Ben bir asker değilim ama “HER TÜRK ASKER DOĞAR” cümlesinden hareketle, aklım, mantığım ve askerliğini yapmış bir insan olarak, daha önceki operasyonlarda olduğu gibi bu operasyonda da davul zurna çalarak harekât yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bunun ABD veya Trump denilen meczupla anlaşma gereği yapıldığı da aklıma gelmiyor değil! Ben bir sıradan yurttaş olarak bunu idrak edebiliyorsam, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden yüzlerce danışmana ve YİK üyelerine, on binlerce lira maaş veren zat düşünemiyor mu? Bu kadar yüksek maaş alıp ta cumhurbaşkanını uyarmıyorlarsa bu insanlar sarayda okey mi oynuyor?
Sen davulla zurnayla “operasyon yapacağım” diye haber verirsen orada ne terör örgütü kalır, ne silah, ne de mühimmat bulundurur. Orada kalanlar sadece yem olarak kullanılan beyinleri yıkanmış veya zorla tutulan zavallılardır. Asıl vurucu güç emniyetli alanlara çekilmiştir.
Devletin zirvesinde oturan Recep Tayyip Erdoğan her şeyden önce Türk ve dünya kamuoyuna “BOP” eş başkanlığından ayrıldığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletinin âli menfaatleri için gereken neyse onu yapacağını açıklamalı ve Türk milletini buna inandırmalıdır. Yoksa hem BOP eş başkanı olup, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti için çalışacağına kimse inanmaz!..
Reis operasyon başlar başlamaz yaptığı konuşmada “Tüm vatandaşlarımı Ak Parti’ye üye olmaya davet ediyorum” dedi. Erdoğan bu operasyonu gerçekten güvenli bir bölge ihdas etmek için mi, yoksa partisinin Türk halkı nezdinde kaybolmaya yüz tutan itibarı için mi başlattı? O nedenle bu ifade oldukça düşündürücüdür.
Erdoğan özellikle Türk kelimesi yerine “tek millet, tek vatan, tek bayrak” kelimelerini telaffuz etmektedir. Oysa bugün olduğu gibi geçmişte de, halde de, gelecekte de bu vatan için can veren şehitler hep Türk çocuklarıdır. Türk milleti için vatan, bayrak ve ezan namustur. Bugün yine operasyon bölgesinde canını ortaya koyanlar o ağzına almak istemediği Türk çocuklarıdır.
Ne yazık ki; bu operasyonu destekleyen tek bir Arap ülkesi çıkmadı. Oysa biz Suudi Arabistan kralı öldüğünde milli yas ilan etmiş, üç gün bayraklarımızı yarıya indirmiştik! Ne gariptir ki uğurlarında Müslüman kardeşlerimiz diyerek gözyaşı döktüğümüz, şehitleri için gıyabi cenaze namazları kıldığımız Filistinliler bile, Arap Birliği ile birlikte bizi kınadı! Bunlar mı bizim din kardeşlerimiz ? Hadi oradan!..
“Gavur” dedikleri Macaristan bizi kınamak isteyen Avrupa Birliğini veto ederek durdurdu. İşte gerçek kardeşlik budur. Azerbaycanlı gençler askerlik şubeleri önünde Türk askeri ile birlikte çarpışmak için kuyruklar oluşturdu. Kan kardeşliği budur işte… Öyle ümmetiz, kardeşiz diye kimse bize din kardeşliği safsatası ile gelmesin! Ne demişti ulu önder; “TÜRK’ÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR…”
Operasyon devam ediyor. Sivil ve asker birçok şehidimiz var. Bu iş nereye kadar sürecek? ABD’nin başındaki kasapa bakacak olursak ki öyle görülüyor. Operasyon sınırlı… Bir yerden sonra bitirilecek gibi. Peki, sonra ne olacak? Türk askeri orada ne kadar kalacak? Suriye bataklığına soktuğumuz askeri oradan nasıl çekip çıkaracağız? Bu sorulara verilecek tek cevap, Esad’la anlaşmaktır. On binlerce km. uzaktan gelip Ortadoğu’yu dizayn etmek isteyen Amerika buraları ancak kan gölüne döndürmekle tatmin olur. Şayet reisin BOP eş başkanlığı devam ediyorsa (ki aksi belirtilmedi,) burada barışın tesis edilmesi mümkün olmayacaktır.
Suriye meselesinin çözümü ve Suriyeli Araplardan kurtuluşun tek yolu Suriye devleti ile anlaşmaktan geçer. Burada çözüm isteniyorsa başka yol yok. Yoksa annelerin gözyaşları akmaya devam edecektir!!..