsrail-Hamas savaşında 10. Gün. Gazze şeridinde yüzlerce sivil ve masum çocuklar ölüyor. Amerika ve İsrail’in amacı Hamas Saldırıları bahanesiyle Ortadoğu haritasını yeniden çizmek.
Amerika, Suriye, Lübnan ve İran’ı etkisiz hale getirmek istiyor. İsrail, su havzası olarak da bilinen Golan Tepelerine de yönelmek istiyor. Hizbullah’a savaş açacağını söylüyor.
Rusya, 24 Şubat 2022’den bu yana süren Ukrayna savaşı nedeniyle, Suriye’deki menfaatlerini ve Suriye’yi gerektiği gibi koruyabilecek mi? Enerjisini, bütçesini Ukrayna’ya harcadı.
Ortadoğu kan gölüne dönecek gibi. İsrail ve Amerika’nın hırsı bitmiyor. Bu ateş çemberi içinde Türkiye olarak kendimizi nasıl koruyacağız? O da cevap bekleyen bir soru…
Yerele dönelim. Depremin yaraları sarılmaya çalışıyor ama çoğunluk, iş yeri ve mesken bekliyor. Elbette yerinde dönüşüm herkesin isteği… Yıkımlar bitmedi. İşler ağır ilerliyor, konteynır kentlerde ve onların arkasındaki derme çatma yerleşim alanlarında zor yaşam koşulları sürüyor…
Ekim yağmurları da şehrin girişinde su birikintilerine neden oldu. Alt yapı depremden dolayı kısmen hasarlı! Bu belli… Teknoloji artık çok gelişti. Yeraltına inen özel kanalizasyon kameraları var. Kameralar, nokta-nokta ya da nokta atışı arızaları tespit ediyor ve hemen o noktalar kazılarak altyapı onarılıyor.
Bu işi İstanbul, Ankara ve İzmir’de yapan deneyimli Firmalar var. İller Bankası hemen bu işin ihalesine girmeli. Konuyla ilgili bir gün bile kaybedecek zamanımız yok.
İskenderun’un ortak değerlerini bir-bir kaybediyoruz. Mustafa Kemal Mahallemizin efsane muhtarı İsa Taş abimizi 68 yaşında kaybettik. Erken bir veda oldu. Cenazesindeki kalabalık, bizlere iz bırakanlardan olduğunu gösterdi.
İsa Taş, aile fertlerine, çocuklarına, yeğenlerine ve torunlarına hep saygılı olmayı öğütledi. İçlerine sürekli sevgi aşıladı. Taş soyadını taşıyan birbirinden değerli fertler de İsa Taş’ı hiç mahcup etmediler. İsa Taş, evlatlarına, yeğenlerine ve torunlarına güzel bir insan olmayı miras olarak bıraktı. Mevla rahmet eylesin.
Diğer bir değerimiz, Ulu çınarımız İskenderun Bakkallar ve Bayiler Odası eski Başkanı Tahsin Mutluay’ı 15 Ekim 2023 Pazar günü toprağa vererek üzüntü yaşadık. Toplum ve esnaf hizmeti bilinen, iki kıymetli evladıyla topluma yararlı bireyleri yetiştirmesini bilen Tahsin amcamızı da dualarla uğurlardık. Allah’ın rahmeti üzerine olsun.
İnsanların samimi arkadaşları olmalı. Pek çok arkadaşım sağ olsun kabristana yolları düşünce, 10 Haziran 2022’de, 32 yaşında kaybettiğimiz büyük oğlum Sercan’ın da mezarını ziyaret eder, ona dualar okur, mezarını, temizler ve sularlar.
Diğer bazı arkadaşlarım gibi Bahri Yeniçeri arkadaşım tedavi gören annesiyle, bugün Sercan’ı bir kez daha ziyaret etmiş. Mezarına yeni çiçekler ekmiş. Dualarını etmişler, mezarı sulamışlar. Bundan daha güzel bir güzellik olur mu? Teşekkürler teyzem, çok teşekkürler Bahri Yeniçeri kardeşim. Allah sizlerden razı olsun. Duygulandım. Var olun…
Sanırım bugünkü yazım için bu uzunluk yeter. Ne dersin Bahri Yeniçeri bu stili başardım mı? Sen ne dersin Şehmus Aslan? İlk denemem nasıl oldu?
Kendi, yazıp, kendi anlayanlardan olmak istemem. Liyakat rafa kalktı, ortalık abu dük, bubi dik kişilere kaldı. Neyse ki farkı, fark edenler var…
