Bu tipler hayatta göremeyeceği yere gelince, hiçbir şey bilmediği halde bilir görünmek için, dikkati çekmek üzere aykırı konuşur ya da bilge süsü vererek, susup, gümüş olmayı tercih eden kişiler ya da görgüsüzlerdir. Bu türler her kesimde olduğu gibi bizi temsile yetkili olan yüce meclisimizde de mevcuttur. Yaradan bu tiplerden, ülkemizi, milletimizi korusun ve muhafaza etsin. Konuşursa içine eder altını pul yapar, sukut geçerek icra ederse gümüşü karartır. Bu tipler az değildir, sukutu hayale uğratırlar.
Bunlar aynı zamanda asalaktırlar, emeği olmadan, Milletin üzerinden geçinirler. Kendini tanıyan doğduğu yerde, İlinde istenmeyen kişiler olduğu için, başka yerden seçilmek üzere çabalar ve başarırlar. Seçim bölgesinden müracaat edenlerin hakkını yerler, yani kul hakkını da bilmezler. Ankara, İstanbul, İzmir bu işe yatkındır, Türkiye’nin tamamı burada mevcuttur, kaldırır ama daha dar çevre ve muhafazakâr alan, Hatay, Gaziantep, Bursa, Mersin, Adana gibi benzer şehirler, temsilcisinin hemşerisi olmasını ister. Aslında bunlar, Genel Başkanlarca değerlendirilmeli ve kul hakkına tecavüz önlenmelidir. Bölücü partiden seçilenlerin durumu da, Milletimizin ve oy verenlerin nazarındadır. Paye alınca ne hale geldiler. Derler ya görgüsüzün oğlu olmuş, çekip koparmış. Konuşunca abuk-sabuk konuşurlar, susarlar ihanet ederler ya da görgüsüzlüğü ile insanları tiksindirirler. Onun için Rabbimiz bu tiplere erkek evlat versin de, kız evlat vermesin ne yapacağı belli olmaz.
Bahse konu tipler, kendilerini olduğu gibi, Genel Başkanlarını da sıkıntıya sokarlar. Geçmişi kazırlar, örtülmesi gereken yaraları kaşırlar. Ülkede mezhepleri gündeme getirirler. Ülkede vatanına Bayrağına bağlı ihaneti asla düşünmeyen ve düşünmemiş olan Aleviliği ortaya dökerler. Hatay, Adana Mersin’de Arap Alevileri, Güneydoğuda, Kürt Alevileri, Antalya ve bazı yörelerde Türkmen Alevileri vardır ve hepside ülke değerlerine bağlı birlik beraberlikten yanadırlar. En kritik zamanlarda, savaş esintilerinin emperyalistlerce estirildiği günlerde bu gibi konulara çomak sokarak çok tehlikeli olurlar. Sn. Başbakanımız onlarla diyaloga ve çalıştaylara katılmayı birlik beraberliği sağlamayı hedeflerken, o tipler bu konulara girmek istemese de bölücülüğe yönelmiş olurlar. Diğer taraftan terör ve yandaşları ile fezleke aleyhine, yağlı börek misali konuşmaya devam ederler. Halbuki herkesin inancı kendine ak koyun ak, kara koyun kara bacağından sorumludur.
“Dağdaki ölen teröriste ağlamayan insan değildir” ucube sözünün imalatçısı Emniyet Müdürü ile aynı düşündüğünü söyler. Van gibi, Ermeni zulmünü acımasızca yaşamış ilimizde cemaati olmayan bir adadaki Kilise için birinci hedefim gerçekleşti, ikici hedefim de Büyük Ada’daki Atatürk’ün “fitne yuvası” dediği yeri üniversite haline geçirme çabasını medyaya aktarmaya çalışırlar. Olmaz böyle şeyler arkadaş, günahtır, ayıptır.
Biz kimsenin içini okuyamayız ama medyaya yansımış olan bu sözler yerine Sultanahmet Meydanındaki ulu mabet Ayasofya için Hz. Fatih’in bıraktığı vakfiyeyi düşün ve hedefle, gözyaşlarını bunun için dök. Ayıp arayıp, çomak sokarak kaşımak yerine, ayıp ve kusur örtenin, ayıbını ve kusurunu da Allah (cc) örter hadisine nail ol. Necip milletimizi, yüce Yaratan, fitne ve fesattan, özür aramaktan ve başımızda dolanan terör belasından korusun.
Gerçekten masum insanlar, çocuklar ölmesin, analar ağlamasın, şehitler gelmesin, onların ruhu şad olsun, hain düşünce ve kuruluşlar Allah (cc)’ın gahhar sıfatına çarpsın diyerek, hoşça kalın, Allah (cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com