Bayram Makalesi
Bu Sütunlarda Herkese, İslamlara, Hıristiyanlara da Sesleniyorum
Bayramınız Kutlu ve Mutlu Olsun
Değerli Okurlarım, Ramazan iftar ayı değil, oruç ayıdır. Ramazan eğlence ayı değil, 11 ay yapılan eğlencelerden kazanılan ve kaybedilen üzerinde düşünme ayıdır. Orucun sağlığa faydaları veya diyet programları şeklinde sunulması bu kutsal olayın sulandırılmasıdır. İbadet etmediği için yapılır, bunun dışında bir amaçla yapılmaz, faydasına-zararına (!) bakılmaz.
Efendim, Bayramlar konusunda neler söylenirse söylensin, ne kadar çok makale yazılırsa yazılsın, harmanlayacak olursak sonuç hep aynıdır. Değişen sadece yazarın ifadesi ve üslubudur. Ahh eski bayramlar, çocukluğumuzda ki bayramlar hayıflanır, içimiz burkularak o günleri yad ederiz. Giden günlerin geri döndüğü nerede görülmüş ki.
İnsanoğlu’nun yaşamında ki, çocuk denilen yaşlarda ki günlerin yad edilmesinden başka bir şey değildir. Bu ilk yirmi yılın büyük bölümünde, genel olarak aileye bağımlılık vardır. Doğrular, yanlışlar bu yıllarda olur, kimseye de söylenmez, kafalar hercaidir de ondan. Bu yıllar temel yıllardır, harç karıştırılır ve de karılan bu harçta beton ağırlıklıysa, üçüncü yirmi yılına kadar sapa sağlam kalır.
Temel malzemeden hırsızlık yapılmamışsa her şey yolunda, eğer hırsızlık yapılmışsa; çalınan için intihar, çalanlar için cinayettir. Bu da böyle biline… Bayram münasebetiyle gençlere öğüdüm şunlar olacaktır;
“HARCINIZA TOPRAK KOYDURMAYIN… BUNA İZİN VERMEYİN…”
Şimdi saadete gelelim… Çocuk olmak başlı başına bir hadise… Hangisini anlatsam ki? Babalarımızın vereceği bayram harçlığı kafeste keklikte, ondan sonraki gelenler büyük kazanç. Bayramlarda el öpülerek kazanılan harçlıklar, nedense harcamakla bitmiyordu. Bazı akranlarımız topladıkları paraları annelerine emanet ederlerdi. Çok erken yetim kladığımdan böyle bir şansım olmadı VE…
“UÇURTMAM BİR AĞACIN DALINA TAKILDI KALDI…”
Paranın gerçek gücünü, çok şeylere kadir olduğunu onsuz yaşam olmayacağını anladığımız da, artık olgunlaşmamızdır… Bayramların faziletleri çok yücedir. 24 Aralıklar’da, Noel Babalarda yaşadığımız gibi. Asırlar önce söylenen masum bir yalanı, özveride bulunarak günümüze kadar getirmek gerçekten takdire şayan. Yiğidin hakkı yiğide…
“Ben bu gece rüyamda kendimi Kabe’de buldum. Ansızın esmer bir kişi gördüm. Sanki O, esmer insanlardan, görülenlerin en güzeli, saçı iki omuz arasına sarkıyordu, taranmıştı da, arınmıştı da, su damlatıyordu. İki elini kişinin iki omuzuna koyarak Beyt-i Tavaf ediyordu.
Bu kimdir? Diye sordum… Meryem’in oğlu Mesih’tir, dediler… O’nu görünce tanıyacaksınız, O orta boylu, beyaz ve pembe tenli olup, sarı bir kıyafet içinde olacaktır, O’nu hemen tanıyacaksınız…”
Efendim, Bayram çocuklara aittir ama büyükler de eksikliklerini gidermeli, yaptıkları yanlışları telafi etmelidirler. Bayramlar böyle şeyler için paha biçilmez bir nimettir. Öksüzleri,, yetimleri sevindirmek, dilenmeyen yoksulları bularak yardımcı olmak, onları incitmeden hoşnut etmek, güzel insanların işidir.
Bu bayramın bütün alemlere hayırlar getirmesini diliyor, bu vesile ile, herkesin bayramını içtenlikle kutluyorum. Bu bayramı tekrar görür müyüz demiyorum… Göreceğiz inşallah…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
NOT: Bayramın tün alemlere hayırlara vesile olmasını dilerim. Bu mübarek günlerde, dertlilere deva, hastalara şifa, borçlulara eda nasip etmesini Allah’tan diliyorum. Yazılarımı yazma nezaketini gösteren tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunar, bayramlarını en iyi dileklerimle kutlarım.
Gönül Köşemden
Bayram ve Bereket
Değerli Okurlarım, nerede o eski bayramlar, nerede o ramazanlar demeyeceğim. Desem n’oluyor ki? Aynı şeyler devam edip gidiyor…. Bu konuyu uzatmanın da bir anlamı yok. Herkes dinine imanına sahip çıksın.. Her günümüzü bayram coşkusuyla geçirmeniz olası değil. Ancak bayram bereketini diğer bayrama kadar diri tutmakta ve yaşatmakta fayda var.
Ancak, yılın her günü bayram coşkusuyla geçmese bile, yılın her gününde çevremizdeki insanlara özellikle güler yüz gösterebiliriz. Muhtaç insanlara elimizden geldiğince yardım edebiliriz. Bunları yapabiliriz. Çok uzun yıllardan beri dini bayramları ve Paskalya Bayramını bilirim. Hele Sarı-Kırmızıya boyanmış yumurtalarının tadı hala damağımda.
En yoksul kişiler bile, bayram yaklaştığında bir telaş içine girer. Zaman zaman boyutlarını bile aşarlar. Bayramlar bereketin kol gezdiği günlerdir. Nedense o günlerde insanlar biraz daha merhametli biraz daha özverilidir. Vardır bunun bir hikmeti.
Evet, mübarek Ramazanı yüz akıyla gönderdik inşallah. Oruç bitti diye abur cubur yemenin de bir anlamı yoktur. Ona da dikkat etmek gerekiyor. Bayram namazından sonra değişik yollardan evlerimize gitmemizde yarar var. Çünkü, değişik insanlar göreceğimizden, bayramlaştığımız insanların sayısı da artmış olacaktır. Karşılaştığımız her Müslüman’a güzel sözler söyleyip, güzel sözler duyacağımızdan günlerimizde olumlu geçecek ve buda Allah’ın hoşuna gidecektir.
Bayram güzeldir… Her günümüz bayram coşkusuyla geçer inşallah. Bayramlarda… Bizler Bayram ediyoruz ama… Ya midelerimiz… Midelerimize de bayram ettirmeliyiz… Ramazanın bitmesiyle birlikte psikolojik olarak oluşan aşırı yeme eğilimi sağlığımızı ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakılabilir. Bunun sebebi ise, ramazan boyunca oruç tutan midenin alıştığı yemek düzeninin, ağır yeme temposuna karşı zorlanması… Aşırı ve ağır yemekler hazımsızlık ve mide bulantısı gibi problemlere neden olabileceği gibi, kalp, yüksek tansiyon, şeker hastaları için bu durum daha ciddi sorunlar oluşturabiliyor.
Özellikle, Bayram ziyaretlerinde “HAYIR” sözcüğüne fazlaca itibar etmek gerekiyor. Mide eskiye dönüş temayülü gösterebilir ama, bizim karşı çıkmamız şart. Midenizi doldurmakla hem rahatsız oluyorsunuz ve hem de farkında olmadan aşırı kilo alıyorsunuz. Ne kadar zor değil mi?
Sizin için bayram menüsü hazırladım… Bayram günlerine hafif bir kahvaltı ile başlayın. Ramazan boyunca meydana gelen sıvı kaybını telafi edebilmek için gün içerisinde bol sıvı ve sıvı içeren gıdalar tüketin. Yemeklerinizi 3 ana, 3 ara öğün halinde yiyin. Aşırı şeker tüketiminden kaçının. Aşırı yağlı yada kızartma gibi yiyecekler yerine, ızgara yada buğulama olanları tercih edin.
Hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine, sütlü ve benzeri tatlılar tercih edin. Bunları yaparsanız gelecek ramazana kadar rahat edersiniz. Bayramınız kutlu ve mutlu olsun…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Sadece İkrarla Olmaz
İnsanların sadece diliyle Müslüman olduğunu söylemesi yeterli değildir. Kelime-i şahadetle yeterli gibi gözükse de, icraat şarttır. Çünkü, iman etmek, dil ile tasdik etmenin yanında Allah’ın dinini fiili olarak ve yaşatmakla mümkün olur. Yüce Allah Kur’an’da iman eden insanları şu şekilde tarif etmiştir.
Din ahlakının yaşanması için çaba gösteren, gerektiğinde dinin menfaatleri uğruna, kendi çıkarlarından özveride bulunan, nefsinin bencil tutkularını yenen, başkalarının hatalarını bağışlayabilen, öfkesini itidallı davranan,ihtiyaç içinde olsa bile, başkaları için fedakarlıkta bulunan, malını Allah yolunda harcayan, sabreden, Allah’ı çok anan, ibadetlerini titizlikle yerine getiren, herhangi bir haksızlıkla karşılaştığında itidalini kaybetmeyen, adaleti ve bunun gibi daha pek çok çaba sarf eden kimseler…
Dikkat edilirse, sayılan bu fiillerin hiç biri sadece sözle yerine getirebilecek konular değildir. Yani insanın fiili bir çaba içinde olmadan “Çaba gösteriyorum” ya da “Malımı ihtiyaç duyulduğunda verelim” demesi yeterli olmaz. “Allah’a çağıran Salih amelde bulunan, gerçekten Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?
Günün Ayeti
Erkekten, dişiden her kim mümin olarak iyi bir iş yaparsa, muhakkak ona hoş bir hayat yaşatacağız ve yapmakta oldukları işlerin daha güzeli ile mükâfatlarını mutlaka vereceğiz.
Günün Hadisi
Kim bir insana mazhar olursa, bulduğu takdirde karşılığını hemen versin. Bulamazsa, verene senada bulunsun. Zira Onu övmekle, teşekkürünü yerine getirmiş olur. Karşılık vermeyen nankörlük etmiş olur.
Günün Sözü
Bayramlar Hepimizindir…
Öcal’dan İnciler
Bayramlarda Çocuk Olmak…