Mersin’de kurulu bulunan ancak tüm bölgemizi ilgilendiren Akkuyu Nükleer A.Ş. bünyesinde görev yapan Mersin Bölge Kamu Diplomasisi ve Devlet İlişkileri Bölge Müdürü Faruk Uzel istifa etti. Projenin güvenli olmadığını savunan Uzel, ihmal iddialarını madde-madde sıraladı.
Uzel; “Bu ülkede nükleer santral gerekliliktir ama bunu yapacak Rosatom olmamalıdır. Eğer nükleer santralı bu şirket yaparsa başka şehirlerde olan Mersin’de de olur. Profesyonellik yok. Tepeden tırnağa hatalılar, tepeden tırnağa amatörler” dedi. Üzel, Akkuyu Nükleer A.Ş’nin nükleer atık yönetimi konusunda soru işaretlerinin de olduğunu söyledi.
Uzel, 2010’dan beri çalıştığı görevinden istifasının ardından önce yakın çevresine “Bu projeyi Rus şirketin yapması milletim için riskler taşıyor” içerikli bir SMS gönderdi, ardından da basın toplantısı düzenleyerek istifa gerekçelerini ve projeyle ilgili endişelerini anlattı.
Santralın güvenlikle ilgili zaafları olacağını anlatan Üzel, şirketin Kıyı Kanunu’na aykırı olarak reaktör inşa etmeye başladığını, 3 yıldır taşocağı açma faaliyeti adı altında santralın zemin tesviyesini yaptığını vurguladı.
Uzel’in tartışmaların odağındaki projeyle ilgili ihmal iddiaları madde madde şöyle:
“Mersin Bilgilendirme Merkezi’nde, zemin kotunun 1 metre altındaki ofis olarak kullanılan odalardaki taban suyunu izole edip kesemeyen mühendislik bilginizle, Akkuyu’da deniz kıyısında ve deniz seviyesinden 12 metre düşük kotta yapacağınız nükleer santralin güvenli olacağına inanmamızı mı bekliyorsunuz?
1,5 milyon dolar harcayarak sadece tasarımını yaptırdığınız bilgilendirme merkezindeki 7 bin 200 metre elektrik kablosunu döşeyip, UPS cihazının bilgisayarla bağlantı kablosunu döşemeyi unutan mühendisliğinizle mi nükleer santral inşa edeceksiniz?
Bu güne kadar taşeronunuz olan firmalardan mahkemelik olmadığınız şirket var mıdır? Sizin kiralama taahhüdü üzerinden inşa edilen otelle nasıl bir ilişkiye girdiniz ki mahkemelik oldunuz? Bu sorundan dolayı Atom Stroy Export’un müdürünü neden apar topar kovdunuz?
Geçen yıl ihalesini yapıp aldığınız iki yangın söndürme aracını kullanacak personel alımı yapmadığınız için bekleterek çürüttüğünüz ve geçen ay çıkan yangında kullanamadığınız doğru mu? Bu zihniyetle mi nükleer santral inşa edecek ve güvenliğini işleteceksiniz?
Projeyi maddi sıkıntılardan dolayı yürütemediğiniz doğru mudur? Dünya üzerinde size güvenip yatırıma katılacak ya da kredi sağlayacak bir tek finans kuruluşu var mıdır?
Kıyı kenar çizgisine dikkat etmeyi akıl edemeyip, 1 nolu reaktörü kıyı kenar çizgisi altına yerleştiren mühendislik rezaleti yüzünden projeyi uygulamadığınız, bunun için kanun değişikliği beklediğiniz doğru mu?
Son 2 yılda 3 ayrı taş ocağı ruhsatı alıp buradan çıkan ve pasa diye tabir edilen milyonlarca metreküp toprağı mı inşaatta kullanacaksınız?
Asıl maksadınız Türk hukukuna gol atıp, çevresinden dolaşıp nükleer santralin zemin tesviyesini yapmak mıdır?
Radyasyon izleme ve ölçüm projesini içerisinde Mersin Üniversitesi ve Mersin halkının temsilcilerinin katılım önerisini neden reddettiniz? Projenin şeffaf izlenme ihtimali sizi rahatsız mı etti?
İş akdimin sonlandırıldığına dair mutabakat sözleşmesinde benim açıklamalarımı engelleyecek maddeleri neden koydunuz?”