Denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için 1 Eylül’e kadar sürecek yasak 15 Nisan’da başlıyor. Artan maliyetler ve yasaklar nedeniyle, bu yıl umduğunu bulamayan balıkçılar erken paydos ederek tekneleri limana çekti ve sezon henüz bitmemesine rağmen gelecek sezon hazırlıkları için ağlarını ve teknelerini bakıma aldı.
Sezonu bu yıl erken kapatmak zorunda kaldıklarını kaydeden Balıkçı Ali Göker Şekerlisoy; “Sezon ilk başlarda iyiydi ama Ocak ayından sonra kışın hava şartlarının çok sert geçmesinden dolayı balıkçılarımız çalışamadı. Bunun yanında mazotun çok yüksek olması, pahalılığın artması da balıkçıyı olumsuz etkiledi. Mazot 20 TL iken ÖTV’siz mazot biz de 10 liraydı, ÖTV’siz arttı 18-19 liraya kadar yükseldi. Pek çok balıkçı arkadaşımızla birlikte bizlerde sezonumuzu erken kapatmak zorunda kaldık. Onun dışında diğer maliyetlerimizin de fahiş fiyatlarda artması ister istemez bu sene sezonu erken bitirmemize neden oldu. Eylül’den Ocak ayına kadar herkes bir şekilde idare etmeye çalıştı ama şu anki mevcut sistemde ayakta durmamız mümkün değil. Birincisi mazot pahalılığı ve ikincisi de köpük dediğimiz kutularımız 5 liradan 16-17 liraya kadar çıktı. yani sonuç olarak sezonumuz iyi geçti diyemeyiz” şeklinde konuştu.
Sezonun bekledikleri gibi geçmediğini, yeni sezona başlayıp başlamamakta bile kararsız olduklarını kaydeden Balıkçı Şekip İşkoruksoylu; “Sezon bizim için çok sıkıntılı geçti. Hem hayat şartlarından, pahalılıktan dolayı hem de mazotun aşırı yüksekliği bizleri olumsuz etkiledi. Bu şekilde geçim de olmadı. Yakaladığımız balık kendi masrafımızı kurtarmadı, bu şekilde sezonu çok şükür kazasız belasız kapattık ama önümüzdeki sezonu açar mıyız, açmaz mıyız bu şartlarla ile hiç sanmıyorum. Bu mesleği bitirecekler gibi görünüyor. Mazot fiyatı balığı karşılamıyor, istediğimiz gibi rahatça çalışamadık ama inşallah seneye devlet büyüklerimiz balıkçıya destek olur. Ağlarımız çok pahalı, ağlarımız en aşağı 3 trilyonu buluyor, malzemesi ithal olarak geliyor diyor arkadaşlar, peşin paramız olmuyor, çekle almak istiyoruz karşı taraf vermiyor. Biz de şaşırdık. Kabzımallarımız zaten aynı şekilde onlar da mağdur, biz de mağduruz, bu meslek yavaş yavaş ölüyor. Ne mazot alabiliyor, ne makine değiştirebiliyoruz, ne ağ alabiliyoruz. Aynı ağlarla çalışmaya çalışıyoruz. Sahil güvenliğin artık bize bir destek olması gerekiyor, bütün çapa sahalarında gemiler var, bizim çalışma alanımız gittikçe daralıyor. Onlardan da bir esneklik bekliyoruz. Balıkçılık yapamıyorum artık. Ben ilk başta gırgırcı değildim sahil balıkçılığını yasakladılar açığa çıktık, kredi çekerek tekne aldık. Bu sefer krediyi yatıramadık, sezonda çok kötü geçti, şu an çıkmazın içindeyiz. Biz derdimizi büyüklere bir türlü anlatamıyoruz” dedi.
Deniz Bakanlığı kurulmasını da isteyen İşkoruksoylu; “Tarım Bakanlığı ile olacak iş değil bu. Balıkçı dediğin zaman Deniz Bakanlığı şart… Bizim dertlerimizi dinleyecek, gelip yaramıza merhem olacak bir bakana ihtiyacımız var. Tarım bakanlığından bizi ayırsınlar ben istiyoruz” dedi.
Denizcilik Bakanlığı Kurulsun
Sıkıntılarını dile getiren balıkçıların ardından kısa bir değerlendirme yapan Hatay Su Ürünleri Kooperatifleri Birlik Başkanı Celal Bilen; “15 Nisan’da av yasağı başlıyor. Toplu çevirme, gırgır dediğimiz trol, dip trolü 15 Nisan’da yasağa giriyor. Dolayısıyla herkes takımını topluyor, bakıma girdi ancak şöyle bir şey var. Bu günlere geldik ama nasıl gelindiğini balıkçının kendi sesinden dinlediniz, sezon hiç iyi geçmedi. Ekonomik kaygılar çoğaldı, balıkçının malzemesi çok pahalı, yakıt pahalı, insanlar şu an ne yapacağını bilmiyor. Yasağa girdiğimiz gibi krediler var, onunla uğraşıyoruz. Ziraat Bankası’ndan alınan kredileri ertelemek için bir talepte bulunduk yazılı olarak onun sonucunu bekliyoruz” dedi.
Denizcilik Bakanlığı kurulmasını kendilerinin de istediğini ifade eden Bilen; “Biz şu anda üniversitelerle zaman zaman toplantılar yapıyoruz. Merkez birliğimiz ile beraber, bütün Birlik başkanları, kooperatifler ve yerel balıkçılar bu toplantılara katılmaya başladı. İlk talebimiz Denizcilik Bakanlığı kurulsun, balıkçılıkta oraya bağlansın ki biz de ne yapacağımızı bilelim. Tarım bakanlığına karşı bir şeyimiz yok ancak balıkçıların bu kadar derdi varken, bir yere bağlı uğraşmak balıkçının da işine gelir. Tarım bakanlığını rahatlatmak amacıyla da bunu istiyoruz aynı zamanda. Tabi buna yetkililer karar verecek, biz talep ediyoruz, biz balıkçının sesiyiz. Balıkçının sesini dile getiriyoruz, biz bürokrasi tarafına bakıyoruz. Bakanlıkla olan istişareyi sağlıyoruz gidip geliyoruz ama açık konuşayım bir netice alamıyoruz. İnşallah bunu da aşacağız, umarım balıkçının sesini duyarlar, balıkçının lehine olacak en güzel şeyleri uygularlar, bizde balıkçıya bu güzel haberleri veririz” diye konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)