Değerli okurlarım, dünyada sıcak savaşın var olduğu söylenemez ama nereye baksanız için-için kaynıyor. Adeta bir kıvılcım bekleniyor. Bazı yerlerde de savaş işçin bahane aranıyor denilebilir. Örneğin, Gazze’de yapılan ateşkesten sonra sivil halkın davul zurna ile bu olayı kutlaması gibi. İnsanlar yaşamak istiyorlar, kör bir kurşuna hedef olmak ve pisipisine ölmek istemiyorlar. Bir çözüm bulunmalı. O çözüm de siyasilerin elinde, bizlik yapacak bir şey yok. Siyasiler oy peşinde olmasalar bu işin üstesinden gelirler ya hadi neyse!
Hepsi güzel de, dünyanın en keyifli temaşalarından ve ülkemizde de oynandığına inandığımız topal futbolumuza kimler çözüm bulacak. Örnekler vere-vere en sonunda bu önemli konuya neşter vuracak diyoruz. Bir çözüm bulunur da, koşullara uymak, adam gibi olmak lazım. Statlarımızda savaş değil, futbol oynandığını duyurmak gerek. Fair-play nedir öncelikle onu iyice anlatmak lazım.
Birçok okurlarım, sporda bile demokrasiden ve adaletten şaşmamanın elzem olduğunu söylüyorlar ki ben de onlara iştirak ediyorum. Adaletten söz ettik ya. Bununla ilgili bir örnek verelim. TFF bir futbol kulübüne saha kapatma cezası veriyor. Verilen bu cezanın Türkçesi, bu takım verilen ceza kadar sahasında taraftarı olmadan oynayacak.
Ne mümkün efendim, müsabakanın başlamasına saatler kala stat tıklım tıklım. Kadınlara ve çocuklara bedava deniliyor ya. Ekranlarda gördüğümü söylüyorum. Saçlı sakallı ve pala bıyıklı olan çocuklara ilk kez rastlıyorum. Ne hikmetse içerlerde… Bu doğrudan Yıldırım harekâtı olmalı. Başka türlü düşünemiyorum. Çarşı taraftarı da aynen benim gibi düşünüyor. Millet olarak, dayakla, küfürle özdeşleşmişiz. Tribünlerd0 ki o küfürler normal zamanda icra edilse, resmen cinayet nedeni. Nedense orada galiz küfürler normal sayılıyor ve içe sindiriliyor. Buna bir çözüm bulunmalı…
Sporseverlerin eli çok güçlü, isterlerse her şeyi yaparlar, buna muktedirler. İsterlerse her genel seçimde bir siyasi partiyi iktidar yaparlar. Bu çok mümkün, masraflı da değil. Sadece sandık başına gidecekler o kadar. Hele seçim yaklaşsın bakalım, ak koyun kara koyun geçitte belli olacak. Bizim konumuz bunlar değil. Siyasette bugün ak dediğinize yarın kara da denilebilir. Ama futbolda maçın skoru neyse elli yıl sonra da aynıdır. Bunun yalanı yanlışı olmaz…
Bundan böyle “şu kadar yıl Avrupa’ya gitmezsek ne olur?” şeklinde gereksiz düşünceler gündem oluşturursa futbolumuz hapsedilirse, temaşa zevki yükse olan bu spor yine yapılacaktır. ama nasıl? Deplasman takımın taraftarını almazsan olmaz, Kadınlara çocuklara küfür etmeleri için ortam sağlarsan olmaz. Ceza verdiğin kulübün tribünlerini herkese açarsan olmaz, Fair-play’i göz ardı edersen hiç olmaz. Boksör, nakavt ettiği rakibini maçtan sonra öpebiliyorsa, en önemli maçlardan sonra bile futbolcular tokalaşabiliyorsa, ev sahibi misafirine saygılı olabiliyorsa, biz de futbolu en iyi şekilde, küfürsüz izlemek istiyoruz. Bu olumsuzluklara acilen bir çözüm bulunmalı.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA