Değerli okurlarım, bütün günler tarihler, ihtiva ettiği olaylar nedeniyle önemlidir ve de kutsaldır. Örneğin 23 Temmuz’larda önemli hadiseler yaşanmıştır. Hatay için zafer günüdür, kurtuluş günüdür. Ancak, gazetemizin kuruluşu da 23 Temmuz’da gerçekleşmiştir. Bu nedenle bu tarihi bana biraz daha sıcak gelmektedir. Bu duygularımın gazetemizin büyüklüğünden kaynaklandığını burada samimi olarak belirtmek isterim.
Saygın bir yayın organı nasıl düşünülür? Sessiz ama ses getiren, sevgiyi aşka dönüştüren, yüreğindeki muhabbeti, yüzündeki tebessümü eksiltmeyen, adam gibi adamlara değer veren Gazetemiz işte bugün doğdu.
Bir hafta önce; kanla, irfanla kurulan Cumhuriyet’i, 15 Temmuz’da elimizden almak isteyenler, Atatürk’ün gençlerine yenik düştüler. Çok manidar bir darbe girişimiydi, umarım herkes dersini almıştır. Konumuza dönelim.
Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda hakkın yanında olup, haksızlığa yüz vermeyen, bir yerlere sırtını dayayıp yağdanlık olmayan, tertemiz mazisiyle o ulusal basının karşısında dimdik duran gazetemizin bu asil tutumu ve yaklaşımı bizleri de doğal olarak onurlandırmaktadır.
Ankara Tasvir-i Efkâr Gazetesi’nde bu mesleğe adım attım. Yarım asrı epeyce geçtiğimi söylemeliyim. Bunun son 13 yılı İskenderun Gazetesi’nde geçmiştir. Bu nedenle söylediklerimin son 13 yılına kalıbımı basarım ve daha önce ki yıllar için de kefilim dersem, duygularımı samimi olarak ortaya koymuş olurum.
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR
TOPRAK UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR…
Gazetemizin kurucusu Cennet-i mekan Suphi Levent’den devralan Sayın Rızkallah Terbiyeli, biraz hafiften alsaydı İSKENDERUN GAZETE’Sİ bugünleri görebilir miydi? Dürüst olmak gerekirse, biraz zor diyeceğim geliyor.
Merak ediyorum: Toprağı sıktığınızda şüheda fışkıracak başka ülke var mıdır? Bence bir tanedir. Adı da TÜRKİYE’dir. Şimdilik yüzüncü yılı gözüne kestirmiş delikanlı bir gazete şüheda fışkıran vatanın içinde yayın hayatına kesintisiz çıktığı günden itibaren günlük olarak yayın hayatını sürdürmektedir.
Çoğulculuk, tevazu, açık fikirlilik, art niyetsiz yaklaşımlar. Bu saydıklarım demokratik olup olmadığını test eden kavramlar. Her ne kadar yüzüncü yılı gözüne kestirse de, matbaasıyla da temayüz etmektedir. O matbaa da bir tarih yatmaktadır. Her girdiğimde içimin burkulduğunu samimi olarak söylemeliyim.
Bunca yıldır Gazetemizi dimdik, kesintisiz ayakta tutan, başta İmtiyaz Sahibi Rızkallah Terbiyeli’yi ve Yazı İşleri Müdürümüz İlyas Terbiyeli’yi yürekten kutlarım. Okurlarımızı ve yazarlarımızı şu sıcak günde sımsıcak kucaklarım. Başarılarımız daim olsun. Allah’ın Selamı üzerimize olsun!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA