Bir Devir Kapandı!

0
120

Bir Devir Kapandı. Kaybımız Büyük… Cenazeye  Katılan, Taziyeye Gelen Çelenk Gönderen Herkese Çok Teşekkür Ediyoruz. Aile ve Bendeniz Adına…

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bizi sorarsanız aile büyüğümüz, çağdaş  din ve inanç rehberimiz, büyük bir insanı kaybetmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz. Biz babasız büyüdük. O sevgili teyzemizin biricik eşiydi. Bize ve herkese en az çocukları kadar yakındı. Bu yüzden üzüntümüz çok. Her zaman yanımızda bir önder vardı onu kaybettik…

Sorularımızın yanıtlarını ondan alırdık her zaman. Sevecendi, düşünceliydi ve engin bir bilgisi vardı. Evinde kocaman bir kitaplığı, çalışma masasında okunmayı bekleyen bir yığın kitabı. Dolma kalemi rengarenk kalemleri, inci gibi yazısı ile doldurduğu defterleri sere serpe dururdu. Hep yazardı, gece gündüz  okurdu durmadan dinlenmeden. Yürürdü sonra kilometrelerce çünkü sağlam kafanın sağlam vücutta bulunduğunu bilirdi ve bunu herkese önerirdi. Sevecen, esprili, çağdaş, Atatürkçü, laik, çocukları, hayvanları, doğayı seven büyük ama bir o kadarda küçük bir liderdi. Liderliğini alçak gönlülükle taşıyan az insanlardandı. Küçük, büyük, din anlayışı ne olursa olsun herkesi dinleyen ve ona göre yanıt veren bir filozof bir alimdi. Bir din büyüğü, bir önderdi. Bütün yumuşak başlılığına rağmen cesurdu, haksızlara sertti her zaman yanıtları. Müthiş güçlü bir kalemi vardı, aruz vezni ile yazardı. Araştırmacı ve mücadeleci yapısı vardı ve kitapları uzun araştırmalar sonucu yazılmış gerçek hazinelerdir okuyanlar için. Eniştem  bilge ve halk için çalışan bir ailenin  üçüncü kuşağından geliyordu. Ve 95 yılık hayatının her saniyesini ailesinin öğretilerine katkı yaparak geçirmiş bir insandı.

Yaşamını araştırmak, yazmak ve okumakla geçiren bu bilge kişiden son günlerde  teyzem şikayet ederdi şaka yollu; “ Çok okuyorsun” diyerek. Ki teyzemde en az eniştem kadar bilge ve aydın bir insan. Ve o  “kadın hakları” adlı bir kitabın sahibi. Kadınları savunan kitap piyasaya çıktığında yoğun ilgi görmüştü. Eniştemin yanıtı “son nefesimi vermeden kitap okumaktan vazgeçmemi nasip etmesin Allah” derdi.  Ve gerçekten son nefesine dek okudu. Bendenizin dileği de her zaman bu olmuştur.  Biz bir bilgenin çocukları bir liderin yeğenleri olarak en azından ailemiz kadar alçak gönüllü insan aşkı ile dolu ayrımsız gayrımsız yaşayan. İnsana insan olduğu için değer veren, çağdaş ve Atatürkçü ve laikiz. Bunla da övünüyoruz.

Bizler ona karşı son vazifemizi yaptığımız, onun idealim dediği daha ne yazık ki bütün verilmiş sözlere rağmen tamamlanamayan Akad kültür merkezindeyiz. Salı gününe dek… Cenaze töreni tamda layık olduğu şekilde gerçekleşti. Bütün inanç önderlerini bir arada toplayan… Yurdun her köşesinden insanlar geldi oluk, oluk. Tanıyan tanımayan yalnız adını duyanlar bile oradaydı. Protokolle birlikte. Bendeniz teyzem ve ailemiz adına cenazeye gelen, çelenk ve telgraf gönderen ve her gün taziyeye gelen herkese çok teşekkür ediyoruz. Kaybımız büyük ve yeri doldurulamaz ancak tesellimiz onun yetiştirdiği öğrencileriler de. Ve öğretisinde. Mekanı cennet olsun.

Sevgili Annelerimizin Günü Kutlu Olsun

Ve dün Anneler günüydü. Sevgili annelerimizin ve kendine anne diyen herkesin günü kutlu olsun. Anneler günü geleneği aslında Antik Yunanda Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlamış. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutlamışlar daha sonra.

ABD’de Anna Jarvis’in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında  anma başlatmış ve o günü  1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişlemiş ve kısa bir zamanda bütün dünyayı sarmış. Ülkemizde ise anneler günü 1955 yılından beri kutlanmaktadır. Ülkemiz de dahil pek çok ülkede her yıl mayıs ayının ikinci pazar gününde kutlansa da farklı ülkelerde farklı tarihlerde de kutlanmaktadır. Her doğuran anne olamıyor ne yazık ki. Yani çocuğunu çöpe bırakıp alışverişe giden bir yaratıktan anne olabilir mi, sırf doğurdu diye ona anne denebilir mi? Ve doğurmadı, bakıma muhtaç çocuğu aldı sevdi, büyüttü gözünün bebeği yaptı topluma kazandırdı ama doğurmadığı için ona “sen anne değilsin” denebilir mi?

Bu sabah ve doğduklarından beri  her sabah uyandığımda balkona çıkıp komşumuzun bahçesine bakıyorum kedisi yavrulamıştı, o yavruların plastik leğende büyümelerini izliyorum. Annelerin şefkatini ve koruyuculuğunu gerektiğinde nasıl yırtıcı olabildiğini onlara yaklaşanlardan korumak için nasıl tırnaklarını çıkarıp pusuda durduğunu görüyorum. Ve o dört minik yavrunun güvenle birbirleri ile oynaşmalarını. Yukardan izliyorum. Ve yavrusunu çöpe atıp alışverişe giden kadını düşünüyorum. İki Anne var karşımda. Biri tırnaklarını onlara koruyuculuk yapan sahiplerine bile doğrultmuş tetikte bekleyen bir kedicik ve bebeğini çöpe bırakan insan kılığında bir yaratık. Yeminle söylüyorum ki o kadını ve onun gibi olanları yargılamadan önce anlamaya çalışıyorum. Ama onların anlaşılır halleri yok ki anlayabileyim! Bir öyküleri vardır kuşkusuz belki tüyler ürperten ama çocuğu böyle bırakmak? Bilmiyorum ve çaresiz algılıyorum kendimi.

Allah bütün çocukları böyle annelerden korusun demekten başka bir şey düşünemiyorum. Bu anneler gününde aklımda güzel şeyler yok ne yazık ki, ellerinde çocukların fotoğrafları olan annelerin oturma eylemi.  Gezi parkı şehit annelerinin yürekleri dağlayan acıları ve PKK’ya şehit verdiğimiz binlerce şehidin kahraman anneleri geliyor aklıma. Ve tabi ki sevgili annemi rahmetli dünyanın bütün çocuklarına dileyebileceğim bir tanecik annem ruhu şad olsun. Diğer bütün hayatını kaybetmiş anneler gibi…

Ve sevgili okuyucularım bugün karamsarım bugün içim çok burkuyor çünkü. Duyduklarım üzücü, gördüklerim üzücü, özlemim ise yakıcı. Ne diyelim kaygısız olanlar kadar mutlu olalım hep birlikte sevgili okuyucularım ve her gün sağlık ve sevgiyle. Bütün sevgili annelerin günü kutlu olsun diyorum. Yase

Günün Şiiri

Anama

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti Anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü Anam

Anaların hakkı kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu Anam

Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu Anam

Ben yürürdüm Anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu Anam

Çocuğudum Anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti Anam

Tükenmez borcum var Anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı Anam

Veysel der kopar mı Analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu öğretti büyüttü Anam

Aşık Veysel ŞATIROĞLU

& & & &  

Çok özledim seni yoksun yanımda
Hasretin kor ateş yanar kanımda
Bırakma ellere sen kal canımda
Karanlık seninle ışıyor anne…

Günün Sözü

Ben, annemi nasıl sevmem ki o beni bir müddet karnında, uzun bir zaman da kucağında, ölünceye kadar kalbinin şefkat köşesinde taşımıştır. Ona saygısızlık göstermekten daha aşağılık bir şey bilmiyorum.

Abdurrahman Cami

Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim annemdir.

Abraham Lincoln

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here