Arsuz, Artık Başka Arsuz Oldu. Tam Donanımlı Hastane Yapımı Şart!

0
212

Bölgemizin geçmişsel tarihi yapıya sahip olan Arsuz ilçemiz hızla büyüyor. Özellikle ilçe olduktan sonra Türkiye’nin turizm potansiyeli yüksek ilçeler arasında yerini alan Arsuz ilçesi, yılın her mevsiminde müthiş şekilde ziyaretçi akınına uğruyor.

Arsuz ile ilgili hiç unutamadığım bir anımı burada yazmadan geçemeyeceğim. Arsuz ilçe olmadan önce Abdülaziz Yazar’ın belediye başkanlığı dönemiydi. Ankara’dan bir heyet geldi. Sanırım Turizm Bakanlığı ve Denizcilik Bakanlığı’nın üst düzey görevlileriydi. Bir akşamüstü Arsuz Büyük Otel’de onlarla karşılaştık ve dost olduk. Benim o zamanki görevim, basın ve İskenderun Havacılık Kulübü ikinci başkanlığı sıfatına sahiptim.

Sohbetimizin derinliğinde onların asıl geliş sebebini öğrendim. O günler basına kapalı konuşmamızı yıllar sonra ifşa etmemde sakınca olmadığını bildiğimden sizlerle paylaşıyorum. Gelen heyetin asıl sebebi, Arsuz’a turist gemilerinin yanaşacağı çok kapsamlı bir liman yapımıyla ilgiliydi. Büyük tonajlı turist gemileri için, İskenderun Limanı ticari bir liman olduğundan en uygun yerin Arsuz olduğunu belirttiler. İstanbul veya yurt dışından kalkan turist gemileri Kıbrıs güzergahı, Arsuz Limanı, Kuşadası ve İstanbul rotasıyla İtalya, Fransa böylelikle turistlerin dolaşacağı bir ringin içindeydi. Böylelikle, Arsuz ihya olacak bir projeyle karşılaştığı için bölge insanı olarak o günler sevincim sonsuzdu.

Yıllar geçti Arsuz ilçe oldu bu plan hala yürürlükte mi bilmiyorum. Sanırım unutulmuştur. Çünkü bölgemde görev yapacak siyasi kimse olmadığından, bu proje de hasıraltı olmuştur. En önemli yatırımlardan biri de hava meydanı projesi vardı. Geçtiğimiz aylarda bu konuyu da derinlemesine yazdım, yayınladım ama duvara yazdık silindi.

Arsuz Haymaseki-Konacık ve Kale Sahil kıyılarında Romalılar zamanında dünyanın ilk Cüzam Hastanesi bu bölgede yapılmış. Bu bölgede, dünyanın en iyi üzümleriyle yapılan şarap, yelkenli gemilerle Akdeniz’e oradan tüm dünyaya dağıtılmış. Yani anlayacağınız Arsuz Türkiye’mizin eften püften bir şehri değil. Dünya’nın tanıdığı bir liman şehri! Romalılardan kalma liman kalıntısı hala yerinde duruyor. İnsanları Arsuz’a çeken gizli bir güç var. Hatay Bölgesine kim gelirse gelsin, Arsuz’u görmeden gitmiyor.

Bu döngü yıllardır süregelen bir durum. Şimdilerde yeni yapılan plansız otoyolu yapımıyla, insanlarımızın yüreği her daim ağzına geliyor. Geçmişte tek yönlü tozlu taşlı yolu vardı. Bisikletle yavaş giden araçlarıyla sahili baştan sona içine çekerek gidenler vardı. Arsuz çayında keyif yapar dağdan keyifle inen oksijeni ciğerlerine çekerlerdi. Hiç kimse sana karışmaz üstüne üstlük yöre halkı her gelene candan misafirperverlik gösterirdi. Sünni-Alevi-Hristiyan halkın iç içe yaşadığı o şirin yerimiz son günlerde çirkinliklerle doldu. Akşamları mahşeri kalabalık, araç park yerleri yok. İnsanlar yürüyemiyor. Esnaf sıkıntıda. Hızla yükselen beton binaların ardında ezilen kaybolan bir Arsuz! Sahilde denize girecek yer sanki yok gibi…

Sahil baştanbaşa işgal edilmiş! Zamanında yapılan konutlardan ötürü denizi görmeden köprüye, oradan nehri şöyle görerek dağa doğru yol alıyorsunuz. Sahilde bulunan Lokallerin çoğu yırtık pırtık! Maliye Kampı var, Allah’a emanet. Halk Arsuz’a gelmemek için yol boyunca yapılan dalga kıranların etrafını kuşattı.

Arsuz yolu, tatil günlerinde vatandaşların yüzme zevkinden dolayı yolun sağı solu araç trafiği parkı ile dolu. Anlayacağınız içimizden hızla kaybolan Arsuz’a birde sıkça yaşanan trafik kazaları eklendi ya oda tuzu biberi… Günün her saati, daracık yapılan ve ikinci bir aracın yolun sağına soluna yolcu indirme bindirme veya bozulan bir aracını yanaştıracak bir cep gibi yerlerin yapılmaması… Yanlış yol projesi uygulanan bu yol tam manasıyla cellât yolu! Aslında bu yol Ankara İstanbul oto yolu gibi yapılmış. Turizm ağırlıklı yapılmamış. Arsuz yolunun her yanı sağı solu site ve yerleşim alanlarıyla dolu. Yolcu indir-bindir yapmak veya bozulan aracınızı sağa çekmek kazaya davetiye çıkartmaktır. Kavşaklar var kavşaklarda trafik işaretleri yok. Uyarıcı levhayı bazen gündüz görürsünüz, gece asla göremezsiniz. Hızla geçen bir araç kavşaktan dönmeye çalışana vurduğu anda canlarımız kayboldu. Yılın her anında her an ölümcül kazalar yaşanılıyor.

Birde başımıza şu yeni teknoloji motosikletleri çıktı. Son sürat bağırtarak sanki ölüme hızla koşar gibiler. Nice aslan gibi delikanlılar bu yolda kayboldu. Ateş düştüğü yeri yakıyor, bizler de dolayısıyla kahroluyoruz. Yollarda denetim neye göre yapılacak, yapacak olanlar da bilmiyor.

Ambulansların biri gidiyor, biri geliyor. Ambulans sesleri civar vatandaşları korku içerisinde bırakıyor. Hasta daha İskenderun’a varmadan aramızdan ayrılıyor. Arsuz yolu değil sanki binlerce aracın iç içe sürat yaptığı bir yarış pistti. Azrail’in mesai yaptığı yol!

Tüm bu gelişmeleri göz ardı etmek yanlışlıktır. Arsuz vatandaşlarımız açısından şu günler çok önemli. Arsuz ilçesine donanımlı bir hastane, artık çok geç kalınmadan yapılmalı. Yaralanan kişiler bizim insanımız, yabancı da olsa onlar biziz. Bu konuya kimler karışır. Bu konuya kimler el uzatır. Kim karışacaksa bir an evvel karışsın artık. Yüreğimiz yanıyor. Canımız yanıyor. Arsuz’la ilgili devamlı toplantılar yapılıyor. Allah için şu siyaseti bir tarafa bırakın da bölgemizin geleceği için, siyaset üstü düşünün artık!!..

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here