Değerli okurlarım, Köroğlu, zamanında “Tüfek Çıktı, Mertlik Bozuldu” demişti. Şimdi de; “Para Çoğaldı, İnsanlık Yok Oldu…” Öyle denilmiyor mu? Bankalara kimsenin güveni kalmadı. Ne diyorlar? Paramı kendim sayarım, istediğim yere de koyarım. Yani sekiz on adet para kasası bulundurmak lüks değildir ya da paranı çuvala da koysan, ayakkabı kutusuna da koysan hiç fark etmiyor. Hani şu gemicik var ya, onun gibi bir şey.
Bir muhterem şöyle diyor. “…Yeğenim sevgi ve empati her şeyin ilacı. İstiyorsan bunu sana öğretirim. Biraz rahatsızım, az az her şeyi yiyorum ama çok dikkat ettiğim bir hususum var, haram yemiyorum…” O muhterem böyle söylemiş.
Rahmetli Füze Selami de, harama itibar etmeyen ender sporculardan birisiydi. Keşke haram yeseydi, hile hurda yapsaydı, bu millet onu muhtemelen başbakan yapardı. Suskun korkaklar! Füze Selami’yi (Tekkazancı) Adana’da iki kez ama Ankara’da çok izledim. Bir defasında o dönemin en müthiş kalecisi Turgay Şeren’e iki füzesi var ki anlatmakla olmaz. Mutlaka görmek gerek.
Rahmetliye boşuna “Füze” demediler. O golleri kim görse aklına hemen füze gelir. Adana’yı yani doğduğu şehri çok sevdi ve hep yüceltti. Faal futbolcu iken Adanalılar da ona gereken değeri verdiler. Füze Selami Allah’a yürüdükten sonra, hemşerilerinden aynı sevgiyi ve de saygıyı görmedi. Umarım bu yanlışlığı hissetmemiştir.
Füze Selami, yaklaşık on yıldır kısmi felç tedavisi gördüğü Adana Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesinde (7 Nisan 2014) yaşamını yitirdi. Bildiğim kadar, Adana Demirspor’daki başarılı futbolunun yanı sıra sessizliği, centilmenliği ve efendiliğiyle de hayranlık uyandıran örnek bir insan ve örnek bir sporcu idi. Rahmetlinin cenazesi fazla kalabalık değildi. Sıradan bir cenaze gidiydi. Kalabalık olsaydı n’olurdu demeyin sakın. Ahde vefa bu mudur? Ömrünü doğduğu şehir için harcamış bir efsane için çok şeyler yapılabilirdi. Gördüğüm kadar hiçbir etkinlik yoktu.
Biz çok ilginç bir milletiz. Hayatta iken sayıda kusur etmediğimiz muhteremlere, vefatından sonra ne hikmetse bir fatihayı bile zorla gönderiyoruz. Oysa milleti dolandıran, yalandan, rüşvetten yanına yaklaşılmayan, şerefsizlerden birisi o tarafa gitseydi. Neler yapılmazdı neler. Onların parası, arsaları villaları var ya. Gerisi hikaye! Aramızdan ayrılan Füze Selami’ye Tanrıdan rahmet, spor camiasına, ailesine sabırlar ve baş sağlığı diliyorum. Mekanın cennet olsun Füze Selami!
Genç takımlarda öncelikle “Saygıyı” işler hocalar. Çok haklılar. Saygının olmadığı bir yerde hiçbir güzellikten söz edilemez de ondan. Terbiye, nezaket, saygı, iyilikseverlik, ahde vefa, düşene yardım… Bunların hepsi de bu millette vardı. Nasıl oldu da yok oldu, neden bu güzelliklere hasretiz. Merak etmeyin, bunlar bir süre ülkede at oynatırlar ve de sonunda giderler. Nasıl giderler? Yüce Divanın kararıyla, asılarak, sürünerek, ya da intihar! Peki, kim bunlar? Ben bilmiyorum. Kasımpaşalı bir arkadaşım var, ona sormam gerekiyor. Kimse merak etmesin!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA