Bir Çözüm Bulunmalı (4)

0
52

Değerli okurlarım, demokrasi, hürriyet ve çağdaşlık sadece günlük yaşamlarımızda yer almamalıdır. Spor ve futbol için de bu geçerlidir. Ve de bunu içimize sindirmeliyiz. Dünkü sayımızda sporumuzu yönlendirenlere atfen demokrasiyi irdeledim. Bununla beraber demokrasinin bir kurallar sistemi olduğunu vurgulamaya çalıştım. Anlayan anlamıştır mutlaka ama biz herkesin anlamasını istiyoruz.

Üzülerek söylüyorum ki; kurallara uymayan sevmeyen insanların yaşadığı, hatta kuralsızlığın gelişmiş bir kar haline getirildiği bir ülkede yaşıyoruz. Hal böyle olunca da ülkemizde demokrasi ancak bu kadar yerleşebilir, gelişebilir. Efendim, birkaç makalemde milli takımımızdan söz ederken “Bu milli takım bana bir garip geliyor” demiştim. Duygularım böyleydi…

Milli takım teknik direktörü, yardımcı antrenör, Avrupa’da futbol oynayan gençlerimiz… Bunun gariplik neresinde? Ben hala aynı duyguları taşıyorum, vazgeçmiş de değilim… Konumuzla ilgili olarak bazı okurlarımda serzenişte bulundular…

“Öcal Hocam, Abdullah Avcı en iyisini yapmaya çalışıyor. Avrupa’da futbol oynayan ve o kültürü özümlemiş gençlerimizi futbolumuza kazandırmaya çalışıyor…” okurlarımın ifadeleri aynen böyleydi… Ta o zamandan beri şu kültür farkı beni hep rahatsız etmiştir. Kültür farkı görmezden gelinmez ki! Ulu Önder Atatürk’ün söylediği gibi, “Muasır medeniyet seviyesine ulaşacağız” diyor Ata’mız. Bu medeniyet doğuda değil ki tamamen batıda! O nedenle yüzümüzü batıya çevirmemiz gerekiyor.

Avrupa’da doğmuş büyümüş ve orada futbol oynuyor. Bunda bir gariplik yok da, Türkiye’yi kaç kez görmüşler, bizim kültürümüzü tanımışlar mı? Bu benim kişisel düşüncemdir. Milli müsabakalarda izlediğim kadarıyla Avrupa’dan gelen gençlerimiz sakatlanmaktan korkuyorlar. Bir örnek vermek istiyorum… Hükümetin bir üyesi “Falan kişinin yanına kadın milletvekilleri oturmasınlar” diyecek kadar alçalıyorsa, biz yasalarımızı değiştirdik, tüzüklerimizi hazırladık, genelgelerimizi uyarladık vs. Biz böyle diyerek göz boyamaya kalkıyor ve sözde Avrupalıyı olmadığı ve bu yüzden de birlik içine alınmayacağı iddiası her geçen gün kuvvetleniyor.

Bir çözüm bulabilmek için de Avrupalı gençlerimizle aramızdaki kültür farkını süratle gidermek ve eritmek şart. Ortak kültür aynı dini paylaşmak demek değildir. Bu anlattığım tamamıyla çalışma ve eğitim meselesidir. Bunu ilgililerle duyururum. Aynı zamanda okurlarımda inanıyorum ki, beni anlamışlardır.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here