Bugünlerde oldukça sıkıntılı günler geçiriyoruz. Ardı ardına gelen kalleşçe terör saldırıları, ülkemizin dört bir yerinden “ağıtları ve gözyaşlarını” yükseltiyor. Ülke halkı ise en metanetli haliyle ‘Ya Sabır’ çekiyor. Yani anlayacağınız bu kritik ortamlarda yarın ne olacağı ya da ne yaşanacağı meçhul! Allah, başta şehitlerimizin yakınlarına ve daha sonra tüm milletimize sabırlar versin. Çünkü bugünlerde en ihtiyaç duyduğumuz duygu ‘Sabır Duygusu’dur.
İş bu ortamda milletçe “Kurban Bayramı”na yaklaşıyor ve hazırlanıyoruz. Dini bayramlar, manevi duyguların en yüksek şekilde yaşandığı günlerdir kuşkusuz. Ancak bu manevi duygularımız, son haftalarda sık-sık yaşanan kalleşçe saldırıların ardından yükselen şehit sayıları ile tavan yaptı. Manevi yönden oldukça dingin, üzüntülü ve sıkıntılıyız. Ve elimizden ‘Şehit haberleri artık sona ersin! Kan Dökülmesin, Gençlerimiz Ölmesin” demekten başka bir şey gelmiyor. İnanıyorum ki ülkemizin güzel insanlarının hemen hepsi de bu yönde görüş birliğindedir. Bu temenniler bir an önce sonuca varmalı.
‘Terör’ hiçbir zaman bir ülkeye huzur getirmez, aksine ‘şüphe ve panik’ havası yaratır. Bu panik havasının bir an önce sona ermesi gerekir. Bayramın huzur içinde geçirilmesi gerekir. Ve bunun için tüm unsurların devreye girmesi lazımdır. Bu ülke Terörü değil, ‘Barışı’ ve ‘Huzurlu Yaşamayı’ hak ediyor. Hiç kimsenin ama hiçbir kimsenin bu ülke insanını üzmeye hakkı yok!
Yine bu ‘huzursuz’ ortamda beklenen ve hararetle yaklaşan önemli bir seçim var. Bilindiği üzere ‘Erken Seçim’ kararı alındı ve seçim süreci yeniden başladı. 7 Haziran’da yapılan Genel Seçimlerin ardından hiçbir partinin tek başına iktidara gelememesi ve ‘Koalisyon’ ortamının da oluşamaması nedeniyle Erken Seçim kararı alındı ve 1 Kasım’da halkımız yeniden sandık başına gidecek.
Dilerseniz bugüne kadar gelinen durumu bir özetleyelim. 8 Haziran Sabahı seçim sonuçları kesinleşince, hiçbir parti tek başına iktidar olmaya yetecek kadar oy alamayınca ‘Koalisyon’ hükümetinin nasıl ve ne şekilde oluşacağı konuşulmaya başlandı. Cumhurbaşkanından hükümeti kurma görevini alan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra da Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmelerde bulunmuş ancak koalisyon için anlaşma sağlayamamıştı. Nitekim her iki partide öncelikle ‘Yolsuzluk Dosyaları’ ve ‘Cumhurbaşkanlığının Yetkileri’ gibi başlıklarda isteklerini talep etmiş, koalisyon için önceliklerinin bu şartlara bağlı olduğunu dile getirmişti. Davutoğlu’nun olumsuz görüşmelerinin ardından hükümet kurma görevi Kıllıçdaroğlu’na verilmemiş, erken seçimin daha ‘Hayırlı’ olacağı yönünde görüş bildirilmişti.
Şimdi bu kritik ortamda yeni bir seçime odaklanmış 1 Kasım’a doğru yol alıyoruz. Bu bağlamda partile aday listelerini de bugün itibariyle açıklayacaklar. Seçim olacak diye aylardır; siyasi ortam ‘karışık’ ekonomik faaliyetler ‘karışık’ yatırım ve istihdam ‘karışık’ piyasalarda sıcak para akışı ‘karışık…’ Kime sorarsanız önünü göremiyor, ne olacağını kestiremiyor. Ve halkımız yine ‘Sabır Çekerek’ işine gücüne bakıyor. Sonumuz hayrolsun!
İşte tüm bu ‘karışık’ ortamda en azından bayram geliyor diye az da olsa seviniyoruz ve ümitleniyoruz. Çünkü bayramlar ve bayram günleri ‘İyi niyetin, barışın, huzurun, sevgi ve saygının’ öncüsüdür. Ümit ediyoruz ve istiyoruz ki bu bayram savaşın “barışa” döndüğü, kavganın bitip “huzur” dolu günlerin yaşanacağı, kaos ve korkunun yerini ‘İyi niyet ve Hoşgörünün’ alacağı bir bayram olsun.
Yeri gelmişken şunu da belirtmek istiyorum. Her şey güllük gülistanlık, hiç kimsenin sıkıntısı ve derdi yok ya sevgili büyüklerimiz ‘Alın size 9 günlük tatil’ diyerek halkımızı sevindirmiştir. Neme lazım, 9 gün tatil yapmazsak bayramın tadını nasıl çıkarırız değil mi?
Herkese iyi bayramlar!
