Geçtiğimiz Pazar 30 Eylül günü AKP kongresi yapıldı. Başbakan R.Tayyip ERDOĞAN (öyle söylüyorlar) son kez genel başkan seçildi. Bir daha seçilir mi, seçilmez mi? Cumhurbaşkanı olur mu, olmaz mı? Hiçbir şeyin garantisi yok. Abdullah GÜL adaylıktan vazgeçeceğe benzemiyor. Bakarsınız o yeniden seçilir. Tayyip Bey yeniden siyasete dönebilir.
Kongrede onlarca renkli sima vardı. Bunlardan biri de Mesut BARZANİ’ydi. PKK’nın hamisi, koruyucusu, Yahudi asıllı Barzani… Barzani’nin bu kongreye şeref konuğu olarak davet edilmiş olması, Kuzey Irak’ta kurulan Kürdistan’ın tanınması, aynı zamanda Kuzey Irak’ta güneydoğumuzu da içine alan Kürdistan haritalarının onaylanması demektir. Hele bir de “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarının atılması AKP’nin bu kukla devleti tanıması demektir ki; bu çok tehlikeli bir durumdur.
Başbakan iki gün önce de bir televizyon programında “Oslo ile ve Apo ile görüşmeler başlayabilir” demişti. Teröristle ne görüşülebilir. Onların isteği bu ülkeyi bölmek değil midir? Apo’yla görüşmek, onların bu hain isteklerini kabul etmek değil midir? Daha önce yapılan görüşmeler neden kamuoyuna açıklanmadı?
Başbakan kongreye İsrail’i çağırmamış!.. Barzani Yahudi değil mi? O da BOP’un bir oyuncusu… Kuzey Irak’ta kurdurulan devlet, bir Kürt Devleti değil; bir Yahudi devletidir. İsrail’i çağırsan ne olur, çağırmasan ne olur? Büyük Ortadoğu Projesi aslında Büyük İsrail projesi olup, başbakanımız da bu projenin eş başkanıdır. Büyük Ortadoğu Projesi adındaki bu projeye eş başkanlık yapmak, Büyük İsrail Projesine hizmet etmektir.
Bundan bir süre önce dışişleri bakanı Ahmet DAVUTOĞLU, başbakan tarafından Barzani’ye PKK konusunda yardım istemek üzere gönderilmişti. Bu neye benzer biliyor musunuz? Adalet Bakanının bir mafya babasından, mafya konusunda yardım istemesi gibidir. Yahu Barzani denilen herif zaten bizden toprak kazanmaya çalışıyor. Güneydoğumuzu kendi sınırları içerisinde gösteriyor. PKK, ABD’nin ve Barzani’nin taşeronu… Bu gavat sizin bu zaafınıza güler geçer. PKK’nın patronlarından birisidir o!.. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti dışişleri bakanını, bir peşmerge bozuntusunun ayağına gönderiyorsunuz.
Oslo ve İmralı ile görüşmelerin yeniden başlaması PKK’nın zaferi olacaktır. Başbakan bu görüşmeleri ya da diğer bir şekilde müzakereleri bir yerlerden aldığı talimat doğrultusunda yapmaktadır. Bu senaryo çok tehlikeli bir oyuna gebedir.
AKP içerisinde vatanın birliğinden taviz vermeyecek olan birçok insan olduğunu sanıyorum. Bu insanlar bu yanlışlara nasıl tahammül edebiliyorlar doğrusu merak ediyorum. Başbakan daha bir kez “TÜRK MİLLETİ” diyememiş, bunun yerine “MİLLETİM” kelimesini kullanmıştır. Bu “MİLLETİM” den hangi milleti kastettiği belli değildir.
Ey vatanını ve büyük Türk milletini seven AKP’liler, bu hususta sizler ne düşünüyorsunuz? Siz Oslo ve İmralı görüşmelerini tasvip ediyor, PKK ile müzakere edilmesini içinize sindirebiliyor musunuz? Siz çapulcu, Yahudi Barzani’yi kongrenizde gördüğünüzde “bu adam ne arıyor burada” diye düşündünüz mü? Cevabınız evetse gereğini yapınız. Yok, ben bu vatanı ve Türk Milletini sevmiyorum diyorsanız, size söyleyecek bir şeyimiz yok. O zaman gereğini biz TÜRK MİLLETİ olarak yapacağız. Bundan emin olun.